Balık bolluğu dert oldu
KONYA (İHA) - Su ürünlerinde Türkiye'nin önde gelen yörelerinden birisi olan Beyşehir Gölü'nde ağlara vuran, ancak para etmeyen Kadife balıkları avcıların başına dert oldu.
Beyşehir Gölü'nden çıkarılan tatlı su levreği, özellikle ihracata yönelik bir balık olduğu için balıkçıları mutlu ediyor. Levreğin balıkçılar arasında "senatör" adı verilen iri cinsi ise değeri nedeniyle bölgedeki balık fabrikalarından da talep görüyor. İhracata yönelik olmayan ancak yörede iç piyasanın ihtiyacına cevap verdiği için ilgi gören sazan balığı ise avcıların ağlarında görmek istediği türler arasında.
Beyşehir Gölü'nde ağlara vurması istenen su ürünleri kadar, balıkçıların ağlarında görmek istemediği türler de bulunuyor. Beyşehir Gölü'ndeki doğal dengeyi yeniden sağlaması ve otlanmayı önlemesi için geçtiğimiz yıllarda göle bırakıldığı söylenen Kadife, hızla üreyerek ağlara bolca takılan bir balık haline geldi. Ekonomik getirisi nedeniyle gölün en değerli su ürünleri arasında yer alan levrek ve sazan balığı üretiminde son yıllarda büyük bir düşme görülürken, Kadife balığı populasyonunda ise hızlı bir artış yaşandı.
Bu artışla birlikte ağlara bolca vuran Kadife balıkları, üretimdeki patlamaya rağmen para etmemeye başladı. Bölgede faaliyet gösteren balık fabrikalarında geçtiğimiz yıllarda fileto olarak işlenmeye başlayan Kadife balıkları, özellikle düşük fiyatı nedeniyle Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesindeki turistik otellerden büyük rağbet gördü. Ancak, bu rağbet uzun soluklu olmadı. Beyşehir Gölü çevresindeki su ürünleri işletmeleri, azalan bu ilgi üzerine balıkçılardan Kadife balığı talebinde bulunmamaya başladı. Balıkçılar, Kadife balığının kilosunun 200 bin liraya düşmesi üzerine, avlanmaya çıktıklarında ağlarına bolca takılan bu balıkları, bölge halkı da sofrasında görmek istemeyince ne yapacaklarını şaşırdı. Yakın zamana kadar avcıların bir bölümü, avlanan Kadife balıklarını göle tekrar atıp bu dertten kurtulmak istedi. Ancak, artık yaşama umudu kalmayan bu balıkların ölümü sonucu, gölde kirlilik sorunu baş gösterdi. Özellikle, balıkçıların ağına takılan yavru Kadife balıklarını ağlardan kurtarmak bazen saatler, bazen bir günü bile almaya başladı. Bu sorun karşısında çaresiz kalan avcılar, ağlarını bile gözden çıkarmak durumunda kalırken, bazı avcılar ise ilginç yöntemler geliştirdi.
Beyşehir Gölü'nde avcılık yapan Şakir Özel, kooperatiflerin balık fabrikalarından yeterli talep gelmemesi nedeniyle Kadife balığının kilosunu, gölde avcılık yapanlardan kilosu 200 bin liradan almaya başladıklarını, bunun da kendilerini kurtarmadığını söyledi. Gölde levrek ve sazan balığının da çıkmaması nedeniyle zor günler yaşadıklarını belirten Özel, ağlarında birkaç kilo levrek ve sazan göremedikleri halde, kilolarca Kadife balığı görmeye başladıklarına dikkati çekerek, "Kadife balığının da irisine 200 bin lira veriyorlar. Daha küçüklerinin ise hiçbir ekonomik değeri bile yok. Ancak, Kadife balığının gölde hızla üremesi sonucu, ağlara en çok bu balık takılıyor.Bu balığı ağlardan temizlememiz ise, çok zaman alıyor. Bazen o kadar çok takılıyor ki, sabahtan akşama kadar ağlarımızı bu balıklardan temizlemek durumun bile kalıyoruz" dedi.
Bu durumun, zamanla avcılar için sorun teşkil etmeye başladığına vurgu yapan Özel, çeşitli çareler geliştirdiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Kadife balığı takılan ağlarımızı yaz aylarında güneşin altına sererek bekletiyor ve takılan balıkların çürümesini sağlıyoruz. Bu yöntemle güneşin altında kalan Kadife balıkları çürüdükten sonra bir toz tabakası haline geliyor, ardından ağımızı temizleyerek tekrar kullanılır hale getiriyoruz. Ancak, bu yöntem kışın güneşli gün sayısı ve yeterli sıcak olmadığı için işe yaramıyor. Kış aylarında ise balıkla dolan ağlarımızı toprağa gömerek, içerisinde birkaç gün beklettikten sonra çürümesini sağlıyoruz. Ardından, toprağın altından ağımızı yeniden çıkararak temizliyor ve yeniden kullanmaya başlıyoruz. Bu sorun nedeniyle, bir ağ yerine birkaç ağ birden kullanmak durumunda kalıyoruz" diye konuştu.
Beysu Su Ürünleri Fabrikası Müdürü Kazım Karakaya ise, ihracat ürünü olan Sudak balığının gölde üretiminin yok denecek kadar azaldığına dikkati çekerek, "Buna rağmen Kadife balığında gölde büyük bir patlama yaşanıyor. Kadife balığı üretimi çok olunca haliyle fiyatı da düşüyor" dedi. Karakaya, iç piyasada fileto olarak değerlendirilen Kadife balığının otellerden gelen taleplerin azalması ve rekabet nedeniyle fiyatının çok aşağı seviyelere indiğini sözlerine ekledi.
