Bakan Yılmaz: İsrail'in Özür Dilemesi Haklılığımızı Ortaya Koydu

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak özür dilemesini değerlendirerek, ‘’Çok şükür bütün dünya üzerinde haklılığımız ortaya kondu.’’ dedi.

Bingöl’de incelemelerde bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bir muhabirin, ‘İsrail’in özür dilemesini nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusuna verdiği cevapta, ‘’Çok şükür bütün dünya üzerinde haklılığımız ortaya kondu. İsrail başbakanı, biliyorsunuz başbakanımızdan özür diledi. Başbakanımız da Türk halkı adına bu özrü kabul etti. Şu anda bir başbakan yardımcımızın başkanlığında oluşturulmuş bir komisyon var. Bülent Arınç bakanımızın başkanlığında tazminat konuları ele alınıyor. Diğer taraftan, inşallah Sayın Başbakanımız bu tazminat konuları da bittikten sonra Gazze’ye ve Filistin’e bir seyahat planlıyor. İnşallah bunlar da gerçekleştiği zaman, uygulamada ortaya çıktığı zaman, tam olarak bir mesafe almış olacağız.’’ diye konuştu.

Başkanlık sistemine de değinen Bakan Yılmaz, koalisyon yapısı olduğu dönemlerde ekonomide büyüme hızının düştüğünü, kişi başı gelir artışının yavaşladığını, tek partinin iktidarda olduğu dönemlerde ise büyüme hızının arttığını ve kişi başı gelirin artış gösterdiğini ifade ederek, ‘’Biz bugün AK Parti ile son 10 yılda bu siyasi istikrarı yakaladık, hiçbir problemimiz yok. Ama ilerde ne olacağını hiç birimiz bilemeyiz. İlerde yeniden o koalisyon dönemlerine dönerse Türkiye, bu gelişme hızını, hızlı kalkınmasını gerçekleştiremez diye düşünüyoruz.’’ diye ifade etti.

Bakan Yılmaz, 2008 yılında başlayan küresel kriz döneminde hızlı kararlar alınarak, uygulamaya konulduğu için Türkiye'nin, büyüyen ve istihdamını geliştiren bir ülke olduğunu ifade etti. Yılmaz, şunları ifade etti: ‘’Avrupa, eksi büyümeler gösterirken, Avrupa'daki işsizlik yüzde 12’lere çıkarken, Türkiye son 3 yılda hızlı bir şekilde büyümeye devam etti, 4 milyondan fazla yeni istihdam oluşturduk. Sadece son 3 yılda Türkiye genelinde 4 milyonun üzerinde yeni istihdam oluşturduk. Ve işsizlik oranlarımız yüzde 14’lerden yüzde 9’lara kadar geriledi. Bunlar hep siyasi istikrarın sonuçları. Biz istiyoruz ki bu gelecekte de devam etsin. Bir de şunun altını ben çizmek isterim. Başkanlık sistemini tartışanlar hep sadece başkanın yetkilerini tartışıyorlar. Fakat adı üzerinde bu bir sistem, burada başkanın görev ve yetkileri var, parlamentonun görev ve yetkileri var, yargının da görev ve yetkileri var. Yasama, yürütme, yargı. Yürütmede istikrarı getiriyor başkanlık sistemi. Ama yanı zamanda parlamentoyu çok güçlendiriyor. Bakın bunu birçok insan gözden kaçırıyor. Başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelere bakın, en güçlü parlamentolar oralardadır.