Bakan Şimşek NTV canlı yayınında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Enflasyon konusunda Bakan Şimşek, "Enflasyon kalıcı olarak düşecek ama bütün aktörlerin sabırlı olması lazım" ifadesinde bulunurken, kiralardaki yüzde 25 zam sınırıyla ilgili de bir çalışmalarının olmadığını belirtti.
Bakan Şimşek'in açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Program gerçekten çalışıyor, belirli alanlarda başarı çok net. Bazı alanlar sabır, kararlılık gerektiriyor. Büyümede daha dengeli bir kompozisyona doğru evrildik.
Büyük cari açık, erimiş rezervler o dönemin yansıması. Gelinen noktada net ihracatın büyümeye katkısı artı 1.6'ya döndü. İç talep hala güçlü ama daha ılımlı hale gelecek. Aşırı ısınmadan, ılımlı bir patikaya geçiş var.
Kaliteli ve dengeli bir büyüme var. Cari açık giderek daralıyor. Mayıs ayı itibarıyla cari açık 25 milyar dolara inmiş olacak. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5'in altına inecek.
Swap hariç net rezerv geçen hafta cuma itibarıyla 202'nin başından beri ilk kez artıya geçti. Eksi rezerv gündem olmaktan çıktı. Kısa vadeli kaynaklara sırtımızı dayamıyoruz.
Merkez Bankası'na son 2 ayda 65 milyar dolar kaynak girişi oldu.
(Kur korumalı mevduat) Hacim 70 milyar doların altına indi. Risk primi yüksek çünkü programın başındayız.
Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir kaynak girişi var.
Program beklenilenden daha iyi çalışıyor.
Bugünkü gerçekleşmeler genel olarak bizim hedeflerimizle uyumlu gidiyor. Biz enflasyonun 70'li rakamlarla zirveyi bulacağını geçen sene kamuoyuyla paylaştık.
Yıllık enflasyona baktığınız zaman eleştiri haklı. "Bu program olmasaydı yıllık enflasyon nerede olurdu?" sorusu sorulmaz.
Geçen seneki koşullara gidelim. Ülke çok büyük deprem yaşadı. Depremin enflasyona iki etkisi var. Bütçe açığını muazzam bir şekilde artırdı. İkincisi çok büyük olduğu için bazı büyükşehirlere nüfus kayışı oldu. O da kiraları artırdı.
Deprem yılın ilk yarısında oldu ama enkazın temizlenip inşaatların başlaması yazı buldu. İnşaat maliyetleri ve işçilik ücretlerinde artış oldu.
Kuru serbest bırakmak zorunda kaldık. Uzun bir süre kur tutulmuş. Kuru serbest bıraktık, o ciddi şekilde enflasyonist. Kur geçişkenliği hiçbir dönemde olmadığı kadar yüksek.
Depremin ve seçim etkisiyle bütçe açığının yüzde 10'lara çıkma ihtimalinden bahsediliyordu. Bütçe açığı yüzde 5'e çekmek için vergileri artırdık. Bunlar enflasyonist.
"Birinci yıl geçiş yılı, enflasyon yükselecek" dedi.
Bugün gelinen noktada yüzde 75,4 yüksek bir enflasyon ama geçmiş 12 ayı yansıtıyor.
Baz etkisiyle yükselince neden atıfta bulunulmuyor?
Maliye politikası ayağı güçlenecek, özellikle gelecek sene bütçe açığı yüzde 3'ün altına inecek.
Gelecek yıl dezenflasyonist maliye politikası uygulayacağız.
Özellikle vergide adalet ve etkinliği sağlayacak bir reform için çalışmamızda son aşamaya geldik. Haziran ayına yetişir mi bilmiyorum.
Enflasyon kalıcı olarak düşecek ama bütün aktörlerin sabırlı olması lazım, biz de kararlıyız.
Hizmetlerdeki fiyat katılığını çözmek zaman alacak.
Otomotiv ve gayrimenkulde fiyatlar düşüyor, enflasyondaki düşüş hissediliyor.
Bütün göstergeler kurda istikrara işaret ediyor.
Tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok, dünya ne yapıyorsa onu yapıyoruz.
İthalat azalmaya devam edecek. Cari açıktaki iyileşme hedeften daha iyi gidiyor.
Enerjide dışa bağlılığın azaltılması en kritik değişkendir. Enerjinin ithalattaki payı çok yüksek.
Özellikle yenilenebilir enerji, dünyanın ve Türkiye'deki aktörlerin ilgisi çok büyük.
Hiçbir şey yapmazsak düzenleme temmuzda ortadan kalkıyor.
Şu anda böyle bir düzenleme yapmaya yönelik çalışmamız yok.
Kamu ihale reformu yapacağız. İstisnaları önemli ölçüde azaltacak adımlar atacağız.
Vergide adalet ve etkinlik önemli bir önceliğimiz.
Türkiye'deki kurumlar vergisi mükelleflerinin önemli bir kısmı uzun yıllardır zarar beyan ediyorlar."