Adalet Bakanlığı İç Denetim Birimi Başkanlığı bilirkişilik konusunda uygulamada yaşanan problemler, sebepleri ve çözüm önerilerinin belirlenmesi için başlattığı çalışmada bir dizi skandal ortaya çıktı. “Bilirkişilik kurumunun işleyişindeki aksaklıklar, buna yol açan sebeplerin irdelenerek sağlıklı bir bilirkişilik sisteminin kurulmasına yönelik önerilerin belirlenmesi” amacıyla yapıldığı duyurulan çalışmada elde edilen ilk bulgular, “bilirkişi skandalını” ortaya koydu. İç Denetim Birimi Başkanlığı tarafından bilirkişilik konusunda görüş ve önerilerin alınması için tüm hakim, savcı ve yargı personeline gönderilen yazıda şu tespitlere yer verildi:
TARAFLARA SORULMUYOR: Hukuki konularda bilirkişi dinlenemeyeceği yolundaki mevzuat hükmüne karşın mahkemelerce yersiz bilirkişi incelemelerine başvurulmaktadır. Tarafların bilirkişi seçimi hususunda uzlaşıp uzlaşmadıklarına bakılmaksızın hâkim tarafından resen bilirkişi atanmaktadır. Bu hususta hâkimi bağlayıcı herhangi bir kural yoktur.
HEP AYNI KİŞİLER: Hâkimler benzer davalarda genellikle belirli şahısları bilirkişi olarak tayin etmektedir. Bu durum neticesinde aynı bilirkişilere gönderilen dosya sayısındaki birikim sebebiyle raporlar zamanında hazırlanmamaktadır. Bu da yargıda gecikmelere yol açmaktadır.
EHLİYETSİZ BİLİRKİŞİLER: Ceza mahkemelerinde görevlendirilmek üzere, il adli yargı adalet komisyonlarınca düzenlenen bilirkişi listeleri yeterince inceleme ve eleme yapılmaksızın şekli denetimle oluşturulmakta, bunun sonucunda listede yer alan şahıslar bilirkişiliğin gerektirdiği mesleki ehliyet ve tecrübeden yoksun olmaktadır.
PERSONELİN TANIDIKLARI: Ankara, İstanbul, İzmir gibi özellikle iş yoğunluğu yüksek bulunan adliyelerde bilirkişi seçimi mahkeme kalemlerinin inisiyatifine geçmiştir. Bilirkişiler işin ehli ve deneyimli kimseler arasından değil mahkeme kalem personeli ile yakınlık veya tanışıklığı bulunan ehliyetsiz kişiler arasından atanmaktadır.
SİCİLLERİNE BAKILMIYOR: Bilirkişilerin görevlerini icra ederken işledikleri iddia olunan suçlarla ilgili olarak herhangi bir sicil kaydının tutulmamakta, dolayısıyla bilirkişilik görevini suiistimalden yahut bilirkişiliğe engel suçlardan yargılanan kişiler bilirkişilik yapmaya devam etmekte, tam bir başıboşluk yaşanmaktadır.
İç Denetim Başkanlığı, görüşlerini bildirmeleri için ilk çalışma sonunda ortaya çıkan çözüm önerilerini de ilgililere bildirdi. Buna göre çalışmanın sonunda şekillenecek olan çözüm önerilerinden bazıları şöyle:
ATAMALAR MERKEZİLEŞSİN: Bilirkişinin atanmasına ilişkin sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik olarak “bilirkişi atamaları” merkezi bir büro tarafından yaptırılacak, böylece hâkimin veya kalemin inisiyatif kullanması engellenecek.
DÜZENLEYİCİ ÜST KURUL: Hâkim ve savcılardan, hukuk fakültesi öğretim üyeleri, meslek odaları temsilcileri ile Yargıtay ve Danıştay temsilcilerinden oluşacak düzenleyici bir üst kurul oluşturulsun.
DAİMİ BİLİRKİŞİLER: Batı Avrupa ülkelerindekine benzer şekilde özellikle ceza ve hukuk alanında ihtisas mahkemeleri nezdinde ihtiyaca göre bankacılık, maliye ve mühendislik vb. uzmanlık alanlarında resmi bilirkişilik yapacak kamu görevlileri atansın.