BAKÜ (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Azerbaycan'ın 1991 yılında, bağımsızlığını yeniden kazanmasından sonra, onu ilk tanıyan devletin Türkiye Cumhuriyeti olması asla tesadüf değil kemik kardeşliğimizin tabii sonucudur. Türkiye olarak bağımsızlığının ilk dönemlerinden başlayarak Azerbaycan'a elimizden gelen her türlü desteği verdik, vermeye devam edeceğiz." dedi.
Erdoğan, Azadlık Meydanı'nda, Kafkas İslam Ordusu'nun teşkilinin ve Bakü'nün kurtuluşunun 100. yıl dönümü törenlerine katılarak bir konuşma yaptı.
Nazik daveti ve misafirperverliği için Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mihriban Aliyeva'ya teşekkürlerini ileten Erdoğan, Azerbaycan'ın bağımsızlığı için toprağa düşen tüm şehitlere Allah'tan rahmet diledi.
Bu şehitlerin fedakarlıkları ve cesaretleriyle geride nesilden nesile gururla anlatılacak şanlı bir destan bırakarak Türkiye ve Azerbaycan'ın ebedi kardeşliğinin nişanesi olduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizler dünyanın 34 farklı ülkesinde 78 ayrı şehitliği olan bir ülkeyiz. Bin 132 şehit mezarıyla Azerbaycan, Türkiye'den sonra en fazla şehitliğimizin ve şehit mezarımızın bulunduğu ülkedir. Burada koyun koyuna yatan şehitlerimiz aynı zamanda ülkelerimiz arasındaki kader ortaklığının da timsalidir. Türkiye ve Azerbaycan geçmişi bir, kültürü bir, dili bir, dini bir iki kardeş ülkedir."
- "İki devlet bir millet"
Başkan Erdoğan, konuşmasında, Azerbaycanlı merhum şair Bahtiyar Vahapzade'nin "Azerbaycan-Türkiye" isimli şiirinden dizeleri okuyarak, iki ülkenin bu mısralarda tecessüm eden kardeşliğin en güzel örneği olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, "Bugün sadece Kafkas İslam Ordusu ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin destansı mücadelesiyle Bakü'nün zulümden kurtuluşunun 100. yıl dönümünü kutlamıyoruz. Bizler aynı zamanda aziz şehitlerimizin bizlere emaneti olan, 'iki devlet bir millet' diyerek sembolleştirdiğimiz kemik kardeşliğimizi de idrak ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
15 Eylül 1918'de Azerbaycan'da yaşanan savaşın asla sıradan bir hadise olmadığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir asır önce burada verilen mücadele bizim kardeşliğimizin, dostluğumuzun, birlik ve beraberliğimizin de sembolüdür. Geçmişi bilmeden, bir asır önce Nuri Paşa ve askerlerinin binlerce kilometre öteden Bakü ve Gence'ye koşmalarının sebeplerinin anlamadan Azadlık Meydanı'ndaki şu dayanışma tablosunun manasını da kavrayamayız."
Bundan bir asır önce Azerbaycanlıların çektiği zulme işaret eden Erdoğan, Nuri Paşa, Gence'ye geldiğinde Azerbaycanlı çocukların hep bir ağızdan mutluluklarını "Salon (tren) gelir, yan gelir. Genceli'ye şan verir. Gence'nin civanları Bakü diye can verir." sözleriyle dile getirdiğini anımsattı.
Erdoğan, Azerbaycan'ın ünlü türküsü "Laleler"in hüzünlü hikayesinin de aynı şekilde çekilen çilelerin ve Kafkas İslam Ordusu'nun gönüllerde sebep olduğu inşirahın timsali olduğunu kaydetti.
- "Her türlü desteği verdik, vermeye devam edeceğiz"
Bu türkünün hikayesini anlatarak, Nuri Paşa ile Kafkas İslam Ordusu'nun Bakü ve Gence'ye gelişinin Azerbaycanlı vatandaşlar arasında yarattığı heyecana ve umuda dikkati çeken Erdoğan, "Bugün, 15 Eylül 1918 tarihinde kazanılan bu büyük zaferi küçük, önemsiz göstermeye çalışan bazı çevreler olduğunu biliyoruz. Buna teşebbüs edenler o dönemde aldıkları ağır yenilginin utancını hala unutamayanlardır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı'nın imzaladığı Mondros Ateşkes Anlaşması'nın da bu çevrelere fırsat verdiğini, Kafkas İslam Ordusu'nun bu topraklardan çekilmesine yol açtığını söyleyerek, aynı çevrelerin Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin yok olması için de her türlü gayreti sarf ettiğini, Azerbaycan'ın bağımsızlığının ilanından 22 ay sonra da bunda maalesef başarılı olduklarını hatırlattı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kafkas İslam Ordusu'nun ve Azerbaycan Ordusu'nun 1918 yılında burada gerçekleştirdikleri harekatlar o dönemde Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü sağlayarak bugünkü bağımsızlığının da temelini atmıştır. Azerbaycan'ın 1991 yılında, bağımsızlığını yeniden kazanmasından sonra, onu ilk tanıyan devletin Türkiye Cumhuriyeti olması asla tesadüf değil kemik kardeşliğimizin tabii sonucudur. Türkiye olarak bağımsızlığının ilk dönemlerinden başlayarak Azerbaycan'a elimizden gelen her türlü desteği verdik, vermeye devam edeceğiz."
(Sürecek)