HABER

Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Yeni Başbakanlık Binası'nda yapılan toplantı yaklaşık 4 saat sürdü.

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının yaptığı açıklamaların sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Zamanaşımına yönelik yaptığı eleştirilerin ve 'herkes kendi suçlusunu koruyor' şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması ve Meclis'te bekleyen yolsuzluk dosyaları ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Çiçek, köklü düzenlemeler yapılmadığı sürece Türkiye'nin yolsuzlukları konuşmaya devam edeceğini ifade etti. Yolsuzluk konusunun mevsimlik bir konu olmadığını belirten Çiçek, atılması gereken daha çok adım olduğunu söyledi. Bu konuda Anayasal düzenlemeler yapılması gerektiğini kaydeden Çiçek, bu konuyla ilgili değerlendirmelerinin, konunun yargıyla ilgili bölümüne ilişkin olduğunu vurguladı. Adli yıl başlarken Türkiye'de herkesin, yolsuzluklarla mücadelede herşeyi yargıdan beklediğini anlatan Çiçek, bir hukuk devletinde yolsuzlukla mücadelede en önemli görevin yargıya düştüğünü ancak yargının işini kolaylaştırmak ve önünü açmak gerektiğini dile getirdi. Yargının delile ulaşmasında ve karar vermesinde önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Çiçek, özellikle hazırlık soruşturmasını yürüten savcıların, bu soruşturmaları yürütürken bir çok ayrıcalıkla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Çiçek şöyle konuştu:

"Ayrıcalıklar söz konusu olduğunda o zaman soruşturma yapan makam da değişmekte, usul de değişmekte, sonuçta karar veren kurumlar da değişmektedir. Ama bütün bunlar toplum tarafından yeterince bilinmediği için fatura sonunda yargıya çıkmaktadır. Bir taraftan yargının hukukunu korurken öbür taraftan da bu çarpıklığı ortaya koymak benim görevim. Anayasa'dan ve yasadan kaynaklanan bu ayrıcalıklar olduğu sürece yolsuzlukla mücadelede zorlandığımızı ifade etmek istiyorum. VIP listesine baktığınızda o listede bulunan kişilerin bir suçla ilişkisi söz konusu olduğunda bunların önemli bir kısmını bizim cumhuriyet savcılarımızın soruşturma imkanı yoktur. 3 parçalı, 4 parçalı, 5 parçalı bir yolsuzluk soruşturmasında adli yargı bunlardan ancak bir ya da iki karesindeki soruşturmayı yapabilmekte, ondan sonra diğer kesimlerle ilgili olarak soruşturmayı yapan ve kararı verecek olanlar değişmektedir. Vatandaş sonuçta istenen netice hasıl olmadığında yargıyı töhmet altında bırakmaktadır ki bunu kabul etmek mümkün değildir."

"ANAYASA VE YASALARDAKİ AYRICALIKLARIN KALKMASI GEREKİYOR"

Yargının yolsuzlukla mücadelede başarılı olması için Anayasa ve yasalardaki bu ayrıcalıkların kalkması gerektiğini dile getiren Çiçek, Türkiye'nin bir ayrıcalıklar demokrasisi olduğunu, Türkiye'deki ayrıcalıkların AB standartlarına çekilmesi gerektiğini söyleyerek, yasalar ve Anayasa açısından bakıldığında kantarın topuzunun kaçtığını ifade etti.

Yolsuzlukla mücadelede karşılaşılan bir sıkıntının da bir suçu soruşturan birden fazla makam bulunmasından kaynaklandığını anlatan Çiçek, fotoğrafın tümüyle ortaya çıkması için soruşturmanın tek elden yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Soruşturma başka makamlarca yürütüldüğünde zaman zaman himaye diye algılanabilecek bir takım hususlara şahit olunduğunu ifade eden Çiçek, bunun başında da bu dosyaların belli bir süre sağda solda bekletilip güneş batarken yargının kapısına getirilip bırakılması geldiğini söyledi. Belli suçlar, belli bir sürede neticelendirilmediği zaman sonunda bu suçun işlendiği anlaşılsa bile geriye dönüp soruşturma yapılamadığına işaret eden Çiçek, bazı davalarda ve bazı soruşturmalarda zaman aşımının bitmesine 1-2 ay kala çuvallar dolusu dosyaların yargıya getirildiğini belirtti. Çiçek, bu kadar dosyayı bir savcının bir iki ay içinde okumasının ve soruşturmayı tamamlamasının mümkün olmadığına işaret ederek, "Bundan sonra herkes bu neviden işlerde gerekli hassasiyeti göstersin. Kimse kendi kabahatini, sorumluluğunu yargı mensuplarına yüklemesin" dedi.

'İki yıldır Meclis Uzlaşma Komisyonu'nun kurulamadı, bu reform niteliğindeki düzenlemeleri neden re'sen çıkarmadınız?' şeklindeki soru üzerine Çiçek, Anayasa'nın bir temel yasa olduğuna işaret ederek Anayasa değişikliklerinin sadece Meclis'teki sayı meselesi olmadığını vurguladı. Anayasa değişikliklerinin mutlaka birlikte ele alınmadı gerektiğini vurgulayan Çiçek, parti olarak hep bunun arayışı içinde olduklarını ifade etti. Uzlaşma Komisyonu'nun, TBMM'nin bir süredir kurumsallaştırdığı güzel bir gelenek olduğuna işaret eden Çiçek, bu geleneği devam ettirmek istediklerini ifade etti. Çiçek, CHP'ye çağrıda bulunarak, "Bu düzenlemeler bugüne kadarki düzenlemelerden daha önemli olduğu için biz istiyoruz ki geçen dönem alamadığımız cevabı bu dönem alalım" dedi.

Meclis'te bekleyen dosyaların da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, 1 Ekim'de yeni yasama döneminin başlayacağını hatırlatarak, "Ümit ediyoruz ki Uzlaşma Komisyonu yeni üyeler belirler. Anayasa'dan başlamak üzere tüm ayrıcalıkları belli bir noktaya getirme imkanımız olur" diye konuştu.

"TERÖR KONUSUNDA KANAATİ NET OLAN BİR TEK ÜLKE TÜRKİYE'DİR"

Çiçek, Kuzey Osetya'da yaşanan terör olayı hakkında Kurul'da bir değerlendirme yapılıp yapılmadığı yönündeki soru üzerine konunun özel olarak gündeme gelmediğini söyledi. "Terör konusunda fikri, kanaati net olan bir tek ülke gösterilmesi gerekiyorsa o da Türkiye'dir" şeklinde konuşan Çiçek, dünyanın her yerinde, hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın hiçbir terör olayına sempati ile bakmadıklarını vurguladı. Çiçek, devlet olarak teröre bakışlarında bir şaşılık bulunmadığını, bir himaye anlayışı taşımadıklarını ifade etti.

Hızlı tren kazası ile ilgili hazırlanan raporun gereğinin yerine getirilip getirilmeyeceği sorusu üzerine Çiçek, bu raporun yargıya intikal eden bir rapor olduğunu, yargılama safhasına gelindiğinde işin ceza hukuku bakımından tayininin cumhuriyet savcıları ve mahkemeler tarafından yapılacağını söyledi. Çiçek, yargının sağlıklı sonuç alabilmesi için Hükümet olarak ellerinden geleni yapacaklarını dile getirdi.

Bir soru üzerine Çiçek, Irak konusunun, dış politika bağlamında üzerinde durdukları bir konu olduğunu ifade etti. Bölgede bir otorite boşluğu bulunduğunun aşikar olduğunu dile getiren Çiçek, Hükümet'in kendi imkanları içinde alınması gereken tedbirleri aldığını ve almaya devam edeceğini dile getirdi. Çiçek, bu konuda başka teklifleri olanların önerilerine de açık olduklarını vurguladı.

Üst kurullarla ilgili aksayan yönlerin neler olduğu sorusu üzerine Çiçek, toplantıda her kurul için ayrı ayrı değerlendirmeler yapıldığını ve her birinin faaliyetlerinde aksaklıklar bulunduğunun tespit edildiğini söyledi. Üst kurullarla ilgili bir çerçeve yasası çıkarma gayreti içinde olduklarını da hatırlatan Çiçek, bu yasanın, bu kurulların işlemlerinde yeknesaklık sağlamaya yönelik olacağını ifade etti.

'Başbakan Erdoğan Verheugen'le görüştüğü konuları sizinle paylaştı mı?' sorusu üzerine Çiçek, Başbakan'ın bu konuda bir değerlendirme yapmadığını ancak tüm Hükümet üyelerinin, Türkiye'nin siyasi kriterleri fazlasıyla yerine getirdiği kanaatinde olduğunu belirtti. 17 Aralık'ta Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi gerektiğini vurgulayan Çiçek, Türkiye'nin tarih verilmesi için üzerine düşenleri yaptığını söyledi.

Zina konusunda AB'nin endişeleri olduğunun hatırlatılması ve bu konuda bir geri adım atılıp atılmayacağının sorulması üzerine ise Çiçek, bu konunun bir haftadır tartışıldığını, söyleneceklerin söylendiğini kaydetti. Çiçek, "Bundan sonrası Meclis'in takdiridir" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler