Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk dün ‘Hazırız, yarını bekleyin’ diyerek duyurduğu 'Yenilenen Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ve Akademik Destek' Tanıtım Programı'nda konuştu.
Bakan Selçuk'un açıklamalasından satır başları:
"Biliyorsunuz portfolyo da yeni geldi. Niye e-rehberliği önemsiyoruz? Ben kendimi bildim bileli şuralarda hep şu söylenir. Denilir ki “keşke bütün öğrencilerin bireysel olarak rehberlik alabilecekleri, projeler, sertifikalar bir yerde toplansa da çocuğun rehberliği yapılırken buna dikkat edilerek yapılsa” diye dilek ve temenni kısmı olurdu. İşte burada tam da bunu yapmış olduk. Bütün öğrencilerimiz hangi ilimize giderse gitsin her bir çocuğumuzun porfolyosunda onun bütün geçmiş hikayesi yer alacak ve buna göre rehberlik olacak. Bu da yeni bir kazanım ve çok çok değerli. Ve bu konuda çocuklarımızın bir takım armalarla vesaire, ödevlerinin, öğretmen görüşlerinin, katıldığı oylamaların-alıştırmaların hepsinin burada yer alıyor olması önemli.
Bu oyunlaştırma çerçevesinde öğrencilerimizin belli puan ve arma sistemleriyle motivasyonlarının artırılmasını da hedefliyoruz. Yani çocuklar, öğrenciler hangi konuyu ne şekilde yaparsa, nereye ulaşırsa bunun tescillenmesi anlamında bir takım armalar, bir takım kullanıcılara ilişkin özellikleri de rahatlıkla ortaya koyabiliriz. Her bir öğrencimiz için bu şahsi olarak yer alıyor.
Artık zaman ve mekan meselesi her yerde ve her zaman şeklinde genişlemesi gereken bir konu. Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin sadece sınıfın içinde bir şeyler yapmasına gerek yok. Kitaplarında herhangi bir şey ararken hatta bir konu üzerinde “Ben karbon döngüsüyle ilgili kısmı kitaptan kare kodla cep telefonunda görmek istiyorum, incelemek istiyorum. videoyu izlemek istiyorum” dediğinde kitabın her bir sayfasında neyle ilgiliyse kare kodla erişim sağlanması söz konusu oldu.
İkinci kısmı, öğretmenlerimle ilgili. Bu sürekli ve sürdürülebilir gelişim öğretmen açısından çok çok önemli. Ve bütün bu kurslar, programlar, içerikler, canlı eğitimler bir video kütüphanesinden eğitime erişme, soru sorma, cevabını alma bütün bunların hepsi artık mümkün. Depremle, hava durumuyla ilgili konularda öğrencilerimizin her şeye erişimi için de bu önemli bir fırsat.
Sürekli sürdürülebilir eğitimi her ilçe düzeyinde kuracağımız, ki başladık. Öğretmen destek noktalarıyla fiziksel ortam açısından da ortaya koyacağız. Bütün ilçeler, Ankara’daki bir merkezde akademik bir portalda buluşacaklar. Benim diyelim ki matematik eğitimiyle ilgili çok önemli çalışmam var ve bunu paylaşmak istiyorum; bunu da yapma imkanımız olacak.
Bizim öğrencimizin ve öğretmenin hayatının bütününe eğitimi taşıma ve bütünsel olarak eğitimsel bir dönüşüm için bir fiziksel ve dijital atmosfer projemiz. Bunu nasıl yapıyoruz? Yeniliklere anlatmaya çalışıyoruz.
Bütün derslerin video kütüphanesini oluşturdular. Türkiye’nin her yerinden çok iyi ders anlatma yeteneği olan arkadaşlarımızdan, bu dersleri defalarca izleme-dinleme imkanı var. Buradan örnek sorular, çözümler, hepsini ayrıntılı olarak inceleyebilir.
Önerilen konu testi vardır ama sonuçlar bu çözmekle ilgili sorun varsa, eksiği varsa akıllı sistem diyor ki “Senin şöyle bir eksiğin var, onu da bu şekilde giderebilirsin. Senin için şu konu anlatımını yeniden izlemeni, dinlemeni istiyoruz” Kendi sınıfında, kendi okulunda nerede çocuğun onu görebilme imkanı da oluyor. Bu da ayrı bir özellik getiriyor.
Akademik Destek Zekası; bu dünyada da çok nadiren yapılan çalışmalardan. Ve Türkye’de şöyle bir sistem yok. Çocuğumuzun hangi konuda, hangi soruda nasıl bir eksiği olduğunu yapay zeka… Cevaplamalar yapıldıktan sonra alt kazanım analizi yapılıyor. Bunlar da haritalandırmayla yapılıyor, ondan sonra çocuğa özgü eksikleri nelerdir, tamamladıkları nelerdir? Sana otomatik olarak eksik olduğun konuda test veriyoruz.
Basılı deneme sınavları var, bunlar çok ayrıntılı. Çevrimiçi çözülmüş sorular çok önemli, girmediği sınavlar, bütün bunlarla ilgili raporların hepsini burada görebilir.
Burada çok önemli bir şey var. Peki ama buna nasıl ulaşacaklar? Her bir öğrencimize, bütün operatörlerden aylık 3 GB ücretsiz erişim imkanı var. Her bir öğrencimiz, Türkiye’nin her yerinden; telefon çeksin yeter. Bu anlamda bir erişme ve ulaşma imkanı var. Bunu pilot çalışmalarda denedik.
İşin özeti; eğitimde fırsat adaleti. Benim fırsatım yok, benim öğretmenim yok. Çok basitçe var. Bunu sağlamış olduk, fırsat adaletiyle Türkiye’den isteyen herkesin buna erişmesiyle ilgili altyapıyı kurmuş olduk. Ve bu benim hayallerimden bir tanesiydi ve buna ulaşmış olmak bugün benim açımdan çok çok değerli. Sizler burada bulunarak bizlere destek verdiniz."