Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti'nin 4 eski bakanla ilgili soruşturma komisyonu kurulmasını istemesine ilişkin, "Bizim üzerine gidemeyeceğimiz herhangi bir konu yok. Herhangi bir gizliliğin bizim için anlamı yok. TBMM hukuku iç tüzüğünü çalıştırıyor. O süreç işletilecek. Bizim hiçbir çekincemiz yok. Gerek algıyı, gerek gerçeği, gerek vicdanları, aklı, kalbi, basireti, feraseti, sağduyu, sezgiyi hepsini kapsayacak şekilde sonuçlanmasını herkesten önce biz istiyoruz" dedi.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun seçim öncesi Süleyman Şah Türbesi bahane edilerek TSK'nın oraya sokulabileceği yönünde yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirmede bulunan Bakan Yıldız, "Süleyman Şah Türbesi, Türkiye’nin kendi sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan yerdir. Ankara, İstanbul, Edirne, Kars nasılsa o türbe de bizim için öyledir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz orada güvenliği sağlıyor. Orada bir taarruz olursa Kılıçdaroğlu kayıtsız kalmamızı mı istiyor? Zaten taarruz olmaması halinde orada böyle bir işlem olmaz. Ama kendi toprağımızı savunmamamızı tavsiye ediyorsa kusura bakmasın biz toprağımızı savunuruz. O noktayla alakalı bir operasyon söz konusu olursa Kılıçdaroğlu ya da başkası ‘oraya saldırsınlar siz görmeyin’ diyorsa biz bunu yapmayız. Bunu Kılıçdaroğlu’nun değil, Esed rejiminin demesi lazım" dedi.Yıldız, AK Parti'nin 4 eski bakanla ilgili soruşturma komisyonu kurulmasını istemesine ilişkin, "4 eski bakanımız kendileri istediler zaten soruşturma komisyonu kurulmasını. Bu konuda kendilerine güveniyorlar. Soruşturma komisyonu sürecine başlayacağız. Seçimden sonra 15 kişilik komisyon kurulacak. Halkımızın seçimi ve tercihinin sonucu komisyonda AK Parti’den 9 kişi olacak. Gizlilik kapsamında bunu izleyecekler, ilgili arkadaşları dinleyecekler. O süreci tamamlamadan bir sonrasıyla ilgili yorum yapmak doğru değil. Bizim üzerine gidemeyeceğimiz herhangi bir konu yok. Herhangi bir gizliliğin bizim için anlamı yok. TBMM hukuku iç tüzüğünü çalıştırıyor. O süreç işletilecek. Bizim hiçbir çekincemiz yok. Gerek algıyı, gerek gerçeği, gerek vicdanları, aklı, kalbi, basireti, feraseti, sağduyu, sezgiyi, hepsini kapsayacak şekilde sonuçlanmasını herkesten önce biz istiyoruz. Biz hem kanuni, hem hukuki hem doğru olmasını istiyoruz. Bunu en fazla isteyen parti biziz" ifadelerini kullandı.FETHULLAH GÜLEN'İN YAPTIĞI AÇIKLAMALARFethullah Gülen'in yaptığı açıklamalara da değinen Bakan Yıldız, "Bu yapı 'sizin midenizde bir ağrı olduğunu hissediyorum. Ağrınızı dindireceğim ama sizi asarak' diyor. Yolsuzluklar bizim 17 Aralık’tan sonra gündemimize girmedi. Biz yolsuzlukların, usulsüzlüklerin üzerine giden bir partiyiz. Siyaset mühendisliği hiçbir yolsuzluk, usulsüzlüğü makul hale getirmez. Ne varsa ortaya çıkması lazım. Ama hiçbir yolsuzluk, usulsüzlük de siyaset mühendisliğini hiç ama hiç makul hale getirmez. Son 3 hafta içinde gücünü gizemden alan bu yapı çözülüyor. Bir de gücünü şeffaflıktan alan bir parti var. Biz Sayın Başbakanımıza refakatle ocak ayında Japonya, Singapur Malezya’ya gittik. Şu sıralar birileri şöyle bir kurgu yapıyor. Güya 60 milyar doları Sayın Başbakanımız uçağa dolduruyor ve diyor ki 'elimizde böyle bir para var, çıkartmamız lazım elimizden'. Japonya ve Singapur güya bu parayı kabul etmiyor ve Malezya’ya teklif ediyor, kabul ediyor. Balyalar dolusu, kilosuna baktığımızda fiziken de uçağın alamayacağı paralar güya oraya indiriliyor. Sonra bu kaybolan uçakla beraber güya bunlar taşınacakken yapılan beddua sonucunda uçak düşüyor. Bunu bir abla söylüyor" dedi.Bakan Yıldız, "Bu paralar güya kaçırılıyor. Diyorlar ki, 'Malezya’da siz bu paraları saklıyordunuz, beddua edildi. Malezya nasibini aldı, para uçaktaydı, uçak kayboldu' diyorlar. Benim bu yapıya çok ciddi bir tavsiyem var. Eğer bu söylemler bireyselse bununla ilgili gereğini yapın, yok bunlar aleyhte konuşun diye tembihlenip kurumsal yapılan bir şeyse bunu biz bilelim. Kendilerinin de sınırını çizemeyeceği bir kısım kutsallarımızı yaralayan bir noktaya hızla gelindi ve sınır geçildi. İstanbul’da dün bazı öğretmenler öğrencilere 'Kur’an-ı Kerim’i getirmeyin, müfettişler gelecek bunu saklayın' demişler. Bunlar bu söylentilerle 1950’lerden önceki dönemi oluşturmaya çalışıyorlar. Bu nasıl bir anlayıştır" dedi.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kopenhag’da yaptığı “Dış güçler söylemini kabul etmiyorum”, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ise “dış güçlere inandığı” yönündeki açıklamalarına ilişkin olarak da Yıldız, "Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti'nin kurucularından biridir. Başbakanımız AK Parti’nin lideridir. Sayın Başbakanımız ile Cumhurbaşkanımız arasında sürekli fikri bir ayrılığın bulunması oluşturulmaya çalışıldı. Fikri ayrılığın resmedilmesi Türkiye için bir fırsat değil, tehdittir. Her iki liderimizi de tanımaya çalışan biri olarak söylüyorum. Siyasette birbirinden daha samimi ve birbirine samimi iki insandan bahsediyoruz. İkisinin bir araya gelip görüşüp, konuşup çözemeyecekleri yok. Bunu haber malzemesi olarak kullanmayı doğru bulmam. Aynı yolda giden iki insanın ayrı düşündükleri konu olabilir. Ama maksatları aynı. Bu ülkeyi büyütmek, genişletmek üzere" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz