Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 17 Aralık sürecinin yalnız Türk siyasi tarihine değil, dünya siyaset tarihine de geçecek ve incelenmesi gereken sosyolojik bir vaka olduğunu belirterek, "Türkiye siyaset tarihinde çokça koalisyon kurulduğunu gördük. İktidarla koalisyon yapan çok oldu. Ama muhalefette koalisyonun olduğunu pek görmemiştik. Şuanda böyle bir ittifak var. 'AK Parti’ye oy vermeyin de kime verirseniz verin' anlayışı var. Bu kadar kuralsız kutsalsızlık olmaz. Vatandaşımızın tercihi çok nettir" dedi.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 17 Aralık’tan sonra yaşanan gelişmelere değinen Yıldız, "17 Aralık süreci yalnız Türk siyasi tarihine değil, dünya siyaset tarihine de geçecek incelenmesi gereken sosyolojik bir vakadır. Türkiye siyaset tarihinde çokça koalisyon kurulduğunu gördük. İktidarla koalisyon yapan çok oldu. Ama muhalefette koalisyonun olduğunu pek görmemiştik. Şuanda böyle bir ittifak var. 'AK Parti’ye oy vermeyin de kime verirseniz verin' anlayışı var. Bu kadar kuralsız kutsalsızlık olmaz. Vatandaşımızın tercihi çok nettir" dedi.Yıldız, dinleme olayları ve ses kayıtlarına ilişkin, "Bakanlığa geldiğimden bu yana yani 5 yıl önce dinlenebileceğimi düşündüm. Bunun sonucunda da her zaman şeffaf olmaya gayret ettim. 2,5 yıl önce Enerji Bakanını, Başbakanı, Cumhurbaşkanı’nı kayda alıyorsunuz. Niçin alıyorsunuz? Türkiye’nin enerji politikalarıyla alakalı envanter mi tutacaksınız? Yalnızca bu kadar masum olsa herhangi bir mahsuru yok. Ama siz hem mahreme giriyorsunuz ve daha uzaklara bunu kullanıyorsunuz. Biz zaman zaman görüşmelerimizde 1 centin 400 milyon dolar fark ettiği projelerden bahsediyoruz. Geçtiğimiz yıl 27 ayrı ülkeye 40 sefer yaptık. Devlet, hükümet başkanları ve bakan arkadaşlarımla görüşüyoruz. Bunları dinlemek casusluk ve daha ötesi bir konudur. Böcek taraması yaptırdığımızda herhangi bir bulguya rastlanmıyor. Ama buna rağmen dinlenmeye devam ettiğimizi biliyorum. Bu yalnızca böcekle olmuyor. Kullandığınız herhangi bir elektronik cihaz her biri kaynaktır. Dinlenmemek normal ortamlarda çok zordur. Asıl dinlenme ve dinleme tesislerini ortadan kaldırmamız lazım. Konu dinleme tesisleri ile alakalıdır" ifadelerini kullandı.Seçim ve sandık güvenliği konusunda bir risk görüp görmediğinin sorulması üzerine Bakan Yıldız, "Birçok senaryo ortaya konuyor. 'Elektrik kesilecekmiş, oylar sayılırken artırma, azaltılma olacakmış, CHP oyları yakılacakmış'. Bunlar saçma şeyler. Her parti sandıklarına sahip çıkacak ve gerçek oylarını koruyacak. Sandıktaki diğer görevliler de dikkat edecektir. Seçim günü elektrik dağıtım şirketlerinde çalışanların izinleri iptal edildi" diye konuştu.Temel amacın spekülasyonları ortadan kaldırmak olduğuna işaret eden Yıldız, "Hem onu ortadan kaldırmak, hem de atmosfere açık olan işletmemizdeki herhangi bir kesintiyi provokasyon aracı olarak kullanmak. İşte Sayın Kılıçdaroğlu’dan dinliyorum, 'Elektrikler kesilebilir sandıkların üzerine oturun'. Ne yapıyoruz Allah aşkına? O yüzden biz teknik olarak 21 özel dağıtım şirketinin bütün mühendis ve teknik elemanlarının işin başında olmalarını, muhtemel arızaya karşı teyakkuzda olmalarını söyledik" dedi.EPDK'NIN TAVAN FİYAT UYGULAMASI BAŞLATMASIEPDK'nın tavan fiyat uygulaması başlatmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Yıldız, "Hem dağıtım hem bayilerin bu manada herhangi bir istismara gitmeyeceğini umuyorum. Avrupa’daki ve Türkiye’deki kar marjı arasında bir makas oluşuyor. Bu makası kaldırmamız lazım. EPDK mukayese sonucunda bayilere verilecek karı 37 kuruşla sınırlandırdı. Bu 51 kuruşa çıkıyordu zaman zaman. Tavan fiyat uygulaması gerekmeksizin dağıtım şirketlerinin bu manada bu tür konuya daha fazla itina göstermeleri gerektiğine inanıyorum. Bundan sonra da böyle bir sıkıntı kendileri için oluşmayacaktır. Temennim odur" şeklinde konuştu.Yıldız, Kuzey Irak'la Türkiye arasındaki ilişkilere değinerek, "Teknik açıdan arkadaşlarımız haftada en az 2-3 görüşme yapıyorlar. Hem Bağdat hem Erbil’le. Önceki gün Ceyhan’daydım. Bizzat Kuzey Irak petrollerinin depolandığı tanklarla, merkezi hükümetin gönderdiği petrolün depolandığı tankları ayrı tutup tutmadığımıza bir kez daha baktım. Bu konuda bizim Bağdat’la net konuştuğumuz bir konu var. Kuzey Irak petrolünün tankı ayrı, Bağdat’ın ayrı. Gelin siz de bunu ölçümleyin başında durun. Bizim için hiçbir mahsuru yok dedik. Tam tersi daha iyi olur. Çünkü bu Irak’ın petrolü. Bağdat ve Erbil’in oluşturduğu komitenin raporu bizim için önemlidir. Bölgenin normalleşmesi üretileni iletmekle olur. Erbil’le Bağdat yokluğu değil varlığı paylaşsınlar. Tanklarımıza petrol dolduktan sonra o taşar. Biz taşan miktardan başlayarak onun dünya piyasalarına sunulmasını isteriz. Bu petrolü biz satmıyoruz. Bu petrolü Iraklılar yaptıkları ihalelerle satacak. İster Türkiye’de TÜPRAŞ, isterlerse başka ülkelerdeki aracılarla bunlar rahatlıkla yapılır. 30 Nisan Irak seçimleri öncesinde veya sonrasında hangi zaman denk geliyorsa bu petrol dünya piyasalarına sunulur" ifadelerini kullandı.TÜRKİYE'NİN DOĞALGAZ İHTİYACIUkrayna’daki gelişmelerin Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacı konusunda sıkıntı yaratıp yaratmayacağının sorulması üzerine Yıldız, "Krizin tırmanması halinde enerji sektörü açısından doğalgaz kaynaklarında batı hattı dediğimiz hattın etkilenmesi halinde Türkiye de etkilenir. Ben şahsen şuanda bunu öngörmüyorum. Ancak bunun Demokles’in kılıcı gibi bir tehdit unsuru oluşturduğunu söylemem lazım. Türkiye’nin elektrik üretiminde doğalgazın payı yarımdır. Onun da yarısını, yani yüzde 25’ini Rusya’dan alıyoruz. Onun da yarısı yüzde 12,5’luk kısım batı hattından geliyor. Bu bizim için büyük bir rakamdır. Böyle bir durumda B planı uygulamaya sokulur. Ama ben bu noktalara taşınacağını öngörmüyorum" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz