Birleştirilen Ergenekon davasının tutuklu sanığı Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, çapraz sorgusu sırasında, kendisinde ele geçirilen günlüklere ilişkin sorulara cevap vermedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın bugünkü duruşmasında, sanık Mustafa Balbay'ın yarım kalan savcılık ek ifadesi okunmaya devam edildi. Savcılık sorgusunda Balbay'a Hrant Dink cinayetiyle ilgili belgelerin bulunduğu ve bunu konu ile ilgili açıklamada bulunması istendiği hatırlatıldı. Balbay, "Dink cinayeti bizi çok etkilemişti. MİT Müsteşarı Emre Taner ile de görüştüm. O zaman Trabzon için 'hastalıklı şehir' deniyordu. Anadolu'da gerilimli şehirler var mı yok mu araştırdım." dedi. Balbay, savcılar tarafından sorulan notlarında Aytaç Yalman, Tuncer Kılınç ve Şener Eruygur ile yaptığı görüşme notlarının sorulduğu kısım okununca, "Ben bu kişilerle hep makamlarında görüştüm. Genelkurmay makamı terör merkezi midir? Bu insanlarla makamlarında görüşmeyeceğim de nerede görüşeceğim?" şeklinde tepki gösterdi.
Balbay yaptığı bir konuşmada "Gradosu düştü yani değeri düştü demişim bu dinlemeyi yapanlar tarafından 'Gladyo düştü' şeklinde yorumlanmış. Takdirini size bırakıyorum." dedi. Cumhuriyet Çalışma Grubu ile ilgili notları da kabul etmediğini savunan Balbay, bu grubu soruşturma aşamasında duyduğunu söyledi. Balbay'ın ifadelerinin okunmasına 19'uncu duruşmada tamamlandı.
Avukat Aydın Metin, müvekkilinin çapraz sorgusuna geçilmeden önce söz aldı ve birkaç talebinin olduğunu söyledi. Avukat Metin, Balbay'ın tutuklanmasına neden olan dijital verilerin delil olup olamayacağı yönünde Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyeleri Dr.Ayşe Nuhoğlu ve Prof. Dr. Feridun Nuhoğlu'ndan aldıkları hukuki görüşleri okuyarak bu verilerin, kişinin özel hayatın ihlali anlamına geldiğini ve delil olarak kullanılamayacağını söyledi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, daha önceki duruşmalarda Avukat Aydın Metin'in talebine benzer çok sayıda talep yapıldığını, ancak mahkeme tarafından bu taleplerin hüküm ile karara bağlanacağı yolunda karar verildiğini hatırlattı. Pekgüzel, bu gerekçeyle avukat Metin'in talebinin de bu aşamada reddine karar verilhmesi yönünde görüş bildirdi. Avukat Metin, "Ben bu verilere ilişkin 1 nolu CD'nin yasadışı olarak elde edildiğini, delil olarak kabul edilmesinin mümkün olamayacağını, dolayısıyla bu konuda soru sorulmaması gerektiği şeklinde talepte bulunduk." hatırlatmasını yaptı. Oturuma kısa bir süre ara veren Şengün, Metin'in talebini reddederek çapraz sorguya geçtiklerini söyledi.
Sanık Balbay'ın ilk çapraz sorgusunu Savcı Nihat Taşkın yaptı. Taşkın, "İlk sorgunuzda günlükleri kabul etmiştiniz. Mahkemede verdiğiniz ifadede ise itiraz ediyorsunuz. Montaj olduğunu söylüyorsunuz. Hangi bölümlerin sonradan oluşturulduğunu iddia ediliyorsunuz. Açıklık getirir misiniz?" diye sordu. Balbay, bu soruya gazetecilik mesleği nedeniyle aldığı notlar olduğunu söyledi. Savcı Taşkın'ın, "Oluşturduğunuz dosyaların bazılarını, güncelliğini yitirdiğiniz için sildiğinizi söylediniz. Bir gazeteci olarak günlüklerinizin bir kısmını neden sildiniz?" diye sordu. Bu soruya önce gerekli cevapları verdiğini belirterek "Eğer silmesem, deliller buradan tavana kadar uzardı." diye cevap verdi. Herhangi bir siyasi partiye, derneğe veya sendikaya üye olup olmadığının sorulması üzerine Balbay, "Çağdaş Gazeteciler Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'na üye olduğunu söyledi. Balbay, Atatürk Düşünce Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yetkilileri tarafından, kendisine üyelik kaydı yapıldığı şeklinde bilgi verildiğini, aidat ödemediği için üyeliğinin yenilenmeyerek kaydının silindiğini söyledi. Balbay, "Ancak Türkiye'de çağdaş bir yaşamın var olması için yaptıkları çalışmalara yürekten destek veriyporum." diye konuştu.
Savcı Nihat Taşkın, üzerinde Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi (VKGBH) anteti bulunan bir kağıt üzerinde notları olduğunu Balbay'a hatırlatarak bu notların tamamını hatırlayıp hatırlayamadığını sordu. Balbay bu soruyu da notların kesik kesik olduğunu, hepsini hatırlamanın mümkün olmadığını söyledi. Savcı Taşkın, "Kendi yazınızı okuyamadınız yani? Biz de okuyamadığımız için meraktan soruyoruz. Nerede ve ne zaman alınmış notlardır? İçeriği nedir?" diye sordu. Yazılarını 14.00 ile 16.00 arasında yazdığını belirten Balbay, "Bu soruları, savcıların gazetecilik ham notlarımdan niyet çıkarmasıdır." diye cevapladı.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Deniz Baykal ile yaptıkları "Aralık Buluşması" olarak geçen görüşmenin ayrıntılarını sorunca Babay, İlhan Selçuk'un zaman zaman Ankara'ya geldiğinde yaptıkları bir görüşmenin sonucu olduğunu söyledi. İlhan Selçuk'un, "Baykal kapıları açarsa siyasetin önü açılır. Sarıgül ayrı parti kurmasın. Bu konuyla ilgili görüşlerini sor." dediğini ve görüşmenin bu çerçevede olduğunu savundu. Savcı Pekgüzel'in, "Bu toplantı yeri Kent otel olabilir mi?" sorusuna ise Balbay, "Olabilir. Daha ucuz yerler de var. Mesela Tirebolulular Derneği gibi lokaller. Oralarda herkes kendi masrafını kendisi öderdi. Böyle bir yer de olabilir. Net hatırlamıyorum." dedi.