HABER

Bakan Soylu canlı yayında

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (3) - "(Göç) Bu bizi etkilediği kadar, Avrupa'yı da etkileyecek. Bana şunu söylüyorlar, 'Açın kapıyı hepsi Avrupa'ya geçsin.' Ben açmak istiyorum ama bu sefer Türkiye göç yolu olur. Böyle bir şey yapamayız" - "PKK ve PYD yaklaşık 5 bin civarında kişiyi Suriyeli kimliğiyle Türkiye'ye sokmak istiyor. Iraklı kimliği yaparak Türkiye'ye sokmak istiyor" - "Suriyelilerin seçim sonuçlarına hiçbir tesiri olmadığını düşünenlerdenim. Ama bu ciddi bir şekilde seçim mazereti olmuştur"

İSTANBUL (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "(Göç) Bu bizi etkilediği kadar, Avrupa'yı da etkileyecek. Bana şunu söylüyorlar, 'Açın kapıyı hepsi Avrupa'ya geçsin.' Ben açmak istiyorum ama bu sefer Türkiye göç yolu olur. Böyle bir şey yapamayız." dedi.

Bakan Soylu, "Türkiye'nin göç stratejisi yok." şeklinde haksız bir eleştiri yapıldığına dikkati çekerek, Türkiye'nin dünyanın bütün ülkelerinden çok daha önemli ve iyi bir göç politikası olduğunu söyledi.

Soylu, "Biz 2011'de ön bölgede kamplar kurduk, kendi ülkemizde kamplar kurduk, Suriye'den Türkiye'ye gelenlerin tamamını kayıt altına aldık. Yetmedi, tam 99 parametre, 59'u kesin yapılmak kaydıyla ikinci defa güncelledik. Biyometrik verileri dahil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının belki yeni kimlik kartı almayanların biyometrik verileri yoktur, Suriyelilerin Türkiye'de tamamının biyometrik verileri vardır." diye konuştu.

Bakan Soylu, Türkiye'ye göç sağanağının bitmediğini belirterek, şöyle devam etti:

"450 bin kişi 2017 yılında geldi. 285 bin kişi 2018 yılında geldi. Şu ana kadar 70 bin kişi geldi. Bunların bir kısmı kaçak olarak geliyorlar. Biz bunların tamamını kayıt altına almak için kayıt altına almıyoruz. Kayıt altına alınmayan Suriyelilerin oranı var olanın içerisinde olsa olsa 50-60 bin civarındadır. Neden çok düşük, çünkü biz onun sağlık imkanını ortaya koyuyoruz. İnanın, bu çok teknik bir konudur. Bilenin değerlendirme yapması gereken bir konudur."

Bunun sadece Türkiye'nin meselesi olmadığını vurgulayan ve haftada ortalama bin 500, 2 bin kişinin de Yunanistan üzerinden Avrupa'ya geçtiğine işaret eden Soylu, "Bu bizi etkilediği kadar, Avrupa'yı da etkileyecek. Bana şunu söylüyorlar, 'Açın kapıyı hepsi Avrupa'ya geçsin.' Ben açmak istiyorum ama bu sefer Türkiye göç yolu olur. Böyle bir şey yapamayız. Böyle bir şey yaptığımız zaman buna terör gelir, uyuşturucu gelir, asayişsizlik olur. Onun için sınırlarımızda da çok önemli tedbirler alıyoruz. Hem elektronik tedbirler alıyoruz, hem fiziki tedbirler alıyoruz." ifadelerini kullandı.

Süleyman Soylu, CHP ve İYİ Parti'nin Suriyeli göçmenlere dair çalışmaları siyasal olarak farklı bir noktaya taşımaya çalıştığını ifade ederek, "Bütün seçim boyunca Suriye meselesini kendi hücreleriyle beraber AK Parti'nin üzerine yıkıp bir olumsuz propaganda oluşturdular." dedi.

Suriyelilerin Türkiye'de kamu kaynaklarından yararlanmaları konusunda hiçbir eksikliğinin bulunmadığı altını çizen Soylu, TOKİ'nin ev verdiği, maaş bağlandığı, hastanelerde sıra beklemedikleri gibi söylemleri ise şehir efsanesi olarak yorumladı.

Soylu, "Biz, sokaktaki insanımız kaç yıl daha sizce bu göçle uğraşacak, mücadele edeceğiz ya da yaşayacağız?" sorusuna, "Uyguladığımız politikaların sonuçlarına göre çok kısa vadeli olacağını düşünmüyorum." yanıtını verdi.

- "Bunu tehlikeli görüyorum"

Soylu, Türkiye'deki Suriyelilerin nüfus artışına dikkat çekilerek yöneltilen, "Suriyeliler 10-15 yıl sonra ülke nüfusunun yüzde 10'unu oluşturacak. Ülkenin demografisi değişecek, dolayısıyla ilerde onlar üzerinden iç karışıklık çıkartılacak ve çok farklı senaryolar dile getiriliyor. Bunlar sizi kaygılandırmıyor mu, devlet olarak siz ne yapıyorsunuz bu konuyla ilgili?" soruna da şu yanıtı verdi:

"Bunların hepsi spekülasyon. Korkutmaya yönelik spekülasyon, insani de değil. İşimiz yüzde 50'si de bu, göç. Şu anda ilk geldikleri zaman Karadenizlerde 10-11 çocuk yapıyorlardı, şu anda 2 çocuk yapıyor. Kürtler 10-15 çocuk yapıyorlardı, şimdi 5-6 çocuğa düştüler. Yarın şehir yaşantısı onları da 2-3 çocuğa düşürecek. Bu simülasyonlar tamamen yurt dışında Avrupa'da, Almanya'da yaşanan o yabancı düşmanlığı cereyanının Türkiye'ye aktarılmasıdır. Ben bunu tehlikeli görüyorum, ben bunu ırkçılık görüyorum."

Sınır bölgelerde güvenliği esas aldıklarını anlatan Soylu, "Sadece radikal cihatçılar değil, aynı zamanda PKK, PYD... PKK ve PYD yaklaşık 5 bin civarında kişiyi Suriyeli kimliğiyle Türkiye'ye sokmak istiyor. Iraklı kimliği yaparak Türkiye'ye sokmak istiyor. Özellikle oradaki PYD'lilerden, Suriye kimlikli PYD'lilerden kriminal olmamış, bizim tespit edemeyeceğimiz kişileri Türkiye'ye sokmak istiyor. Birçok tehdit var da burada sizi ürkütmeyeyim." diye konuştu. Soylu, kayıt dışı çalışmanın herkese olduğu gibi Suriyelilere de yasak olduğunu vurgulayarak, bu durumdakilere iki aylık bir rehberlik yaptıklarını ve bunun tarihini de 31 Ekim'e kadar devam ettireceklerini söyledi.

Suriyelileri kayıtsız çalıştıranlara ilişkin 31 Ekim'den sonra gerekli işlemleri yapacaklarını aktaran Soylu, İstanbul'un iş hayatına uygun bir şekilde kayıt olan Suriyelileri tutacaklarını ancak diğerlerini göndereceklerini belirtti.

Bakan Soylu, "İstanbul seçimlerinde istenmeyen bir sonuç almanızda Suriyeliler meselesi ne kadar etkili olduğunu düşünürsünüz?" sorusuna, "Siyaset akıllıdır bahane bulmayı sever. Suriyelilerin seçim sonuçlarına hiçbir tesiri olmadığını düşünenlerdenim. Ama bu ciddi bir şekilde seçim mazereti olmuştur. Vatandaş rasyonel karanını verir." diye cevap verdi.

- "AK Parti siyasal olarak Türkiye'yi dönüştürdü"

Soylu, AK Parti'ye 2012'de girdiğini belirterek, "AK Parti siyasal olarak Türkiye'yi dönüştürdü. Özal'dan sonra Türkiye ciddi bir karmaşıklık içine girdi. Sebebi de şu, belli bir seviyenin üzerine çıkarmak istemiyorlar. Güçlenince başa dert olursunuz. S-400 alırsınız, Doğu Akdeniz'de arama yaparsınız, helikopter yaparsınız. Bağımsızlığınızı ortaya koymaya çalışırsınız. Türkiye son dönemde bunu yaptı. Bundan sonra bir siyasi parti 18 yıl içinde ancak bu kadar yapar. Türkiye bir mucizeye imza attı." diye konuştu.

Bakan Soylu, "Alevi yurttaşlar konusunda AK Parti'nin sınıfta kaldığını düşünüyorum" yorumuna şu yanıtı verdi:

"Uluslararası kriterlere göre söylediğiniz kesinlikle ayrımcılığa girer. Alevi yurttaşlarımız bizim kardeşimizdir, yetkinliğine göre herkes vali olma hakkına sahiptir Alevi de Sünni de. Adamın kendisi, 'Tayyip Erdoğan'ın Türkiyesinde Alevi olduğumu rahatlıkla söylüyorum' diyor. Tayyip Erdoğan gelmeden önce Kürtler bu ülkede, 'Ben Kürdüm' diyemiyordu. Herkes Alevi olduğunu söyleyemez, saklardı. 10 yıl önce dindarlar da 'dindarım' diyemiyordu. Alevi meselesi zor bir meseledir. Aleviler ve Sünniler arasında sorun oluşturmak istendi, Gezi olayında olduğu gibi. Aleviler bu oyuna gelmedi. Bir çok olayda Alevileri tahrik etmek istediler aleviler bu oyuna gelmedi. Bir çok meselede duyarlı davrandıklarını düşünüyorum. "

(Sürecek)

En Çok Aranan Haberler