Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Doğumuz ve kuzeyimizde bulunan kaynakların dünya kaynaklarının toplam yüzde 65’ine karşılık gelmesi ve batımızda bulunan tüketim noktalarında yine dünya tüketiminin yüzde 65’lerine denk gelmesi bizi daha da önemli hale kılıyor bu coğrafyada” dedi.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, ‘Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Plan Çalıştayı’na katıldı. Hilton Otel’de düzenlenen çalıştayda konuşan Bakan Yıldız, son derece önemli bir konu üzerinde çalıştay yapıldığını belirtti. Türkiye’nin coğrafyasından kaynaklanan avantajları mutlaka kullanmak durumunda olduğunu vurgulayan Bakan Yıldız şöyle devam etti:“Akdeniz’de ki gelişen doğal gaz ile alakalı aramacılık faaliyetlerinin, Kıbrıs ile alakalı siyasi olarak tartışılan alanların, Karadeniz de hala Romanya ve Ukrayna ekseninde bulunan ve bizim münhasır ekonomik sahamıza denk gelen yerlerin, yine petrol kaynakları olarak bulunmasının ve her bir kilometrekarenin araştırılması. Biliyorsunuz 780 bin kilometrekareye karada, 280 bin kilometrekare de denizde alanlarımız var. Bu alanların doğru kullanılması lazımdır. Bunun için 4 tane temel eksen üzerine oturtmak durumundayız. Madenciliğimiz ve yerli kaynaklarımızın çok ön planda bulunduğu ve bunların diğer enerji kaynakları ile alakalı yatırımlara basmadığı, çakışmadığı bir ortak dili temin etmemiz lazımdır. Bürokrasinin, devletin, hükümetlerin gündeminden düşmeyen ve bunu birçok ülkede rastladığımız kamu kuruluşları arasındaki ortak dilin temini. Her alanda bu mana da başarılı olmuş muyuz, son 11 yıl içerisinde itiraf etmem lazım ki her alanda başarılı olmuş değiliz. Fakat tespitlerimizi yaptık, problemlerin ne olduğunu vurguladık ve bunların çözümüne 2015 yılının sonuna kadar uzun vadeli ve kalıcı olarakta yapacağız.”Dört temel eksenin olduğunu kaydeden Yıldız, enerji verimliliğini ve tasarrufunu hangi enerji kaynaklarında olursa olsun ön plana almak olduğunu ifade ederek şunları dedi:“İster petrolde, ister doğal gazda, isterse yeni geliştirdiğimiz nükleerde. Şu anda bizim enerji karışımımızı önümüzdeki 10 yıl içerisinde çok ciddi oranda değiştirecek bir nükleer girişimimiz var. Burada üniversiteden gelen hocalarımız bunu dikkatle izliyorlar. Çünkü kendilerinden çok fazla istifade edeceğimiz yeni bir uygulama alanı doğuyor. Nükleer ile alakalı üniversiteler belki 30-40 yıldır eğitim veriyor. Ancak bunun uygulamaları ile alakalı mezun olan arkadaşlarımız çok fazla alan ve saha bulamıyor. İkinci ana direğimiz; yerli kaynaklarımız ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın mutlaka ön planda bulunması. Bununla alakalı kat ettiğimiz mesafe önemli bir mesafedir. Yeterli midir? Daha fazlasını yapmamız lazım. Büyümenin önemli oranda bu kaynaklardan karşılanması lazımdır. Enerji diplomasisi gittikçe daha da ağırlık kazanıyor. Hele hele doğumuz ve kuzeyimizde bulunan kaynakların dünya kaynaklarının toplam yüzde 65’ine karşılık gelmesi ve batımızda bulunan tüketim noktalarında yine dünya tüketiminin yüzde 65’lerine denk gelmesi bizi daha da önemli hale kılıyor bu coğrafyada. Bunların başına da tabi ki enerji arz güvenliğini ön plana koyuyoruz. Enerji arz güvenliği şemsiyesi altında bütün bunların her birini değerlendirmemiz lazım.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz