Baksı Müzesi'nde Ehram Üretimi Artırılacak

Çağdaş sanatla geleneksel el sanatlarını aynı çatı altında buluşturmak amacıyla 3 yıl önce memleketi Baksı köyünde Baksı Müzesi'ni kuran Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, müzedeki atölyelerde ehram eğitimi aldıktan sonra il merkezine yerleşen genç kızlar için Bayburt'ta da atölye açarak üretimi artırmayı hedefliyor. Koçan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Baksı Müzesi'nin, çağdaş sanatla geleneksel kültürü aynı çatı altında buluşturmanın ötesinde kurulduğu günden itibaren yöre insanına istihdam sağladığını belirtti. Sosyal Destek Programı (SODES) ve Kuzey Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı projeleriyle köylü kadınlar ve genç kızlar için yöresel ehram dokuma kursları açtıklarını ifade eden Koçan, "Müze atölyelerinde eğitimlere katılan genç kızların, evlendikten sonra köyümüzden ayrılmaları üretimi olumsuz etkiledi. Bu genç kızlarımız çok becerikli, çok güzel üretiyorlar. Bayburt'ta onlarla tekrar buluşmayı planlıyoruz" dedi. Müzenin kuruluşundan bugüne kadar atölyelerde yaklaşık 80 genç kız ve kadının ehram dokuma eğitimi aldığını anlatan Koçan, şunları söyledi: "Baksı köyündeki atölyelerimizde çalışan köylü kadınlarımız, kızlarımız var ancak buradaki üretim talebi karşılamıyor. Bayburt'ta 15-20 kişilik bir atölye sistemi kurmak istiyoruz. Önümüzdeki yıl kuracağımız bu sistemin çalışmasını bugünlerde başlattık. Yakın gelecekte 200 kişiyi istihdam edecek bir kapasiteye rahatlıkla çıkabileceğimizi düşünüyorum. Çok eski bir ipek üreten kuruluşla işbirliği geliştiriyoruz. Bu işbirliği sonucunda ehramı biraz daha yumuşatarak günlük hayatın öteki alanlarına doğru taşımayı planlıyoruz." Koçan, ehram kumaşına ilginin her geçen gün arttığına işaret ederek, "Küçük atölyelerde yapılan şeyler büyük getiri sağlamıyor. Bunu daha büyük üretime dönüştürme, dünyadaki pazarlama ağının içine katmanın peşindeyiz. Ehramı, kimliğini bozmadan yeni tasarımlarla dünya pazarına sokabilmeliyiz ki biz onun aşamasındayız, onun kapısındayız, oradan yürüyeceğiz" diye konuştu. - Kumaşı yumuşatmaya çalışacaklar Ehramın dezavantajının sertliği olduğunu dile getiren Koçan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunu ortadan kaldırdığımızda ehramın dokusu ve motif dünyası son derece zengin, oradan büyük bir beklentimiz var. Ünlü bir firma şu günlerde bizden götürdüğü ehramlarla yeni şeyler yaptı. Bizim kadınlarımız ehramı iyi üretmeyi başardılar. Şimdi yapılacak şey o malzemeyi, daha tenle uzlaşabilir bir malzeme haline getirmek, yumuşatmak. 'Acaba dokuyu bozmadan fabrikasyon üretim yapılabilir mi' şeklinde bazı öneriler var. Biz tabii bu bölgede büyük fabrikalar yapıp onları devreye sokamayız ama buradaki kadınlar için bir istihdam alanı açabiliriz. El yapımı ürünler hem dünya pazarı hem de köyümüzdeki istihdam için önemli. Biz biraz fabrikasyon üretimi dışlayıp el emeğini yoğun bir üretime dönüştürerek sonuçlar almak istiyoruz."