Bakan'a asansörde şok!

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, AK Parti Uşak İl Teşkilatı'nı ziyareti sırasında partisinin Uşak Milletvekilleri Mustafa Çetin, Nuri Uslu ile İl Başkanı Hilmi Alper'le asansörde mahsur kaldı. Hareket ettikten yarım metre sonra duran asansörden kapısı açılarak beş dakika içinde kurtarılan Bakan Aydın ve beraberindekiler beşinci kattaki parti binasına yürüyerek çıkmak zorunda kaldı.

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, bir dizi ziyaret ve partisinin il teşkilatı ile bir dershanenin (Sınav) birlikte düzenlediği Çağrı Düğün Salonu'ndaki iftar yemeğine katılmak için Uşak'a geldi. Bakan Aydın, ilk ziyaretini Vali Özdemir Çakacak'a yapıp, kent hakkında bilgi aldı. Bakan Aydın, daha sonra yürüyürek beraberindeki partililerle birlikte İsmetpaşa Caddesi'ndeki Şeker İşhanı'ndaki AK Parti Uşak İl Teşkilatı'na geçti. Beşinci kattaki parti binasına çıkmak üzere Bakan Aydın, üç kişilik asansöre AK Parti Uşak milletvekilleri Mustafa Çetin, Nuri Uslu ve İl Başkanı Hilmi Alper ile bindi. Asansör, hareket ettikten yarım metre sonra durdu. Korumaların, durumu farketmesi üzerine beş dakika mahsur kalan Bakan Aydın ve beraberindekiler, anahtarın bulunmasıyla kurtarıldı.

Asansörde tekrar mahsur kalmaktan çekinen Bakan Aydın ve beraberindekiler merdivenleri kullanarak parti binasına çıkmak zorunda kaldı. Merdivenleri çıkarken terleyen Bakan Aydın, ceket ve kravatını çıkardı. Bakan Aydın, asansörde mahsur kalmalarıyla ilgili bir açıklama yapmazken, AK Parti Uşak İl Başkanı Hilmi Alper, "Bu binanın miladı dolmuş. Partinin yerinin değişmesi gerek" demekle yetindi.

Yaşanan olumsuzluğun ardından partililere seslenen Bakan Aydın, Anayasa Değişikliği paketi hakkında görüşlerini bildirdi. Bakan Aydın, partililerden anayasa değişikliği konusunu bir de kendisinden dinlemelerini isteyerek, "Mübarek aydayız. Sizlere anayasa değişikliği konusunda bir şeyler anlatayım ki iftar yemeğini hak edeyim. Anayasa Değişikliği Paketi'nde bulunan en önemli maddelerden birisi insanların bireysel olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilecek olmaları. Muhalefet partisi liderlerinin konuşmalarını dinliyoruz, 'Anayasa Mahkemesi'ne değişiklikle kendi hakim ve savcılarımızı atayarak Yüce Divan'da yargılanmanın önünü kapatacakmışız.' Yok böyle bir şey. Madem, 13 aydır bizden şikayetçisiniz, Anayasa Mahkemesi'de orada, çıkarın belgeleri yargılanalım. Neden bugüne kadar belgeleri ortaya çıkarmadınız. Medya mensupları bile bu konuda ihtisas sahibi oldu. Sizlerden önce belgeleri bulup çarşaf çarşaf yayınlıyor" dedi.

YAŞ karalarına da konuşmasında yer veren Bakan Aydın, "Anayasa Değişikliği Paketi'nde YAŞ kararları ile ordudan ihraç edilen askerleri de koruyoruz. Yargının önünü açıyoruz. Nasıl bir milli eğitim ve sağlık çalışanı 'tayin' veya 'uzaklaştırma' gibi konularda mahkemeye giderek hakkını arayabiliyorsa, Anayasa değişikliği ile ordudan ihraç edilen subay ve astsubaylarda aynı şekilde haklarını mahkemelerde arayabilecek. 13 Eylül Pazartesi günü Türkiye'nin değişim günü olacak" diye konuştu.

BAKAN AYDIN: MEVCUT ANAYASA MİLLETE YETMİYOR

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, AK Parti İl Başkanlığı'ndan ayrıldıktan sonra Dikilitaş Mahallesi'ne geçerek esnaf ve vatandaşlarla ayak üzeri sohbet etti. Bakan Aydın burada bulunduğu çeşitli temasların ardından Özel bir dershane ile partililerin Çağrı Düğün Salonu'nda düzenlediği iftar yemeğine katıldı. İftarı vatandaşlarla birlikte yapan Bakan Aydın, Anayasa Değişiklik Paketi'yle ilgili yaptığı konuşmasında, mevcut anayasanın millete yetmediği söyledi.

Bakan Aydın, "Anayasa Değişikliği geliyor. 6- 7 yıldır sürekli olarak Anayasa'yı değiştiriyoruz. Çünkü bu anayasa bu millete yetmiyor. Bu anayasa empoze edildi, bu anayasa giydirildi. 1982 yasasına, insanların evet mi, hayır mı diyeceksin düşüncelerini öğrenmek için adamlar salındı. Bu adamlar tespitlerini yaptı. Hiç tanımadığı adamlara 'Hayır demeyi düşünüyorum' diyenler Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna sürüldü. Bu anayasa böyle kabul edildi. Yüzde 80- 90 deniliyordu ya arkasında bu endişe ve korkular vardı. Bir kısmı da biran önce gitsinler diyerek evet dedi. Biran önce yeniden demokrasi ve seçim olsun istediler" dedi.

'BU GÖMLEK MİLLETE DAR GELİYOR'

Anayasa'nın millete dar geldiğini ifade eden Bakan Aydın, değişmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: "Anayasa'nın zaten 83 maddesi değişti, değişikliklerlede birazcık bohçaya döndü. Bu son değişikliktir. 2011 seçimlerinde huzurunuza gelindiği zaman size siyasetçiler diyecekler, 'Bize yetki verin yeni bir anayasa yapacağız'. Bu konuda 8 yıldır AK Parti hükümeti olarak biz teşebbüs ettik, elimizden geleni de yaptık ama olmadı. Yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu, ta başından bu yana söylüyoruz. Ama olmadı. O olmamanın teferruatına girmeyeyim. Ama her halükarda atılan her adım bir daha geri gidilemeyecek mesafe kazandırdı"

Anayasa Değişiklik Paketi'nin Türkiye'de değişimin simgesi olacağını belirten Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, "Bu değişiklikle ne geliyor. En akılda kalanı YAŞ kararları. Yani YAŞ toplanıyor ve bazı görevlilerin görevlerine son veriyor. Silahlı kuvvetlerden atıyor. Peki o atılanların bir hak talebi ne yazıkki yok. O iş orada bitiyor. Biz diyoruz ki bu işin ucu yargıya açık olmalı. Eğer o insan 'ben bu muameleye haksız yere uğradım' diyorsa, yargıya gidebilmeli. Yargının da ucu ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gidiyor. Bırak yargıya gitsin. Cevap yargıya gidince disiplin bozuluyor deniyor. Neden yargıya gidildiğinde sivil hayatta disiplin bozulmuyor da orada bozuluyor. İnsan hakkı ve hukuku disiplinden daha önemlidir. Bir insan neden hakkını aramasın neden hak talebinde bulunmasın" diye konuştu.

Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde en çok ceza yiyen ülkelerin başında geldiğine dikkat çeken Bakan Aydın şunları söyledi: "AİHM'den Türkiye gelen cezalar nedeniyle, hem sizlerden alınan vergiler bu cezalara gidiyor, hem de itibarımız sıkıntıya düşüyor. O halde Anayasa Mahkemesi varken neden bu dosyalara bakmasın tahsiye etmesin. Ayrıca Anayasa paketinde Kamu Denetçiliği sistemi de geliyor. Yani illaki her şeyin mahkemeye intikali gerekmiyor. Kamu denetçiliği sistemi bizim kültürümüze uygundur. Eskiden pek çok kavgayı, bir mahalledeki köydeki beldedeki mübarek insanlar hallederdi. İşte bu anlayışın sistemleşmiş kısmına Kamu denetçiliği deniyor. Hukuk olmadan hiçbir şey olmaz. Asırlar boyu yaşadığımız hayatın temelinde hukuk sistemi vardı. Hürriyet, insan onuruna saygı ve adalet bize yabancı değil. Kuran'ı Kerim'in her sayfasında oruç yok ama her sayfasında insana saygı ve adalet var"

İMAM HATİPLER MODEL OKUL

Ülkelerdeki sıkıntıların din eğitiminin iyi verilmemesinden kaynaklandığının altını çizen Bakan Aydın, "Geçmişe bakıldığında yattık kalktık, İmam Hatip Okulları'nı şikayet ettik. Bugün İmam Hatip Okulları dünyada çağdaş bir eğitimi için model olarak gösteriliyor. Fizik, matematik, kimya okuyor, diyanet biliyor, İngilizce okuyor, Arapça biliyor. Bunun için ne raporlar hazırladık. Hani şimdi siyasetle biz uğraşmıyoruz, biz bitarafız diyenlerin ne raporlar hazırladığı ben biliyorum. Türkiye'nin kıymetini bileceğiz. Yoruluyoruz tamam, bu yorgunlukta bu mübarek ayın dili ile söyleyeyim, 'Yorgunlukta ibadettir' Benim temennim şudur ki benim çocuklarım, benim torunlarım bugün yaşanan konuları bir daha dile getirmeyecekler" dedi.

KONUŞMASINI MENDERES'E BAĞLAYIP, SONLANDIRDI

Bakan Aydın, konuşmasını Adnan Menderes'le bağlayarak sözlerini şöyle tamamladı: "O dönemde Menderes'in başına gelenler gelmeseydi, bugün bunları konuşmuyor olacaktık. Bugün bunlar konuşulan konular olmayacaktı. O demokratik çıkış ve demokrasi yürüyüşü bu problemlerin hepsini çözecekti. Ne bahaneler buldular, ne iftiralar attılar. Ama entaresan olan onun inşa ettiği, onun açtığı yol ile ilgili olan bazıları, adını söylemeyeceğim. Menderes'in yolunda gittiğini söyleyen birisi, 'Ey tatilciler, tatilinizi yarıda bırakıp gelin oyunuzu kullanın' diyor. Yani 'Referanduma halk oylamasına katılın' diyor. Bu güzel de gerisi çok enteresan, 'Eğer tatillerinizin devam etmesini istiyorsanız' diyorlar. Sanki Evet çıkarsa, biz tatilcilere bundan sonra tatil yasak diyeceğiz. Söyleyecekseniz daha mazbut ve daha sağlam bir şey söyleyin. 8 yıldır iktidarız ve ben 8 yıldır bakanım. Bir tek kişiye inancından dolayı müdahale edildiğini hatırlamıyorum."

DHA