HABER

Balığın Gözü:

Balığın Gözü:

Balığın tazesi parlak gözlerinden ve koyu kırmızı süzgeçlerinden anlaşılır. Bir de pulları gevşek olmamalıdır. Taze fasulyeyi, enginarın çanak yaprağını, kırmadan almayın. "Çat" diye kırılmıyorsa zaten hiç almayın.


TÜBİTAK'ın sitesinde, kabuklu sebzelerin ve meyvaların vitamininin, en fazla kabuklarına çok yakın yerlerinde olduğu belirtilerek, "Bunun için çok ince soyun, ya da hiç soymadan kullanın. Yeşil sebzeleri doğramadan yıkayın, aksi takdirde kesik yerlerinden vitamini kaybeder. Yeşil salataların genellikle atılan dış yaprakları, güneşe yakın oldukları için daha çok vitamin içerir" ifadesine yer veriliyor.


Uzmanlar, kabına sığmayanların en başında gelen gıdalardan biri olan sütü kaynatırken, tencerenin dibine yapışmaması için uzun saplı kaşık koyulmasını da öneriyor.


Uzmanlara göre, spagettileri tencereye sığdırmak için ille de bölmek gerekmiyor. Bırakın kaynar suya yarı bellerine kadar girsinler. Uçları yumuşayınca, şöyle bir iterek hepsini boylu boyunca suyun içine sokabilirsiniz.


Haydi yemeği yaktınız, bir de dibi tutan tencereden olmayın. Onu günlerce ıslatmak yerine, hemen içine su doldurup ateşe koyuverin. Su kaynadıktan sonra rahatça temizlendiğini göreceksiniz. Sütü çok az da kaynatsanız, tencerenin dibine, ille de beyaz bir tabaka halinde yapışır. Buna engel olmak için, sütü koymadan önce tencereyi soğuk suyla şöyle bir çalkalayın.

Tencerelerinizin içinde, anlamını bilemediğiniz beyaz lekeler mi oluşuyor? Fazla düşünmeyin, bu, suyunuzun kireçli olduğunu gösterir. İçlerinde sirkeli su kaynatıp onları bu lekelerden kurtulabilirsiniz. Elma sirkesi kullanırsanız çok daha iyi sonuç elde edersiniz.


Balık kokusu inatla ellerinizi terk etmiyor mu? Hemen bir limonu ikiye kesip ellerinizi onunla ovun. Kokular daha fazla direnemeyeceklerdir. Balıklı kızartma tavası ve tabaklarınızı sakın kaynar suyla yıkamayın, çünkü kaynar su bütün inatçı kokuların işbirlikçisidir. Önce bir güzel soğuk sudan geçirin, sonra dilediğiniz gibi yıkayabilirsiniz. Yumurta kokusunun da bardak ve tabaklarınız üzerindeki inadını aynı şekilde kırabilirsiniz.


Siz de yumurta haşlarken kabuklarının çatlamasından yakınıyorsanız, suyuna 4 kibrit çöpü atıverin, sorununuz ortadan kalktı bile.


Soğanın ağlatmasına artık izin vermeyin. Ve bu da öyle zor bir şey değil, inanın. Soğanları soyar veya doğrarken, dişlerinizin arasında bir-iki kibrit çöpü tutarsanız, size bu 'gaddarlığı' yapamayacaktır.


Pilavınızın renginin beyaz olmasını istiyorsanız, demleme suyuna bir miktar limon suyu sıkın. Japonlar da böyle yapıyor zaten.


Uzun süre dolapta kalıp pörsüyen salatalığı diri hale getirmek mt aksi halde meyvalar diriliklerini kaybederler. Son dakikada mümkün. Salatalığınızı yıkadıktan sonra 10-15 dakika limonlu suya yatırırsanız, yine o eski taze görüntüsünü elde edebilirsiniz. Hatta aynı yöntemi maydanoz için de uygulayabilirsiniz


Mantarın kokusunu kaybetmemesi için çok az suda ve çabuk pişirmelisiniz. Yani, harlı ateşte kısa sürede. Bol suda uzun süre kaynayan mantar sert ve lezzetsiz olur.


Muzu dolabınızda saklarsanız çok kısa süre sonra kararıp bozulduğunu görürsünüz. Çünkü muz, 12 santigrat derece altındaki ısıda kararmaya başlıyor. En ideali, oda ısısında tutmak ve fazla bekletmeden tüketmek.


Kızartma yaparken kızgın yağın çevreye sıçramasından çok pratik bir yolla kendinizi koruyabilirsiniz. Yağı kızdırmadan önce tavanın içine bir miktar tuz atarsanız, yağınız sıçramayacağı için güvenle kızartma yapabilirsiniz. Tuz, yağın içindeki sıçramaya sebep olan nemi alacaktır.


Kiraz 1 ay gibi kısa süre içinde piyasada bulabildiğimiz ve ondan sonra da 1 yıl özlediğimiz bir meyva. Meyvasını yediğimiz kirazın saplarını sakın atmayın. Bu sapları kurutarak ilginç, ilginç olduğu kadar da Sağlıklı çay yapabilirsiniz. 30 gr kiraz sapını 1 litre suda 10 dakika kaynatarak hazırlayacağınız çay, hem böbrekleri çalıştırır, hem de zehirli maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.


Eskiden kış günlerinde limon ve portakal kabukları atılmaz, sobanın üzerine konup odayı mis gibi kokuturmuş. Şimdi bu kabukların nefis kokularından mutfağınızda yararlanabilirsiniz. Kabukları yıkayıp fırında iyice kurutun. Sonra mutfak robotunda un gibi öğütün, bir kavanozda saklayın ve kek, pasta veya muhallebi yapacağınız zaman içine biraz katın. Bir "tatlı ustası" olarak bu da sizin küçük sırrınız olsun.


Ölçüyü fazla kaçırıp çok fazla makarna mı haşladınız? Tabii ki haşlanmış makarnayı atmayacaksınız, ama değişik şekilde değerlendirebilirsiniz. Mesela, ertesi gün nefis bir sebzeli makarna salatası yapabilirsiniz. Ya da yumurtalı ton balıklı. Haşlanmış makarnaları, yapışmamaları için biraz sıvı yağda karıştırıp buzdolabında saklamanız yeterli.


Haşlayacağınız tavuğun içine 1 diş sarımsağı soymadan atıverin. Sizin tavuğunuzun lezzeti herkesinkinden farklı olacaktır. Tavuğu fırından çıkardınız. Eğer hemen yenmeyecekse, fırından çıktığı anda folyo kağıdına sıkıca sarın. Bu da yumuşacık kalması için bir hile. Fırına konacak tavuğun tepsisi, tavuk büyüklüğünde olmalı. Daha büyük bir tepside, eriyen yağlar boş kalan kısımlara akıp yanar. Fırında tavuğun beyaz göğüs etinin kurumaması için butları birbiri üzerine çapraz koyun. Ancak pişme süresi yarılanınca sırt üstü yatırın.

Tavuk alırken nasıl pişireceğinizi önceden planlayın. Fırında pişecek tavuk yağlı olursa kurumaz. Ama tencerede pişireceksiniz yağsız olmalı. Dört kişiden fazlaysanız, bir büyük yerine iki küçük tavuk alın. Böylece herkese tavuğun "iyi yeri" gelir.


Nefis bir şiş yapacaksınız, etlerin arasına mantar da dizin. Ama mantarlar şişe geçirilirken parçalanabilir, unutmayın. Tabii bunu önlemenin de çok basit yolu var, mantarları önceden kaynar suda bekletmek.


Enginarlar bütün de olsa, çanakları da pişirilirse suyun üzerinde yüzerler. Önlemek için tencereyi kapağıyla değil, temiz bir bezle kapatın. Bez buhardan şişer, oluşan basınç ise enginarları dibe iter.


Akşama misafirler gelecek. Malzemeleri aldınız. Güveç kabına koydunuz fakat o da ne? Güveç kabınızın kapağı yok. Sakın paniğe kapılmayın. Kapak görevini bir alüminyum folyo ile rahatlıkla çözebilirsiniz.


Hamur işlerinde kullanılacak un önceden elenirse, zerrelerin arası hava dolar ve kekiniz daha kabarık olur.


Salata yapraklarını tertemiz yapmanın en iyi yolu, son yıkama suyuna biraz sirke katmak. Ama unutmamanız gereken bir şey var. Yıkanan sebzeleri çok uzun süre suda bekletmeyin. Çünkü vitamin ve minerallerini kaybeder.


Eyvah, kuru fasulye yemeğinin suyu çok duru olmuş. Yapacağınız şey, kıvamı dengelemek için bir kepçe fasulyeyi ezip yemek suyunun içine eklemek.


Milföy hamuru tepsiye yapışmasın diye, tepsiyi yağladıktan sonra üzerine galeta unu serpebilirsiniz.


Patates haşlarken daha yumuşak bir doku için suyuna bir küçük kaşık margarin eklemeyi unutmayın.


Brokoli alırken lekesiz ve canlı yeşil olanını tercih edin ve bekletmeden tüketin.


En dikkatli seçilmesi gereken gıda ise mantardır. Unutmayın, lekesiz olanını ve renginin beyaza yakın ya da hafif bej olanını seçin.


Dana eti alırken bilmeniz gereken en önemli nokta, yağlarının dokununca sanki bir mermerin damarları gibi sımsıkı olması. Bir de beyaz olmalı. Hayvan yaşlandıkça yağı sarı bir renk alır


Sucuğu kolay soymak için, sivri uçlu bir bıçakla boydan boya çizdikten sonra, nemli bir bezle silin.


Domatesi soymak için önce kaynar suya batırıp çıkartın. Göreceksiniz, çok düzgün şekilde kabuğu kendiliğinden soyulacak.


Soğanın dip kısmını doğramak çoğu zaman zor olur. Bu işi kolaylaştırmak için, çatalı en dip yerinden soğana batırın. Böylece sonuna kadar doğrayabilirsiniz.


Patlıcanı yağda kızartmadan önce, tuzlu suda 5-10 dakika bekletin. Göreceksiniz ne kararacaktır, ne de fazla yağ çekecektir. Nar gibi kızarmış bir tavuk için, pişmesine yakın üzerine tuzlu su sürmeyi deneyin, sonucu göreceksiniz.


Aklınızda bulunsun, herhangi bir şeyi kızarttıktan sonra yağı ikinci defa kullanmak istiyorsanız, bu yağı ince bir süzgeçten veya ince tülbentten süzün.


Balıkların iyi kızarması için önce yıkayıp kurulayın, sonra una bulamadan önce süte batırın.


Patates, karnabahar ve şalgamı haşladığınız zaman renkleri grimsi olur. Bunu önlemek için kaynayan suya bir miktar limon sıkmanız yeterlidir. Limonun kurumasını önlemek için küçük bir tabağa sirke koyup, limonun kesik tarafını sirkenin üstüne yerleştirin. Limon sert ise, kesmeden bir-iki dakika suya batırın. Kestiğinizde göreceksiniz ki limonlar daha sulu olacak.


Salamı keten veya pamuklu bir bezin içine koyarak serin yerde saklayabilirsiniz. Buzdolabında hem kurur, hem de tadını kaybeder. Evde fazla miktarda domates varsa, onları serin, karanlık ve rutubetsiz bir yerde on gün kadar saklayabilirsiniz. Onları ancak kullanacağınız zaman yıkayın.


Şişeye koyduğunuz salçanın bozulmamasını sağlamak için, şişenin ağzını kapatmadan önce, mantarları Zeytinyağına batırın. Böylelikle, şişenin içine havanın girmesine engel olmuş olursunuz.


Dereotu ve maydanozu taptaze saklamak istiyorsanız önce yıkayın ve güzelce süzün. Kuruduktan sonra plastik bir kap içine koyup buzdolabına kaldırın. İhtiyacınız oldukça kullanın. Unutmayın, yıkadıktan sonra iyice kurumaları şart, aksi halde dolapta çürüyebilirler.


Evde lahana ya da karnabahar pişerken etrafa yayılan kokuyu hepimiz biliriz. Bunu önlemenin bir çaresi var, tencereye birkaç dilim ekmek koymak. Ekmeğin ufalanıp dağılmasını önlemek için temiz bir tülbente sarılması öneriliyor.


Yayılan balık kokusunu gidermek için ocakta birkaç dakika limon yakın. Göreceksiniz, kokudan eser kalmayacak.


En iyi cins rafine unlar çok beyaz renkte, veya hafif sarıya çalar beyazlıkta olanlar ve ele yumuşak gelenlerdir. Unun kalitesini anlamak için, avuç içine bir miktar alarak sıkın. Un etraftan fışkırırsa kuru ve kaliteli, avuç içinde kalıp gibi kalırsa, rutubetli demektir. Rutubetli un daha az dayanır, unu ne kadar rutubetsiz ve hava alan yerlerde saklarsanız, o kadar uzun süre kullanabilirsiniz.


Galeta ununu çok rahatlıkla evde de yapabilirsiniz. Ekmeği ince dilimlere kestikten sonra birkaç gün kurutun, sonra da her iki tarafını nar gibi kızarıncaya kadar fırınlayın. Fırınlanan dilimleri ince irmik haline gelinceye dek mutfak robotundan geçirir, robotunuz yoksa havanda döğer ve elerseniz, galeta ununu hazırlamış olursunuz.


Bazı et yemeklerinde sirke ve şeker kullanılması, o yemeğe lezzet katar. Yarım bardak suya üç çay kaşığı sirkeyle birlikte, yarım çay kaşığı da şeker katarsanız, lezzeti damaklarınızda hissedeceksiniz.


Havucu kaynar suda haşladıktan sonra onları hemen soğuk suyun içine atacak olursanız, renklerini kaybetmelerinin önüne geçmiş olursunuz.


Pişirdiğiniz ciğerin daha lezzetli olmasını istersiniz, kuşkusuz. Ciğeri pişirmeden yarım saat kadar önce sütün içinde bir süre bırakın. Bu şekilde tadı daha çok hoşunuza gidecektir.


Sosisleri su kaynarken değil de soğukken koyun kabın içine. Bundan başka çok az olmak şartıyla süt de ekleyin ve çok harlı ateşte pişirmeyin. Bu şekilde çatlamalarını önlemiş ve de daha lezzetli olmalarını sağlamış olursunuz.


Yumurtalarınızın taze mi bayat mı olduğunu anlamak istiyorsanız, onları içine biraz tuz katılmış suya atın. Günlükler suyun dibinde, 3-5 günlükler ortasında, bayat olan yumurtalar da yüzünde dururlar. Yumurtanın taze olup olmadığını, onu kırarak da anlayabilirsiniz. Kırdığınızda sarısı yayılıyor, dağılıyorsa bayat, bombeli şekilde duruyorsa taze demektir. Bu yüzden onları teker teker bir kaba kırın, bayatları yemeğe karıştırmadan atma şanslınız olsun.


Uzun süre kullanmak için fazlaca patates alırsanız, zamanla kabuklarında göz göz tomurcuklar belirir. Onları tırnağınızla kazıyarak almanız gerekir. Aksi halde, patatesin özüyle beslenen tomurcuklar, kısa zamanda buruşmalarına yol açarlar.


Uzun süre bekleyen kıvırcık salatalar, buzdolabında bile olsalar gevşeyip pörsüyebilirler. Böyle bir durumda, bir kabın içine koyacağınız suya limon doğrayarak salata yapraklarını içinde bir gece bırakın. Hemen dipdiri olurlar.


Patates kızartırken iki şeye dikkat etmelisiniz. Birincisi, soyup doğradıktan sonra bol suyla çalkalayın ve kuru bezle iyice kurulayın. Çünkü kesik yerlerinde açığa çıkan nişasta, tıpkı bir tutkal gibi parçaları birbirine yapıştırır. İkinci dikkat edeceğiniz şey, onları yağdan çıkardıktan sonra hemen tabağa alıp tuzlamak. Tuz fazla yağı ve buharı emer. Kızartmanın yumuşamadan kıtırlaşmasını sağlar.


Mangalda pişirdiğiniz ete duman kokusunun ve tadının sinmemesi için, iyice yıkadığınız bir elma ya da bir parça limonun kabuğunu ateşe atın. Ateşe atacağınız birkaç sap biberiye de ete farklı tat katabilir. Ama bu tadın ve kokunun çok baskın olmaması için biberiyenin etin pişirme süresinin sonuna doğru ateşe atılması gerekir.

Mangal yaparken etten akan yağlar, kor halindeki kömür parçalarının üstüne düştüğünde alevlenmeye sebep olur. Bu da eti yakar. Ama ateşi söndürmeyecek miktarda suyu elinizle ateşin üzerine serperseniz, alevler dinecektir.


İster fırında olsun ister mangalda, ızgara yiyeceklerin tadı bir başka olur. Ama fırın ızgarasında pişirilen etlerin yağlarını tepsiden temizlemek de zordur. Bu işin de altından kalkabilmek için fırın tepsisine bir miktar su doldurmanız yeterli. Yağlar soğuduğunda suyun yüzünde toplanacak ve tepsinin kolay temizlenmesini sağlayacaktır.


Eğer büyük bir kalıptan büyük parça kestirip alacaksanız, kalıbın nemli ve çatlak olmamasına dikkat edin. Çünkü bu durumdaki peynirler kurumuştur ve taze değildir. Peyniri saklarken göz önünde bulundurmanız gereken en önemli nokta ise, havayla temasını kesmektir. Şeffaf folyoyla sıkıca sarılmış peynirler için en ideal yer, buzdolabının alt gözleridir.


Kek yaparken kullanacağınız yağı ve diğer tüm malzemeyi oda ısısında bekletin. Böylece yağın keke kolay karışmasını ve kabarmasını sağlarsınız. Ayrıca keki, önerilen kapta pişirmeye özen gösterin ve pişirme süresine dikkat edin. Ayrıca, kek pişerken fırının ağzını açmayın. Kekiniz çabuk kızarıyorsa, üzeri kızardığı anda bir folyoyla sarıp pişirmeye öyle devam edin.


Keklerinizin taze kalmasını sağlayarak saklamak için, pişirdikten sonra iyice soğumasını bekleyin. Daha sonra kek kalıbında ve üstü kapalı olarak serin ve kuru yere kaldırın.


Meyvaları iyice yıkayıp kurulamadan reçel yapmaya başlamayın. Üzerindeki toz ve tarım ilaçları reçellerinizin tadını bozabilir. Pişirdiğiniz reçeli karıştırırken mutlaka tahta kaşık kullanın. Şekerlenmelere karşı limon tozu yerine limon suyu sıkın. Pişirdikten sonra kuru ve temiz kavanozlara koyun. İyice soğumadan üzerinde oluşan hava kabarcıklarını kağıt havlu yardımı ile almadan kavanozun ağzını kapatmayın. Kış için hazırladığınız reçelleri serin ve karanlık bir yerde saklayın.


Elma ve ayva gibi sert meyvalardan yapacağınız kompostolarda, meyvaları önce su ile yumuşayıncaya kadar pişirin. Daha sonra şekeri katın ve kısık ateşte kaynatmayı deneyin. Meyvaların istenen yumuşaklıkta olduğunu göreceksiniz.


Hazırladığınız sosun veya kremanın tam kıvamında olması için kullanılan kaşığın önemi büyüktür. Sos hazırlarken mutlaka tahta kaşık tercih edilmelidir. Madeni kaşıklar çabuk ısındığından kremaya sıcaklığını geçirip kıvamını bozabilir.


Yumurtanın haşlanırken patlamasını önlemek için tepesine iğne ile birkaç delik açın. Böylece su rahatlıkla içeriye girer ve yumurtanın patlamasını önler.


Yağlı hamurla yapılan böreklerde kıvamın bozulmaması için, içine çok az limon suyu katın. Hamuru dinlendirirken mutlaka üzerini nemli bezle örtün. Nemli bez, hamurun kabuk tutmasını önler. Unla yapılan tatlıları hazırlarken içlerine çok az tuz katmak lezzeti arttırır. Hamuru yoğururken suyu azar azar ekleyin. Birdenbire eklenen suyun, hamuru pütürlü yapacağını unutmayın.


Kırmızı lahanayı incecik doğradıktan sonra tuzla ovun ve ağzı sıkı kapanan bir kaba koyup üzerine sirke ekleyin. Salatalarda kullanmak üzere bir hafta kadar buzdolabında tazeliklerini koruduğunu unutmayın.


Pişirme süresi uzun olan nohut ve kuru fasulyeyi haşlayarak buzluk veya derin dondurucuda saklayabilirsiniz.


Kaşar peyniri ve gravyer peynirini kuruduğunda sakın atmayın. Rendeleyerek çeşitli yemeklerde kullanabilirsiniz. Ayrıca kaşar peyniri bir süre sütün içinde bekletirseniz yumuşadığını göreceksiniz.


Jöleyi, dondurduğunuz kalıptan kolayca çıkarmak için, soğuk suda 2-3 dakika bekletin.


Soğan kavururken renginin canlı olması için kavurma esnasında içine biraz tuz serpin.


Sarımsak ve bademin kabuklarını kolayca soymak için, bir süre sıcak suda bekletin.


Çayınıza ayrı bir tat ve koku vermek için, kavanozun içine bir dilim portakal ya da elma kabuğu atabilirsiniz.


Sıvı yağların acılaşmasını önlemek için şişenin ağzını sıkıca kapatarak serin ve loş bir yerde saklayın.


Evde mayonez yaparken, zeytinyağı yerine susam yağını tercih edin. Mayonezin bozulmadığına şahit olacaksınız.


Başarılı bir omlet için, kullandığınız tavanın çok kuru ve temiz olması gerektiğini unutmayın.


Yapışmaz yüzeyli tavaların uzun ömürlü olmasının sırrı, onları usulüne uygun kullanmaktan geçer. Bunun için şu önemli noktalara dikkat etmeniz gerekiyor: İlk kullanımdan önce sıcak su ile yıkayıp temizleyin. İyice kuruladıktan sonra içine yarım çay kaşığı sıvı yağ koyup kağıt havlu ile silin. Her zaman orta veya kısık ateşte kullanın. Ocak büyüklüğü ile tava büyüklüğünün uygun olmasına dikkat edin. Yapışmaz yüzeyli tavalarda tahta mutfak gereçleri veya özel malzeme ile hazırlanmış gereçler kullanın. Asla metal çatal kaşık kullanmayın. Eğer içinde bir şey yaktıysanız tavaya su koyun ve birkaç saat bekletip yıkayın. Temizlemek için yumuşak bez veya sünger, sıcak su ve sıvı bulaşık deterjanı kullanın. Tavanızı iyice soğumadan temizlemek için suya sokmayın. İçinde asla kızartma yapmayın.


'Düdüklü tencere' diye adlandırılan basınçlı tencereler, yemeklerin pişme süresini kısaltarak hayatı kolaylaştırırlar. Basınçlı tencereye koyacağınız malzeme ve suyun miktarı, tencerenin yarısını geçmemelidir. Tencereye az da olsa mutlaka su koyun. Susuz pişirme, tencerenin çatlamasına sebep olabilir. Pişirme süresini, basınç düğmesini kapattıktan sonra tutun. Yemek piştikten sonra basıncı düşürmeden tencerenin kapağını açmaya çalışmayın. Bu süreyi kısaltmak için tencerenizi su dolu bir kaba oturtun ya da akan musluk suyunun altına tutun.


Hazırladığınız sosu, yemeğin yanında değil de ayrı bir kapta servis yapacaksanız ve soğumamasını istiyorsanız, sos kasesini masaya getirene kadar, kaynar su dolu daha büyük kabın içinde bekletin. Böylece hem sosunuz sıcak kalmış olur, hem de lezzetinden hiçbir şey kaybetmezsiniz.


Bir-iki gün önce pişirdiğiniz pilavı tekrar ısıttığınızda ilk günkü gibi tane tane olmasını sağlamak için kısık ateşte, bir-iki yemek kaşığı su ekleyerek, karıştırmadan ısıtın. Bir kaşık yardımıyla karıştırmak pirinç tanelerini kıracağı için, tencereyi arada bir sallayarak pilavı altüst etmeniz yeterli olacaktır.


Pilavınızın lezzetini arttırmak için pirinci önce margarin veya tereyağı ile kavurmayı deneyin. Pilavın pişirme suyuna katılan sıvı yağ da pirinçlerin yapışmasını engeller ve pilavınızın tane tane olmasını sağlar. Eğer sade pilav pişiriyorsanız, pişme suyuna ekleyeceğiniz 1-2 çay kaşığı limon suyu, pilavın rengini daha beyaz yapacaktır. Pilavın pişip pişmediğini, pirinç tanesini ancak tadarak anlayabilirsiniz. Tane yenilebilir yumuşaklıkta, ama dişe gelir sertlikte olmalıdır.
Eğer tarifte verilen pişme süresi tamamlandığında pirinçler hala fazla sertse ve pilav suyunu çekmişse, dörtte bir ölçü sıcak su ilave edin. Pirinçler bu suyu çekinceye kadar pişirin.
Pişirmede karşılaşabileceğiniz diğer bir problem ise pilavın pişmiş ama lapalaşmış olmasıdır. Bunun da kolayı var. Pilavı çok kısık ateşte bir çatalla havalandırarak, suyunu tamamen çekinceye kadar karıştırın. Pilavı pişirirken asla karıştırmayın. Çünkü sudaki pirinci karıştırmak, nişastanın açığa çıkmasına ve tanelerin birbirine yapışmasına yol açar.
Artan pilavınızı çorbalarda ve sulu yemeklerde kullanabileceğinizi de hatırlatmak istiyoruz. Ancak pirinci pişirdiğiniz yemeğe son anda ilave etmelisiniz. Aksi halde, zaten pişmiş olan pirinç yumuşar ve dağılarak görüntüyü etkiler.


Bir gün öncesinden pişirdiğiniz gözlemeyi sıcak bir tabağa koyup üzerini de alüminyum folyoyla sardıktan sonra tavada ısıtmanız yeterli. Diğer bir alternatif de (ki bu diğerlerini pişirirken gözlemenizi sıcak tutabilmeniz için de bir yoldur), folyoya sardığınız tabağı kaynayan su dolu bir tencerenin tepesine koymaktır.


Pullarını ayıklamadan önce balıkları 5-10 dakika soğuk suda bekletin. Daha sonra yıkayın ve bir bıçak yardımıyla kuyruktan başa doğru pulları kazıyın. Bir diğer yol da pulu kazımak yerine balığın derisini komple çıkarmaktır.


Eğer meyvalı ya da kuruyemişli bir kek yapacaksanız, meyvalı yemişleri kek hamuruna katmadan önce çok az miktarda una bulayın. Böylece malzemeniz kekin dibine çökmeyecek, her tarafına eşit dağılacaktır.


Mutfak tezgahının üzerinde bir parça yiyecek bıraktığınızda, hemen karıncalar mı üşüşüyor? Karıncaların yuvalarına giderken izledikleri yola ince bir tabaka tuz dökmeyi deneyin. Tuzdan surlarınızı geçemediklerini göreceksiniz.


Hazır yufkayla yaptığınız böreklerin çok kuru olmalarından mı şikayetçisiniz? O zaman böreğinizi hazırlamadan önce yufkaları az bir süre sütte bekleterek yumuşatabilirsiniz.

En Çok Aranan Haberler