Ankara (AA)- Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 60. Hükümetin de önceki iki hükümet gibi AB konusunu her zaman gündeminde tutmaya devam edeceğini bildirdi.
Türkiye'nin çağdaşlaşması ve modernleşmesi açısından AB konusunu önemsediklerini kaydeden Çiçek, bu nedenle gündemde yer alsa da almasa da Hükümetin her defasında bu konuya gereken önemi verdiğini söyledi. Çiçek, şöyle konuştu: "60. Hükümet de önceki iki hükümet gibi AB konusunu her zaman gündeminde tutmaya devam edecektir. Bununla ilgili olarak hazırladığımız ulusal programdaki reformları yapma noktasındaki kararlılığımızı bir defa daha ifade etmek istiyorum.
Zaten, Türkiye'nin AB müktesebatına uyum programı 2007-2013 dönemini kapsayan bir önemli çalışma, belge, kamuoyunun bilgisine, ilgisine sunulmuştur. Her bakanlığın 2007-2013 arasında ne tip çalışmalar yapacağı, yasal ve kurumsal çalışmalar, takvimleriyle beraber bu dokümanda var. 1 Ekim'den itibaren yasama çalışmalarına başlayacağımıza göre, hem AB müktesebatına uyum programındaki taahhütlerimiz yerine getirebilmek adına, hem de yapısal reformları gerçekleştirebilmek adına bunu önemsiyoruz ve gündemimizde tutuyoruz. 1 Ekim'den itibaren bu yöndeki çalışmalar hızlanacaktır."
AB'nin Türkiye bakımından önemli olduğunu, Avrupa'da 5 milyona yakın Türk ve Türk kökenli vatandaşın bulunduğunu anlatan Bakan Çiçek, bu nedenle AB ile ilişkilerin önemini bir kez daha vurguladı. İhracatın yüzde 60'ın üzerindeki oranının AB ülkelerine yapıldığını anlatan Bakan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu manada biz bir ölçüde AB'ye zaten belli noktalarda işbirliği içinde olan ülke olmamızdan dolayı da bu konu üzerinde her zaman önemle durulması gereken bir gündem maddesi bugün bu konudaki kararlılığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. bu kadar vurgu yapmamın sebebi şudur; zaman zaman 'Türkiye reform yorgunu, Türkiye bu konuları 2. plana itti, yeteri kadar önem vermiyor' tarzında yanlış değerlendirmeler olabiliyor. Belki içerde yapılan çalışmalar yakından takip edilmediği için yanlış değerlendirmeler olabiliyor. Daha güvenoyu aldıktan sonra ilk Bakanlar Kurulu toplantısında birinci madde olarak bunu aldığımıza göre, bundan sonraki süreçte de bu kararlılığın devam edeceğini herkesin bilmesini istiyoruz. Sayın Babacan, bu çalışmalarla ilgili kapsamlı bilgi verdi. Ayrıca 22 Temmuz'da yapılan seçimlerin AB camiasında olumlu etki bıraktığını da ifade etti. Türk vatandaşları, Türk seçmeni, büyük bir demokratik olgunlukla herkesi hayran bırakacak bir seçimi geride bıraktı.
Demokrasinin, özümsendiğini, benimsendiğini, demokratik hayat tarzının artık bu ülkenin vazgeçemeyeceği bir noktaya geldiğini kanıtlanması bakımından da önemli olmuştur. Herkes, Türkiye'nin bu tutumunu orada takdirle ifade etmişlerdir."
-YURT DIŞINDA OY KULLANMA-
Bakanlar Kurulu toplantısında ayrıca, "Türkiye'nin bir yarası" diye nitelendirdiği "yurt dışındaki vatandaşların oy kullanabilmesine ilişkin yapılacak düzenlemelerle" ilgili bir değerlendirme de yapıldığını anlatan Bakan çiçek, şu bilgileri verdi: "Maalesef siyasetçiler ve parlamento alarak bunu çözememiştik. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın oy kullanmasıyla ilgili sıkıntı. Her gittiğimizde oradaki vatandaşlarımızı bizden aynen diğer ülkelerin vatandaşları gibi, bulundukları yerden oy kullanmayı arzu etmişlerdir. Türkiye ile ilişkilerin devamı açısından onların oy kullanmaları bir külfet teşkil ediyordu. Biz bulunduğumuz yerde oyu bedava kullanıyoruz tabiri caizse. Bulundukları yerlerden gümrük kapılarına gelerek bir masraf yapmak suretiyle vatandaşlık haklarını yerine getirmeye çalışıyorlardı. Hiç olmazsa bundan sonraki dönem açısından çözümü kavuşması için bugün bir kurul oluşturduk, benim başkanlığımda... Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, yurt dışındaki vatandaşların sorunlarıyla ilgilenmesi gereken Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'ndan oluşan bir grup kurduk. Bir çalışma başlatıyoruz. Bunu hemen seçimin akabinde başlatmış olduk ki öbür seçimlere kadar işin yasal ve kurumsal düzenlemeleri neyse bunları biran evvel yapalım, son
noktaya bırakmayalım diye ümit ediyoruz. Bundan sonraki genel seçimlerde vatandaşlarımızın oy kullanmalarını mümkün kılacak bir sistemi Türkiye'de gerçekleştirmiş oluruz."
Bakanlar Kurulu'nda, yeni yasama döneminde ele alınacak konuların da değerlendirildiğini söyleyen Bakan Çiçek, şunları söyledi: "Geçen dönemden sıra sayısını almış, ancak erken genel seçim kararı alındığı için görüşülememiş 140 tasarı var. Buna karşılık bakanlıklarımızın üzerinde çalıştığı ve yasama yılına yetiştirilemediği
için TBMM'ye gönderilememiş olanlar var. Komisyonlarda bekleyenler var. Bununla ilgili değerlendirme yaptık. Dolayısıyla yeni dönemde hangi tasarılar öncelikle çıkarılacak, bununla ilgili değerlendirme yaptık. Daha verimli bir parlamento ve hükümet ilişkisini nasıl tesis edebiliriz, bununla ilgili ben bir bilgi sunumu yaptım.
Geçen dönem TBMM çok partili hayata geçtiğimizden itibaren çok önemli tasarıları kanunlaştırdı. 900 civarında yeni mevzuat hayatımıza girdi. Bu dönemde de bu ve bunun çabaları aynen, kararlılıkla sürdürüleceği için verimli bir hükümet-parlamento ilişkisi açısından neler yapılabilir bunları konuştuk. Hükümet olarak biz kendi üzerimize düşeni yapacağız, hiç şüphesiz Parlamento da kendi ayrı bir organ olduğuna göre, onlar da buna katkı sağlayacaklar. Hükümet-parlamento ilişkisi de bu çerçevede görüşülmüştür."