YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bakanlar Kurulu Açıklaması (2)

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, CHP’li milletvekillerinin Suriye’deki bir kampa giremedikleri yönündeki haberle...

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, CHP’li milletvekillerinin Suriye’deki bir kampa giremedikleri yönündeki haberle ilgili olarak, dünyanın hiçbir yerinde asker kimlikli kişilerin kaldığı kamplara siyasilerin girmediğini ve girmesinin de uygun olmadığını belirterek, “Orada halkın kaldığı onlarca kamp varken niçin onları ziyaret etmek çabanız olmuyor da, girmeniz mümkün olmayan bir kamp için ısrar ediyorsunuz; bu siyasi ve provokatif amaçlı bir davranıştır” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Hükümet Sözcüsü Arnıç, içişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve ilgili bakanların Gaziantep’teki terör saldırısı ve Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye’ye etkileri ile ilgili bilgi verdiğini açıkladı. Yarın Milli Güvenlik Kurulu’nun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplanacağını belirten Arıç, bu konuların bu toplantıda da ele alınacağını söyledi.

BAŞBAKAN, ÇALIŞMA TALİMATI VERDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’a hitaben bir mektupla Suriye konusunda taleplerde bulunduğunu hatırlatan Arınç, yine MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin de Grup Başkanı sıfatıyla AK Parti’yi muhatap alarak dokunulmazlığı yeniden tarif edilmesine ilişkin bir Anayasa teklifinde bulunduğunu anımsattı. Arınç, “Bunlar Sayın Başbakanımızın çalışma yapılmak üzere ilgili arkadaşlara verdiği mektuplardır. Bunlarla ilgili de sanıyorum kısa zamanda açıklamalar yapılacak” diye konuştu.

Bayram öncesindeki son Bakanlar Kurulu toplantısının ardından ‘terör örgütünün bundan sonra ses getirecek eylemleri olabilir’ şeklindeki sözlerinin hatırlatılması ve Gaziantep’teki olayın da bu çerçevede mi yorumlanması gerektiğine yönelik bir soru üzerine Arınç, şunları kaydetti:

“Endişelerimizden biri de Gaziantep’ti şüphesiz. Şehir olarak böyle bir olayın olabileceğini bilmemiz mümkün değil; ama terör örgütünün bazı hedefler gözettiğini, bunları açıkladığını, en istihbarattan böyle bir planları olduğunu, daha çok ses getirecek, acıyı daha da büyütecek, şehir merkezlerinde kitlelere yönelik eylemler yapabileceği konusunda duyumlar, hatta bilgiye yönelik değerlendirmeler yapılıyordu. Gaziantep’teki olay bu niyetlerinin gerçekleşmiş bir eylemi olarak düşünülebilir. Güvenlik güçlerimiz, istihbaratımız sürekli böyle haberleri takip ediyor, bunların önlenmesi için adımlar atıyor. Bunların bir kısmı şüphesiz başka hedeflere yönlendirmek için şaşırtıcı açıklamalar da olabilir; ama başka kanalları da kullanarak bunları analiz etmek suretiyle nerelerde ne yapmak istediklerini bilmeye ve önlemeye çalışıyoruz.

Gaziantep’teki olay çok acıdır; PKK üstlenmemiş olsa bile, elde edilen bilgiler, özellikle bir kısmı tutuklanmış, bir kısmı aranan failler de dikkate alındığında örgütün işi olduğu ayan beyan ortaya çıkmış durumdadır. Tahkikat devam ediyor ve en kısa zamanda faillerin bulunabileceği ve yargı önüne çıkacağını düşünüyoruz.

Allah beterinden saklasın. Bunu bir dua olarak, bir vatandaş olarak söylüyorum. Ama hükümetin görevi şüphesiz elindeki bütün imkanlarla bu eylemleri sonuçsuz kılmaktır, ya önlemek suretiyle ya da faillerin bulmaz ve cezalandırmak suretiyle.

Aldığımız tedbirler herkesin güvenlik içinde yaşaması amacıyla alınıyor. Güvenlikg üçlerimiz büyük fedakarlık gösteriyor, yargı görevinin başında. Ümit ediyoruz ki, planlarını bozacak, eylemlerinden hedeflerinden uzaklaştıracak bir noktadayız.”

“KIDEM TAZMİNATI GÜNDEMDEN KALKTI”

Kıdem tazminatı fonu ile ilgili bir soru üzerine de Arınç, tarafların bu konuda uzlaşma sağlayamadıklarını ve endişe duyduklarını açıkladıklarını belirterek, “Ancak bu, şu an için gündemden kalkmıştır. Bunu meclise sevk etmek söz konusu değildir. Artık çalışan kesim de işveren kesimi de böyle bir taslağın söz konusu olmadığını bilsin” dedi.

“MECLİS BAŞKANI MUHATABINI AÇIKLASIN”

Arınç, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in 11 maddelik “Teröre Karşı Ulusal Mutabakat” önerisini nasıl değerlendirdiklerine ilişkin bir soru üzerine, Çiçek’in bireysel olarak her yurttaşın ‘ne kadar doğrudur’ diyeceği bir bildiri hazırladığını söyledi. Ancak bu bildirinin muhatabının kimler olduğunu anlamadıklarını belirten Arınç, “Sayın Başkanın çağrısı kime karşı yapılmıştır? Ben doğrusu burada bir muhatap bulamadım. Sayın Başkan belki maksadını açıklayacaktır. Bunu Meclis’teki partilerin imzalaması gereken bir bildiri olarak mı, yoksa sadece kamuoyuna bir düşünce açıklaması olarak mı gördü bilmiyorum. Ama maddeler için her insanın ‘evet böyle olmalıdır’ diyebileceğini düşünüyorum. Muhatap Meclis midir, stk’lar mıdır, ‘halkımızın hissiyatı bu yöndedir, ben de milletin temsilcisi TBMM’nin başkanı olarak halkın arzu ettiği bu muhtırayı açıklamak istiyorum, buna sahip çıkanlar sahip çıktıklarını ifade etsinler’ mi demek istemişlerdir? Biz kendisini bulduğumuzda bunu sorarız. Size de ‘Sayın Başkan neyi amaçlıyorsunuz, kimlerden olumlu yanıt bekliyorsunuz?’ diye sormanızı tavsiye ederim” dedi.

Suriye’den Türkiye’ye gelen ve sayıları 80 bini geçen sığınmacılarla ilgili güvenlik sorunlarının dile getirildiğinin belirtilmesi özellikle bölge halkındaki bu endişeyi haklı kılacak bir bilgi olup olmadığının sorulması üzerine Arınç, Türkiye’nin bu insani yardımlarının tüm dünya tarafından takdir edildiğini söyledi. Arınç, Türkiye’nin davranışının ABD, AB üyeleri, BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu tarafından da sahiplenmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu ülkelerin cesetlerin fotoğraflarını görmelerin isterim. Masum çocukların nasıl katledildiğini, toplu cesetlerin nasıl üst üste atıldığını görmelerini dilerim. Eğer biraz utanma, biraz üzülme duyuları varsa Suriye’de yaşanan vahşet karşısında Türkiye’nin insancıl tavrını desteklemeleri gerekir diye düşünüyorum” dedi.

Sığınmacılarla ilgili güvenlik sorunları hakkındaki haberlerin spekülatif amaçlı olduğunu belirten Arınç, farklı etnik ve dinsel yapı nedeniyle 80 bin sığınmacı arasında zaman zaman sorunlar yaşanabileceğini söyledi. Arınç, Hatay Valisi’nin açıklamasına göre 1.5 yılda adliyeye veya vilayete intikal eden olay sayısının 150’yi geçmediğini de sözlerine ekledi.

“CHP’LİLER ASKERLERİN DEĞİL, SİVİLLERİN KALDIĞI KAMPLARA GİTSİNLER”

CHP’li birkaç milletvekilinin sivillerin kaldığı onlarca kamp varken, rütbeli rütbesiz askerlerin ve ailelerinin kaldığı kampa girmek istediklerini ifade eden Arınç, BM’de de, uluslararası mevzuatta da, sivillerin ve kaldığı kampların statüsü ile askerlerin kaldığı kampların statüsünün farklı olduğunu söyledi. Arınç, askerlerin rütbeli ya da rütbesiz olsun emre itaatsizlik ederek ülkelerinden kaçtıklarını, bunun cezasının da ölüm olduğunu belirterek, bu askerlerin arkalarında sülalelerini, aşiretlerini bıraktıklarını kaydetti. Arınç, “Bu insanların bilinmesi, görüşülmesi, kimliklerinin tespiti halinde kendilerinin ve yakınlarının zarar görmesi ihtimali vardır. Dünyanın hiçbir yerinde asker kimlikli kişilerin kaldığı hiçbir kampa siyasi kişiler girmemiştir girememiştir, girmeleri de uygun değildir. Ana muhalefet partisi başkanı ‘burada asker mi yetiştiriliyor’ diyerek dikkatleri maalesef çok olumsuz bir noktaya çekmek istiyor. Orada halkın kaldığı onlarca kamp varken niçin onları ziyaret etmek çabanız olmuyor de, kolaylıkla girmemeniz gereken oradaki insanların rızası olmadıkça da girmeniz mümkün olmayan bir kamp için ısrar ediyorsunuz. Bu siyasi ve provokatif amaçlı bir davranıştır” dedi.

KAÇIRILAN KAMERAMAN CÜNEYT ÜNAL’IN DURUMU

Suriye’de kaçırılan kameraman Cüneyt Ünal’la ilgili yeni bir bilgi olup olmadığına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Arınç. Ünal’ın hayatta olduğunu bildiklerini söyledi. Arın, Ünal’ın Suriye rejiminin elinde olduğunu belirterek, “Türkiye, onun sadece gazeteci olarak görevini yaptığını, başına geleceklerden Suriye rejiminin sorumlu olacağını, diplomatik ve uluslararası kanallardan ifade ediyor. Daha önce iki arkadaşımız 2 ay sonra iade edilmişti. Umuyoruz ki bu arkadaşımız da en kısa zamanda Türkiye’ye sağ salim gelecektir. Suriye’deki görüntüler bir kurgudur, zorla konuşturulmuştur, elindeki metne bağlı kalması istenmiştir, yüzündeki morluklar da şiddete maruz kaldığını göstermektedir” dedi.

Arınç, bir soru üzerine, üniversitelerde ikinci öğretimden harçların alınmaya devam edeceğini de söyledi.

“MHP’NİN DOKUNULMAZLIK TEKLİFİ YENİ ANAYASA’DA GÖRÜŞÜLSÜN”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dokunulmazlıkla ilgili teklifini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Arınç, dokunulmazlıklar kaldırılacaksa BDP’nin PKK’lılarla kucaklaşma sahnesinin, son olayların bahane edilmesine gerek olmadığını söyledi. Arınç, eğer TBMM Anayasa Komisyonu karma komisyon çalışın ve Meclis de bu dokunulmazlıklar konusunda karar verirse, Bahçeli’nin teklifine gerek kalmayacağını belirterek, “Ama Sayın Bahçeli’nin teklifi elbette önemli bir tekliftir. Bunu ciddi buluyoruz. Şahsen Sayın Genel Başkanımız bir cevap da verecektir. Ama bugünün konusu değil. MKYK’da da günleme gelebilir.

Benim düşüncem şudur; madem ki yeni Anayasa’nın yıl sonuna kadar tamamlanabileceği söyleniyor; yeni bir anayasa değişikliği yapmak yerine, bunu yeni Anayasa’da düzenlemek daha bütüncül bir davranış olur. Ama Sayın genel Başkanımız böyle bir talebe kabul veya ret kararı verirse sizinle paylaşırız. Ama şu anda 4-5 aylık çalışma dönemi kalmışsa, iş dokunulmazlık maddesine geldiğinde 4 partinin ne teklif edeceğini hepimizin görmesi lazım. Böyle bir bölüm olarak değil, yeni anayasamızın içinde dokunulmazlığı yeniden tarif etmenin gerekli olduğunu Bülent Arınç olarak düşünüyorum.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler