Biyometrik Veri Yönetim Sistemi - AFIS tanıtım toplantısı Ankara’daki bir otelde gerçekleştirildi. Tanıtım toplantısı İçişleri Bakanı Soylu’nun katılımı ile gerçekleştirildi. Tanıtım toplantısında açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, “Elimizi dışarıya açtığımız, başkalarının yazılımlarına sürekli mahkum olduğumuz, acaba bir destek ve eksikliği olursa hizmet süreçlerimiz nasıl devam edecek diye çaresizlikle baktığımız bir tablonu esiri haline gelmiş olabilirdik. Oysa dün bize; siz yapamazsınız, gerçekleştiremezsiniz, beceremezsiniz diyenlere karşı bugün bir çok alanda yapabildiğimizi, gerçekleştirebildiğimizi ve hakikaten bu vizyonlarla birlikte sonuç alabildiğimizi ortaya koyabiliyoruz. Literatürde ‘Sanayi 1’ diye adlandırdığımız sanayi devrimi, hepimizin bildiği gibi 18. Yüzyılda hayat buldu. İkincisi ise 19. Yüzyılda başladı. Bilgisayar teknolojilerin üretime girmeye başladığı üçüncü sanayi devrimi isi o kadar beklemedi. İlk bilgisayar 1945’te basına tanıtıldı. Seri üretimle hayatımıza girmesi 20. Yüzyılın üçüncü çeyreğinde gerçekleşti” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin geçmişteki sanayi gelişmelerinde çok geride kaldığını ifade eden Bakan Soylu, “Daha üzerinden 30 - 40 dahi geçmeden bugün hep beraber endüstri 4.0’ını yaşıyoruz. Hatta 2017 yılından itibaren de endüstri 5.0’ı tanımlamaya, kendimizi yeni ve çok daha hızlı bir geleceğe hazırlamaya başladık. İlk üç aşamayı açık ara ıskalamıştık. Sanayi devrimleri Hürkuş gibi birkaç istisnai girişim bir kenara bırakılırsa üretici olmak şöyle dursun, son kullanıcı olmaya bile geç kaldığımız gelişmelerdi. Ancak bugün önümüzde çok farklı bir tablo ve çok farklı fırsatlar var. Daha önceki sanayi devrimlerini hep çok sonradan yakalayan Türkiye, Allah’a çok şükür ki bu sefer geç kalmadı. 21. Yüzyılın başından beri ortaya koyduğu büyük gelişmeyle, altyapıya, Cumhurbaşkanımızın geleceğe odaklı vizyonuyla birlikte bu kez makası kapattık ve yeni bir döneme dünyaya rekabet edebilir pozisyonda başlıyoruz. Bir zamanlar Bursa’da otomobil üreteceğinize şeftali üretin denilen bu ülke, bugün kendi uçağını, arabasını üretmenin peşinde, helikopterini ve insansız hava aracını zaten üretip satmaktadır” şeklinde konuştu.
Emekli 104 amiralin yayınladığı bildiri hakkın da konuşan Bakan Soylu, “Her projeye çamur atan, yakıştırmayan, alay edip itibarsızlaştırmaya çalışan kafalar var. Bizi vesayet dönemlerinin ülkesi gören, bir iki sayfalık bildirilerle ha bildireceklerini zanneden, her anlamda emekli olmuş zihniyetler var. Bu bildirilere varlık sebebini inkar ederek destek olan yine zihinleri, geçmiş yüzyılların karanlık dehlizlerinde kalan siyasiyeler var. Bunlar Türkiye’nin bugün geldiği noktayı, yaptığımız toplantıların mahiyetini kavramaktan çok uzaklar. Kafaları hesap makinelerinin ötesine geçmemiş zihniyetlerdir. Türkiye artık bu prangaları çözeli çok olmuştur. Bu zihniyetle, bildirilere ve ya girişimlere karşı ciddi bir teyakkuzumuz, tepkimiz var. Hiçbir noktasını da boş bırakamayız. Çünkü biraz önce tarif ettiğim tarihi fırsatı yakalamışken, dünyada ilk kez sanayi dönüşümlerini dünya ile eş zamanlı olarak yakalamışken, belki tarihimizde ilk kez geleceğimizi avantajlı bir noktadan planlama şansı yakalamışken, birilerinin küçük kafalarına uyup geriye gidemeyiz” diye konuştu.
Vatandaşların hayatlarını kolaylaştırmak için bir çok hizmeti hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Soylu,
“Hizmetlerimizden, vatandaş baş vurulu hizmetlerin dijital ortamda sunulması amacıyla yine bakanlığımızca ‘e-başvuru’ sistemini kurduk. Bu sistem kapsamında da 186 hizmeti ‘e-devlet’ kapsamına taşıdık. E- başvuru bizim hakikaten o kadar çok işimize yaradı ki bizden gelişmiş bir çok devletin yapamadığını, vatandaşımıza bir salgın döneminde yapmış olduk. Seyahat belgeleri dahil olmak üzere bir çok meseleyi biz e-başvuru üzerinden alıp direkt vatandaşımızın cep telefonuna iletebilmek kabiliyetine sahip olduk. Üretim tedarik zincirlerinin aksamamasını esas itibariyle bu sistem sayesinde gerçekleştirmiş olduk. 2017 yılından bu yana 392 milyon 69 bin 875 arşiv belgesini dijitalleştirdik. Vatandaşımızın üzerindeki evrak yükünü hafifletmeyi amaçladığımız bir şeydir bu” ifadelerini kullandı.
Dünyada çok az ülkenin kullanabildiği teknolojileri kullandıklarının altını çizen Soylu, "Vatandaşlarımıza sunduğumuz dijitalleşmenin yani sıra pek çok önemli konuda da dijitalleşme adımları atıyoruz. Bunların en önemlisi Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Müdürlüğü arasında karşılıklı parmak izi entegrasyonu sağlamış olmamızdır. 18 temmuz 2018 tarihinde fiilen başlattık. Ayriyeten balistik sistemleri de birbirine entegre ederek 289 irtibat yakaladık, ayni şekilde emniyet ve jandarma kriminal daireleri arasında DNA veri arşivi entegrasyonu projesi ile 1 yıl içinde 22 bin 683 eşleşme ve irtibat sağladık. Bomba bilgi analiz sisteminden tutun belge imza ve el yazısı veri tabanına kadar pek çok dijital alt yapımız mevcut ve olabildiğince birbiri ile entegre olduğu bir yapıyı kurgulamaya çalışıyoruz. Entegrasyon bizim için hayati bir önem hâline geliyor. Parmak izine geçtik. Uzun süren işlemler 5 dakikaya düştü ve burada hem vatandaşı hem de personelimizi verimli hâle getirdik. Yapılan eşleştirmeler ile tam 117 bin 648 olayı aydınlattık, karanlıkta kalmış olaylar çıktı. Teknolojik adımlarla aydınlatılma imkanına sahip oldu. Dünya da sadece 3 ülkede bulunan 3 boyutlu sanal taktik eğitim merkezi yani (Satem) özel harekatın ve emniyetimizin yakın zamanda hayata geçilmeyi planladığımız, yakın alan çatışma eğitim ’sibertoni’ gibi çalışmalarımız güvenlik güçlerimize önemli katkıları olacak" değerlendirmesini yaptı.
Dijital verilere farklı bir açısı ile kullandıklarını vurgulayan Soylu, şunları dedi:
“Bu ara da silah taşıma ruhsat kartlarını da dijitalleştirdik. TUBİTAK ile de e-imzayı inşallah yakın bir zamanda TC kimlik cüzdanlarının içine koymuş olacağız. Bankalarımız ve özel sektörler ile gerçekleştirmiş olacağız. Vatandaşlarımız bankaya, tapuya gittiği alanlarda parmağını basarak biyometrik verileri karşımıza çıkmış olacak. Dijital teknolojileri farklı bir bakış açısı ile büyük bir iddia ile kullanıyoruz. Bunu yaptıkça suç ve suçlu üzerinde baskı çoğalıyor, çember daralıyor. Dijital dönüşümün güvenlik teknolojisi başarılı bir entegrasyonu söz konusudur. Tüm bu projelerle İç işleri bakanlığı ile veri yönetimi ayrı bir kültür haline getirmeyi bu teknolojiyi yeni bir boyuta taşımayı hedefliyoruz. Tanıtımını yaptığımız biyometrik veri sistemleri de bu dijitalleşme adımlarımızı içinde en büyüklerinden birisidir.”
İHA