Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, fikri ve mülkiyet haklarının korunması konusunda Türkiye’nin önemli mesafeler aldığını belirtti. Yazıcı, bu alandaki suçlarda bireyselden daha çok örgütlü olarak ortaya çıkan yapıların bulunduğunu söyledi. Terör örgütlerinin de korsan ve sahte eşya üretiminin içinde bulunduğunu ifade eden Yazıcı, bu alanda alınacak önlemlerin terörün finanse edilmesinin önünü kapatacağını belirtti.
Bakan Yazıcı, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen ‘7. Küresel Sahtecilik ve Korsanla Mücadele Kongresi’nde konuştu. Ekonomik gelişme ile mülkiyet haklarının etkin şekilde korunması ve geliştirilmesi arasında çok yakın bir ilişki bulunduğunu anlatan Yazıcı, araştırmalarda gelişmiş ekonomilerde son 30 yılda gerçekleşen büyümenin yarıdan fazlasının kaynağının Ar-Ge ve yenilik olarak ortaya çıktığını belirtti. Yazıcı, fikri ve sınai mülkiyet haklarının daha korunduğu ülkelerde özellikle ileri teknoloji transferini kapsayan yabancı yatırımlarda artış bulunduğunu anlatarak, “Fikri mülkiyet haklarının korunması ile uluslar arası yatırımlar arasında ilişki cidden çok boyutludur. Bu hakların bulunduğu endekste bir puanlık artışı gerçekleştiren ülkelerin yatırım çekme olasılığı yüzde 27 oranında artmaktadır. Bu oran fikri mülkiyet hakları konusunda daha hassas sektörlerde yüzde 33’ler gibi yüksek bir düzeye erişmektedir.” dedi.
Bakan Yazıcı, korsan ve sahtecilik ile mücadelede terör bağlantısının da ihmal edilmemesi konusu üzeride durdu. Terör örgütlerinin de bu suçların içinde bulunduğunu anlatan Yazıcı, “Bu konuyla ilgili suçlar artık dünyada bireysel olarak değil örgütlü olarak işlenmektedir. Yapılan araştırmalar bu türdeki suçların yüzde 70 dolayında olduğunu ortaya koymaktadır. Terör örgütleri tarafından sahte korsan eşya üretimi daha fazla yapılmaktadır. Bu nedenle fikri mülkiyet haklarının korunması terör örgütlerinin parasal kaynaklarını da ortadan kaldıracaktır.” ifadesini kullandı.
Fikri mülkiyet haklarının korunması halinde devletin vergi kaybının azalacağını dile getiren Yazıcı, sahteciliğin korsan faaliyetin insan sağlığı ile çok yakın bir ilişkisi olduğunu ve özellikle çocuklar için üretilen materyallerin bu anlamda ciddi tehlikeler barındırdığını ifade etti.
Kısa ve orta vadede bakanlık olarak gündemlerinde bazı projeler bulunduğunun altını çizen Yazıcı, “Avrupa Birliği ile önümüzdeki günlerde başlayacak 4 milyon Euro'luk bir projemiz bulunuyor. Dünya Gümrük Örgütü tarafından bu konuda geliştirilen veri tabanına erişim ile ilgili çalışma konusunda da önemli mesafe aldık. Hak sahipleri ve temsilcileri ile işbirliğini artırma yolunda çalışmalar yapıyoruz. Gümrüklerimizde kullandığımız veri tabanı ve bilgisayar altyapılarını daha etkin ve güçlü hale getiriyoruz.” dedi.
'AB RAKAMLARI HAKKANİYETLİ DEĞİL'
Fikri ve mülkiyet hakları konusunda ölçümler yapan AB’de, Türkiye’nin 2011 yılı için payının 1.62 olduğunun belirtildiğini anlatan Yazıcı, bu değerlendirmenin çok sağlıklı olmadığın kaydetti. Türkiye’nin dünya ticaretinin yüzde 48’inin yapıldığı yani 27 milyar dolarlık işlem hacmin kontrol edildiği bir bölgede bulunduğunu belirten Yazıcı, “2012 yılı itibariyle 2 milyon 750 bin araç giriş çıkış işlemi yapılmıştır. Bunlardan bir milyon 100 bin adeti de TIR karnesi kapsamındadır. 1 milyon 650 bin adedi de transit beyannamesi kapsamındadır. Dolayısıyla Avrupa’ya giden ürünleri gidiş ülkesi itibariyle değil, menşe ülkesi itibariyle değerlendirmesi daha hakkaniyetli bir yaklaşım olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz