ANTALYA (İHA)- Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu'nun üye olduğu Uluslararası İşverenler Teşkilatı'nın 'Avrupa Üyeleri İcra Komitesi Toplantısı, Antalya'nın Kemer İlçesi Marti Myra Otel'de gerçekleştirildi.
40 Avrupa İşveren Teşkilatı'nın 100'e yakın üst düzey yöneticilerinin katıldığı toplantıda 'Küreselleşmenin Sosyal Boyutu' konusunda Dünya Komisyonunun çalışmaları ve 'İşletmelerin Sosyal Sorumlulukları' konularında fikir alışverişinde bulunuldu. Toplantıya Uluslararası İşverenler Teşkilatı (IOC) Başkanı François Perigos, Başbakan Yardımcısı Eric Hoff, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nejat Arseven, Devlet Bakanı Faruk Bal, Orman Bakanı Nami Çağan ve Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur konuşmacı olarak katıldı.
"HÜKÜMETİMİZİN YAPTIĞI SESSİZ DEVRİMDİR"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Refik Baydur, sosyal standart ile uluslararası ticaret ilişkisinin giderek daha çok önem kazandığını belirterek, "Artık rekabet sadece gelişmiş ülkeler arasında değil, ticari sınırlardan arındırılmış, dünyamızda tüm ülkeler arasında cereyan etmektedir. Ekonomik anlamda rekabet kriterlerinin yetersiz kalmasına neden olmuş, sosyal politikalar ve endüstri ilişkileri politikaları başlayınca da yeni rekabet kriterleri yaratılmaya başlanmıştır" dedi.
İki büyük depremin ardından yaşanan ekonomik sıkıntılara karşın ekonomiyi sağlam temellere oturtacak köklü düzenlemeler yapıldığını vurgulayan Orman Bakanı Nami Çağan ise, "Hükümetimiz laikliğin daha da kökleşmesi için çok büyük adımlar attı. Bunu yaparken inançlara saygılı oldu. Bölücü terörün yanı sıra dinci teröre de darbe vuruldu. Hükümetimizin yaptığı aslında sessiz devrimdir. Bu sessiz devrimle kötü olan herşey değiştirilmektedir. Yapılan işler köklü değişiklikleri içerdiği için bunların sonuç vermesi zaman alabilir. Zaten kısa vadede elde edilen veriler de sonuçların olumlu olacağını göstermektedir. Bu sessiz devrimden çıkarı bozulanlar da olmuştur. Bu kesimler yapılan köklü reformları etkisiz hale getirmek için ellerinden gelen her çabayı
göstermiştir" diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞİ ISRARI
Türkiye'nin son yarım yüzyıllık yolculuğunda hep Avrupa Birliği'ne girmek istediğini belirten Devlet Bakanı Faruk Bal da, "İçinde bulunduğumuz bölge stratejik olarak dünyanın en önemli bölgesidir. Biz dünyanın bu coğrafyasında uluslararası toplumun ve Avrupa Birliği'nin belgelerinde yeralan insanlığın lanetlediği terör ile yıllarca boğuştuk. Bu mücadelemizde yeterince uluslararası destek alamadık. Binlerce insanımızı kaybettik, milyonlarca dolarımızı sarfettik. Gelişmeye, kalkınmaya harcadığımız onlarca yılımızı heba ettik. Bu süreçte hep yalnız kaldık" ifadelerini kullandı.
Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne üye olarak alma iradesini ortaya koyan AB'nin, sadece Türkiye'yi değil, insanları da tehdit eden terör riskini ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler alması ve terörü caydırıcı davranışlar göstermesi gerektiğini belirten Bakan Bal, "Avrupa Birliği yolunda yürüyen ve bunu devlet politikası haline getiren Türkiye adil, onurlu ve samimi işbirliği zemininde gelişecek bir müzakere sürecinin başlatılmasında kararlı adımlar atmaktadır. Bu milli bir görevdir" diye konuştu.