Eylül ayı ihracat rakamlarını açıklamak amacıyla Van’a gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin ihracatı arttığı zaman cari açığının da daraldığını belirterek, "Türkiye’nin ihracatı 1 dolar arttığı zaman namerde muhtaçlığı 1 dolar azalıyor. Onun için ihracat çok önemli" dedi.Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen ve eylül ayı ihracat rakamlarının açıklandığı toplantıya katılan Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetin de tam tersi bir adım atılması gerektiği konusunda değerlendirmelerinin olduğunu anımsatarak, "Geçen yıl 17 ve 25 aralık süreçlerinin ardından, dünyadaki OICD, IMF, Dünya Bankası, Moody gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin yaşanan olaylardan dolayı beklentilerini hep negatife çevirdi. 2014 yılı büyüme rakamları yüzde 2 seviyelerine çekildi. O gün tespitler, yüzeysel tespitler oldu" ifadelerini kullandı."İhracatımızın artması, üretimin artması istihdamın artması demektir" diyen Zeybekci, "Türkiye’de 6,5 oranında ihracat arttı. Bu istihdam arttı demektir, üretim arttı demektir. Türkiye’de ihracat arttığı zaman dış ticaret açığımızda da aynı oranda daralma olur. Dünya ekonomisinde herkesin bir yorumu devam ediyor. ABD Merkez Bankası’nın parasal daralmaya gideceğinden dolayı. Bir iki ay sonra piyasaya verdiği fazla paraları en son daralmayla çekmeyi planlamasından dolayıdır" ifadelerini kullandı.Van’ın, son 12 yılda 30 milyon doların üzerinde ihracat rakamlarına ulaştığını, bunun Van’ın gerçek potansiyelini yansıtmadığını belirten bakan Zeybekci, İran’la olan ticareti geliştirmek amacıyla İran Ekonomi Bakanıyla 3 ayda bir resmi, ayda bir de gayriresmi olarak olarak görüştüklerini aktardı.Önümüzdeki bir iki yıl içinde İranla ticaret hacmini 35 milyar dolara çıkarma gibi hedeflerinin olduğunu, bunun sağlam zeminlere oturan bir hedef olduğunu aktaran Zeybekçi, ticareti geliştirmek amacıyla 160 üründe karşılıklı olarak gümrük vergi oranlarını ya da maliyetlerini sıfıra yakın indirdiklerine dikkati çekti. İran tarafından yol sıkıntılarının olduğunu, kapıları tek tek dolaşacaklarını, yapılması gerekenleri müsaadesini isteyerek yapmak için gayret göstereceklerini, yolların açılacağını aktaran Zeybekçi, "Ticareti artırmak için damarların harekete geçmesi lazım. Odalarda kılcal damarlara kadar hareketlenme olması lazım ki bu işler olsun. Türkiye önümüzdeki dönemde çok önemli gelişmelere gebedir. Ticari, ihracat, siyasi ekonomik anlamda buralarda çok önemli gelişmelere gebedir. Yıllarca buralarda çok farklı üzüntüler yaşandı. 40 bin evladımızı kaybettik. Kardeş kavgası için harcadığımız 400 milyar doları üretim ve kalkınma için harcasak, o paraların dönmesiyle beraber yaklaşık olarak bahsedilen para 1,5 trilyon dolardır. Allah aşkına bu parayı aklınızda çevirebiliyor musunuz. Boşu boşuna gitti. Canlar, mallar, zaman ve fırsatlar gitti ama bundan sonra kaybettiğimizin arkasında dövünmektense geleceğe umutla bakacağız" dedi.Irak’a olan ihracatın 9 ay sonunda ekside değil, yüzde 7 oranında artıda olduğunu ancak olaylar olmasa ihracatın yüzde 25 civarına yükseleceğini açıklayan Zeybekci, "Irak bizim yapamayacağımız ihracatı başka yerlerden temin etmedi. Şimdi iklim normalleşmeye başladığında Irak’a olan ihracatımız hızlı olarak artacaktır. 4 aylık dönemde ihracatta gerileme olmasa şu anda ortalama olarak 6,5 olan ihracat rakamlarındaki artış yüzde 10 seviyesinde olacaktı. Orta vadeli hedefe Türkiye daha da yaklaşmış olacaktı. Türkiye’nin ihracatının yüzde 43’ünü AB’ye yapıyoruz. Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımın yüzde 70 AB’den geliyor. ABD merkez bankası faiz arttırımına gideceğiz derken AB merkez bankası ay önce, ’euro’nun değerlenmesine izin vermeyeceğiz’ dedi. AB Merkez Bankası Başkanı, ABD Merkez Bankası, ’Daralmaya gideceğim’ derken parasal genişlemeye gideceğini söyledi" şeklinde konuştu.Kurla ilgili hareketlenmelerin olduğunu ifade eden Zeybekci, "Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı olarak söylüyorum. Kurla ilgili endişelenecek hiçbir şey yoktur. Dolar dünyada değer kazanıyor. Brezilya karşısında yüzde 8, TL karşısında 4,2 değer kazanmış. Bunun dış ticarete zarar verici bir durumda olmadı. Göreve geldiğim günden bu yana ekonomiyi sürekli yükselttik ve kişi başına düşen milli geliri Türkiye olarak 3 bin 492 dolardan 10 bin 800 dolara yükselttik. Türkiye’yi dünyanın en büyük 17. ekonomisi haline getirdik. Dünyada da aynı oranda gelişmelerin yaşanıyor. Çin’in 2013 yılı sonu itibariyle ihracatta bir numaralı ülke durumuna geldi. Ekonomik gelişmelerle birlikte Türkiye’nin AB’de 6’ncı büyük ekonomi haline geldi. Bu gidişle Türkiye 12 bin 750 dolarlık seviyeyi aşarak dünyanın gelişmiş ülkeler seviyesine ilerleyecek. Türkiye bu arada refahta da çok büyük adımlar attı. Türk insanını refahı, dünyadaki diğer ülkelere kıyasla geliri arttı. 2002 yılında bir Türk vatandaşının ortalaması AB ortalamasındaki bir vatandaşın yüzde 36’sıydı. 2013 sonu itibariyle yüzde 55’ine geldi. Böyle devam ettiği zaman 2023 Türkiye AB ortalamasının üzerine çıkmış olacak. Büyümeyle ilgili Türkiye 2002’den bu yana dünyada destanlar yazıyor. Şu anda Türkiye 19 çeyrek dönemden beri ortalama yüzde 5,8 büyüdü. 2002 yılından bu yana Türkiye 12 yılda ortalama yüzde 5,1 büyüdü. Bu özelliğiyle Türkiye büyümede ilk beşte yer alan ülke haline geldi. Biz kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmelerinin ekonomik değil, siyasi olmasından dolayı üzüntülerimizi dile getiriyor, değerlendirmelerinin ekonomik olmasını bekliyoruz. İstihdam konusunda Türkiye dünyada bir numara oldu. 2008 yılında dünyada başlayan krizden sonra AB üyesi ülkelerde 10 milyon çalışan insan sayısı bu gün 2013 sonu itibariyle yüzde yüzde 4 azaldı. Aynı sürede Türkiye çalışan insan sayısını 6 milyon kişi arttırdı. 2009 yılında Türkiye’de çalışan insan sayısı 20 milyon bu gün 26 milyon 500 bin" diye konuştu.Enflasyon konusunda Türkiye’de önemli başarılar elde ettiklerini, hiçbir zaman spor toto tahmincisi gibi enflasyon tahmini içinde bulunmadıklarını, enflasyonla mücadelenin hükümet olarak en çok önem verdikleri konuların başında geldiğini kaydeden Zeybekci; ülkede istihdamın, büyümenin, ihracatın, dış ticaret açığının daralmasının, yatırımlarının artmasını önemsediklerini, bunların enflasyondan daha önemli olduğunu vurguladı. "Enflasyonu tarihimizden silecek olan şey üretimi artırmaktır, arzı arttırmaktır, talep edilen ürünü fazlasıyla üretip piyasaya sürmektir" diyen Zeybekci, önümüzdeki dönemde Türkiye olarak bunu daha çok önemseyeceklerini, enflasyonla mücadele bu tarzın daha önemli olduğunu öngördüklerini bildirdi. 2002 yılına kadar Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımın tutarının 14 milyar dolar civarında olduğunu, o günden bu yana Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırım miktarının 144 milyar dolara yükseldiğini açıklayan Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü:"2014 yılında Türkiye’ye gelen yabancı yatırım tutarı yüzde 10’un üzerinde artmış. Geçen yıl mayıs ayındaki gezi olaylarına, 17, 25 aralığa, Türkiye’nin büyümesini aşağı yönde göstermek isteyenlere, Türkiye’de yapılan seçimleri hala siyasi iktidarsızlık ve gelecekle ilgili kırılganlık sebebi gösterenlere rağmen. Bu gelen doğrudan yatırımın yüzde 70’i AB üyesi ülkelerden geliyor. Onlar Türkiye’ye inanıyor ve güveniyor. Türkiye’nin gelecekteki yıldızının nasıl parlayacağını gördükleri için Türkiye’ye yatırımlar geliyor. Türkiye 28 AB üyesi ülkenin 25’inden daha iyi. Milli gelirimizin yüzde 74 civarında borcu varken bu yüzde 34’üne indi. 2002 yılında bütçe açığımız yüzde 11,5 iken şimdi yüzde 1,2’ye geldi. Türkiye’nin en önemli başarılarından biri cari açık. 2013 yılı itibariyle Türkiye’nin cari açığının gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 7,93’tü. Bu sene 2014 rakamları olarak da yüzde 6,4 olursa başarı bunu söyleyen uluslararası derecelendirme kuruluşları. Şimdi sene sonu itibarıyla Türkiye cari açıkta yüzde 6,4 aşağı indirerek yüzde 5,6 seviyelerine gelecek. Bu bizim için güvenli ortalama seviyesine gelecek. Bunun sebebi kahraman ihracatçılarımız. Türkiye ilk kez ihracata dayalı büyümeyi seçti."1980’li yıllarda Türkiye’nin toplam dış ticaret hacminin 5 milyar dolar bile olmadığını, bugün Türkiye’nin dış ticaret hacminin 470 milyar dolara yükselerek 100 kat arttığını aktaran Zeybekci, "Türkiye’ye gelen turist sayısında dünyada 6’ıncı sıradayız. Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag. 3 köprü, 2 meydan, 4 saray bunun hazırlamasını yapıyor. 6 yıl önce Prag’a giden turist sayısı 28 milyondu. Van’ın etrafındaki zenginlikleri koyacaksınız ortaya. Kültürel ve tarihi anlamdaki zenginliklerini. Van’ın zekatı Prag’a yeter. Buralarda milyonlarca turisti biz hayal edeceğiz" dedi.Türkiye’deki faiz oranlarının yatırım yapılabilir bir faiz oranı olmadığına dikkat çeken Zeybekci, "Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 15’i faiz harcamasına gidiyordu. Türkiye’nin ürettiği toplam değerin yüzde 15’i faize giderken, bu gün yüzde 3,2’si faize gidiyor. Türkiye’de toplanan vergilerin yüzde 86’sı faize giderken bu gün yüzde 15’i faize gidiyor. Türkiye’de insanların ürettiği karlardan oluşan vergilerin yüzde 15’inin bile faize gitmesi zulümdür. Bunu kabul edilebilir görmüyoruz. Türkiye 3 ay 4 ay sonrasını gördüğü zaman biz açıklama yapar rahatlardık. 2002 yılında bu ülkede merkez bankasının borçlanma süresi 9 ay iken, şimdi 70 aya çıktı" şeklinde konuştu.Zeybekçi, çözüm süreciyle birlikte önümüzdeki dönemlerde her yerde fabrikaların yeşereceğini bildirerek, "Yatırım, huzur, istikrar ortamı uygun olmadıkça yeşermiyor bunlar. Değil 6. bölge teşvikleri, 66. bölge teşvikleri verseniz de olmuyor ama yön artık tersine dönecek" dedi.Konuşmasının ardından kentte en çok ihracat yapan firmalara plaket veren Zeybekçi, kentteki ticaret erbaplarıyla yaptığı değerlendirme toplantısının ardından AK Parti Van İl Başkanlığına geçti.Burada partililerle bir süre sohbet eden Zeybekci, daha sonra Ferit Melen Havalimanı’ndan özel uçakla Ankara’ya hareket etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz