YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Balıkçı Kadınlar, Gelin Geldikleri Denizde Huzur Buluyor

Muğla'nın Gökova Körfezi’nde her sabah eşleriyle ya da tek başlarına denize açılan balıkçı kadınlar, binbir...

Balıkçı Kadınlar, Gelin Geldikleri Denizde Huzur Buluyor

Muğla'nın Gökova Körfezi’nde her sabah eşleriyle ya da tek başlarına denize açılan balıkçı kadınlar, binbir dertlerine rağmen hâlâ huzuru açıklarda buluyor. Denize gelin gelip çocuklarını teknede büyüten bu kadınların nasırlı ellerinde, makarayla değil de elleriyle ağ çektikleri zamanlardan kalma kesikler yer etmiş. Ağ dokumadan atmaya, çekmeye, temizlemeye kadar aslında teknede erkeklere mahsus hiçbir iş bırakmamışlar.Gökova'ya has bir kavram olan aile balıkçılığının dünyada örneğine rastlamak zor. Bu yörede yer alan Akyaka ve Akçapınar civarındaki balıkçı ailelerin birçoğu, çocuklarını teknede yetiştirmiş. Balıkçı kadınların gebelik süresince denize açılıyor olması da olağan bir durum. Olağanüstü olan ise çoğunun yüzme bilmemesi. Gökova'ya dışarıdan gelin gelenlerin birçoğu, kocasından öğrenmiş balıkçılığı.1969 yılından beri balıkçılık yapan Hüseyin ile Yüksel Başak çifti, gün gelmiş denizde mazotsuz kalmış, ekmeksiz ve susuz da. İlk zamanlar Yüksel Hanım bir hayli zorlanmış fakat çalışma isteği ağır basınca midesi bulanıp zorlansa da ekmek teknesiyle bazen üç günlük, bazen de bir haftalık seferlere açılmaktan geri durmamış. Eşiyle birlikte çalışarak çocuklarını büyüten Hüseyin Başak da hanımının bu emeklerinin karşılığı olarak sigortasını yatırmayı ihmal etmemiş tabii ki. Çocuklar büyüyüp farklı işler yapmaya başladığında bile onlar vazgeçememiş denize açılmaktan. Bir emlak dükkânına sahip olan Başak çifti, artık haftalık olmasa da sabah akşam bir iki saatlik küçük avlara gitmeye devam ediyor. Halen kocasıyla her sabah Gökova Körfezi'ne açılan Yüksel Başak'ı diğer balıkçı kadınlarla birleştiren en önemli nokta ise yüzme bilmeden bu işi yapıyor olması.Yüksel Başak, eşinin balıkçılık mesleğiyle uğraştığını ve evlendikten sonra evlerine katkı sağlamak amacıyla kendisinin de bu işe başladığını belirterek, "Eşimle birlikte ikimiz bu işi yapıyoruz. Balıkçılık mesleği çok zor, rüzgâr oluyor, fırtına oluyor. Yaşıyoruz işte. Zorluğunu çekmeden olmuyor. Zor meslek ama yapacak bir şey yok ki, bundan başka mesleğimiz yok. Sabah 03.00'te ağlar atılıyor, 06.00-07.00 gibi toplanıyor, kooperatife teslim ediliyor. Sanır mısınız ki mesai bitti? Ondan sonra evimize gidip işlerimizi yapıyoruz." diyor.Akyaka'nın eskilerinden Hüseyin Başak da 45 yıldır eşiyle birlikte balıkçılık yaptığını anlatrak, "Hanımsız denize gitmek istemiyorum. Bütün işleri hanım yaptığı için biz biraz kaytarma yönüne gidiyoruz işin. Yaz kış devam ediyoruz. Sağlık sıhhat verdikten sonra Allah, her zaman gidiyoruz. Allah bin bereket versin, denizden harçlığımız ufak tefek çıkıyor. Çocuklarımıza onlarla baktık. Şu an böyle idare ediyoruz, bir sıkıntımız da yok Allah'a çok şükür." diye konuşuyor.Gökova'ya gidenlerin, bu civarda balıkçılık yapan ve sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen bu kadınları görmesi halen mümkün ancak Gökova, Akyaka, Akçakoca ve civarın balıkçı kadınları gün geçtikçe azalıyor. Buna karşılık yöredeki balıkçığın sona ermemesi için çalışmalar da sürdürüyor. Şu an itibariyle il genelinde balıkçılık yaptığı bilinen 70 kadına bulunuyor.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler