YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bakırcıların çekiç sesleri

Şanlıurfa’da bakırcılar çarşısında bir koronun ahenkli ritmi ile yükselen çekiç sesleri bir nota gibi sanatın bestesini yapıyor.

Bakırcıların çekiç sesleri

Bakırcı ustaları bakırın yüreğine kazıyorlar umutlarını, sevgilerini. Bakır kaplar, artık yerlerini alüminyumlara, plastiklere ve camlara bıraksa da günlük kullanımdan çıkıp evlerin iş yerlerini süslemek için bir aksesuara dönüşüyor. Ancak bakır eşyalar Şanlıurfalı ustaların elinden çıktıktan sonra köylü kesimi ile bazı lokantalarda yerini halen koruyor. Bakırcı ustalarının tek şikâyetleri bakırcılığın fabrikasyona yenik düşüp yalnızca süs eşyası olarak kullanılması ve el emeği bir ürün olduğu için satışının ağır olması.

Yok olmaya yüz tutan bakırcılığın kalbinin attığı Şanlıurfa bakırcılar çarşını turizm sezonda yüzlerce yerli ve yabancı turist gezerken alışverişten çok bakırcı ustaların bakıra çekiç vuran anlarını ölümsüzleştiriyor. Bakırcılar çarşısını bir koronun ahenkli ritmi eşliğinde çekiç sesleri arasında gezen turistler yaptığı nadir alışverişler de ise süs eşyaları başı çekiyor.

Bakırcılar çarşısında mesleği babasından öğrenen ve yıllardır bu işi yapan bakırcı ustası Mahmut Çirkin, bakırdan yaptıkları hacetler arasında çok çeşitlerinin olduğunu söylüyor.Ama o da her bakırcı ustası gibi dertli.Bu imalatı eskiden yaptıklarını anlatan Bakırcı ustası Mahmut Çirkin konuşmasını şöyle sürdürüyor.“Eskide biz ustalarımızdan gördüğümüz büyük kazanlar, teştler, hamur leğenleri, bakraçlar, tavalar, yani yemek tavaları, kuşkana diyelim bütün biz bunların imalatını yapardık. Onların hepsi şimdi maziye karıştı. Onları şimdi kimse kullanmıyor. Şimdi de bazen birer tene el emeği olarak turistik eşya olarak yapıyoruz. Onu da el emeği olduğu için elle yapılan bir şeyin satışı çok ağır oluyor.”

Bakırcılar Odası Başkanı Mehmet Nur Demiröz’e göre de bakırcılar odasında el emeği ile çalışan eskiden bakırcılık yapan üç tane usta bulunuyor. Bakırcılar çarşısında çalışan diğer Diğerlerin ise süs eşyası olarak çalıştığını anlatan Demiröz “Çırak da yetişmiyor. Zaten bu işi yapanlarda emekli. 3 tane usta var onlar da emekli. Yani emekli maaşıyla geçiniyor. Yani yaptığı ürünleri de ancak 6 ayda bir 3 ayda bir satışını yapıyor. Bakırcılık kalmadı. Üç tane has olarak bakırcı ustası var. Yaptığımız bakır imalatlarımız arasında pilav lengeri, vazo, sahan, sini, Bizim eski çiğköfte leğeni, aş kazanı tencere bulunuyor. Bunları da hobi olarak gelip alıyorlar. Bazı imalatlarımızı da daha çok köylü kısmı alıyor. Bir de lokantalar alıyor. Lokantalarda şimdi bir değişik olsun diye Osmanlı kültürünü yansıtmak için Pilav ve etli kebapları lengerler de ikram ediyorlar. Bir de bu lokantalara satışımız oluyor.” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler