Davanın tutuklu sanıklarından gazeteci Mustafa Balbay, Balyoz soruşturması kapsamında en son tahliye edilen Mustafa Şentürk’ün eşitsizlik ve hakkaniyet koşulları göz önüne alınarak serbest bırakıldığını belirterek, "Peki, burada eşitlik nerede? Terör örgütü yöneticiliğiyle suçlanan sekiz kişi serbest. Bu nasıl terör örgütüdür ki yöneticileri dışarıda, üyeleri içeride. Eşitsizlik zulümdür. Bizi burada en iyi şekilde bile tutsanız eşitsizlik zulümdür" dedi.
BAĞIR CEZA MAHKEMESİ
“Yeni bir yargılama yılına girdik" diyen Balbay sözlerine şöyle devam etti:
“Heyetinizden daha önce yargılama usulünü gözden geçirmesini talep etmiştim. Türkiye’de bir dava yılda 4-5 duruşmayla devam ediyor. Biz 74 duruşmayı yapıyoruz. Bunu 5’e böldüğümüzde 15 yıla eşdeğer bir yargılama yaptık. Bizi duymamaya devam ettiğiniz takdirde size 13. Ağır Ceza Mahkemesi değil, ‘Sağır Ceza Mahkemesi’ diyeceğiz demiştim. Bir kara mizah örneği. Bunu duyup dava açtınız. Biz burada bağırınca basında haber oluyoruz. O zaman ‘Bağır Ceza Mahkemesi’ mi diyeceğiz?"
GAZETECİLİK MESLEĞİ TEHDİT ALTINDADIR
Gazetecilerden ele geçen gizli belgelerin suç delili sayılmaması gerektiğini ifade eden Balbay, “Gazetecilik mesleği tehdit altındadır. Eğer gazeteci elinde bulundurduğu belgeler nedeniyle yargılanırsa gazetecilik mesleği yapılamaz hale gelir" dedi. Balyoz davasında 102 asker hakkındaki yakalamaya yapılan itirazın değerlendirildiği gün Başbakan’ın önce Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ardından da Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le görüştüğünü hatırlatan Balbay, mahkeme heyetine şu soruyu yöneltti:
“Türk yargısı bugüne kadar hangi siyasi davadan yüzünün akıyla çıkmıştır? a-Menderes Davası, b-Deniz Gezmiş Davası c-12 Eylül Davaları d-Hiçbiri seçimi siz yapın"
RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN YERİNDE GÖZÜM VAR
Talepler bölümünde söz alan tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan da, “Ben bir muhalifim. Recep Tayyip Erdoğan’ın yerinde gözüm var. Onu devirmek istiyorum. Türkiye’yi daha iyi yönetmek istiyorum. Her şeyle ilgili projelerim var. Hata mı ettim? Hata mı ediyorum? Ne kadar düşünce özgürlüğü, o kadar uygarlık” diye konuştu. Kutsal devlete inanmadığını, kutsalının millet olduğunu söyleyen Özkan, “Eğer benim düşüncem kelepçeliyse, vah benim ülkeme" dedi.
Duruşma sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediliyor.