NEVŞEHİR (DHA)- Mustafa Balbay, partisinin seçim çalışmaları kapsamında Nevşehir’in Gülşehir ilçesine gelişinde CHP İl Başkanı Mehmet Değirmenci, CHP Gülşehir Belediye Başkan Adayı Salih Erdoğdu ve kalabalık bir partili grubu tarafından karşılandı. Balbay, kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlarla tek tek tokalaştı. Daha sonra partisinin Gülşehir ilçesinde bulunan seçim bürosunun balkonundan toplanan halka seslenen Balbay, Gezi Parkı gösterileri sırasında başından biber gazı fişeğiyle vurulan ve hastanedeki 269 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümü ile ilgili hükümeti duyarsız kalmakla suçladı. Balbay konuşmasında, “Bir ekmek almak için evinden çıktığında alnına aldığı bir gaz kapsülü darbesiyle 269 gündür yaşam mücadelesi veren 15 yaşındaki Bekin Elvan kardeşimizin kaybedilmesi hepimizin içini burkmuştur. Bir ülkede, bir ülkenin yönetiminden sorumlu bir kişi böyle bir olay karşısında en azından bir başsağlığı dilemez mi? Bir Allah’ın rahmetini dilemez mi? Ruhu şad olsun demez mi? Maalesef Ankara’nın içinde bulunduğu gergin durum bugünkü hükümetin özellikle son bir yıldır ülkemizin ortak paydalarına duyarsız olduğu bir süreci ortaya koymuştur” diye konuştu.
Beş yılını demir parmaklıklar arasında geçirdiğini ancak arkasında ne kin, ne nefret en çok gelecek biriktirdiğini anlatan Balbay, “Türkiye bereketli topraklara, dünyanın gıpta ettiği stratejik öneme sahip bir yerde bulunan bir ülkedir. Ancak memleketimiz iyi yönetilmemektedir. İyi yönetim için sadece Ankara’nın değil tüm Anadolu’nun omuz vermesi gerekir. Ülkemiz toprakları 100 milyon insanı doyuracak bir potansiyele sahiptir. Böyle bir memlekette saman dahil bütün gıda maddeleri ithal edilir mi? Önümüzde 3 önemli seçim var. Önümde hayatını partimize adamış insanlar görüyorum. Geride ise belki başka partilere oy vermiş veya verecek kardeşlerim var. Ama biz ülkede herkes eşit yaşasın, herkes mutlu yaşasın istiyoruz. İşte böyle bir Türkiye vaat ediyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nu Başbakan, CHP’yi iktidar yapmak üzere yola çıktıklarını ifade eden Balbay, konuşmasında son Ergenekon davasından tahliye olanları da değerlendirdi. Gülşehir’e bir hafta veya 10 gün kadar önce gelseydi içinin biraz daha buruk olacağını anlatan Balbay şöyle konuştu,“Bu konumda şunu söyleyecektim 'Toplum katında, halkın vicdanında kabul görmeyen davalar nedeniyle şu anda hapiste yatan tüm yurtseverler kurtulduğu gün ben kendimi özgür hissedeceğim' diyecektim. Ama bugün, o gün gelmiştir. Ama, yine de sevincimiz yarımdır. Evet, Gülşehir’in caddelerinde artık Tuncay Özkanlar da, İlker Başbuğlar da, İşçi Partisi yöneticileri de özgürce dolaşacaklar, buna seviniyoruz. Ama, bu caddelerde Engin Alan da özgürce dolaşabilmeli. Biz herkesin özgürlüğünü istiyoruz. Bu memlekette elbette pek çok kurumumuz önemlidir. Ama memlekette yargı, hukuk ayaklar altına alınmıştır. Can güvenliği kadar önemli bir güvenlikte hukuk güvenliğidir. Türkiye’de bu kalmamıştır. Bunun çözümü halkı dinlemekte ve sorunlarına kulak vermekten geçiyor. Ankara’daki iktidar halkın sözünü değil, telefonunu dinliyor.”
Evlerinde para sayma makineleri bulunduran insanlar olmadıklarını kaydeden Balbay, kendisinin sadece demir parmaklıklar arkasında gün sayma makinesi kullandığını kaydetti. Balbay, “Telefon dinlemelerinden anladıklarına göre bugünkü iktidardakilerin evlerindeki bütün paraları sıfırlamışlar, geriye 30 milyon euro kalmış. Diyorlar ki, bir kısmını amcana, bir kısmını eniştene, kalanını kardeşin götürsün diyor. Yani Osmanlı’da Lale Devri vardı, bunlarda ise Sülale Devri var. Nasıl Lale Devri uzun sürmediyse Sülale Devri de uzun sürmeyecek” diye sözlerini tamamladı.