Balıkesir İş Dünyasından, "temiz Basın, Temiz Toplum" Açıklaması

Balıkesir’deki oda ve dernek başkanları, 'temiz basın, temiz toplum' açıklaması yaptı. Toplam 13 oda ve dernek başkanının imzasını taşıyan yazılı açıklamada, kamuoyu önüne imaj yenileyerek çıkan gazetelere prim verilmemesini istediler.

Balıkesir ekonomisine yön veren işadamlarının başında bulunduğu Oda ve Dernek başkanları bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Toplam 13 başkanın imzasını taşıyan yazılı açıklamada; iş ve siyaset dünyasında olduğu kadar basında da öncelikle insana değer veren bir konumda olunması gerektiği kaydedildi. Balıkesir iş dünyasını temsilen bir araya gelerek hazırlanan ortak basın açıklamasına; Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Yavuz, Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Ahmet Kula, Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kula, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mesut Aşanel, Ziraat Odası Başkanı Sami Sözat, Balıkesirliler Birliği Başkanı İlhan Işık, Küçüksan Başkanı İrfan Gökmen, BAGİAD Başkanı Rahmi Kula, BASİAD Başkanı İsa Tamer Çelik, BAİKAD Başkanı Nurbin Tüfekçioğlu, Balıkesir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Kemal Çakırca, Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek ve HayKoop Başkanı Cemil İlcan imza attı. Başkanlar tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Balıkesir insanı, huzursuzluk kaynağı olmamak için pek çok kereler hakkı olan konularda dahi ısrarcı olmamıştır. Böyle bir coğrafyada pek çok doğal kaynağa sahip Balıkesir'de İlin istihdam yükünü çekecek, yüksek İstihdam sağlayan işlere imza atacak iş adamlarının sayısı maalesef çok fazla değildir. Bölgesel ve toplumsal değerlerin korunması adına toplumun huzuru ve öncelikle yaşadığımız bölgeden başlamak üzere, tüm ülkede barış ve sürdürülebilir yaşanılacak bölge olma hedefine katkı sağlama yönünde iş ve siyaset dünyamızda olduğu kadar basınımızda da öncelikle insana değer verir konumda olmak, bölge değerlerini korurken hukuku üstün kılarak bölge insanının huzuru yönünde çalışanları desteklemek, şahsi menfaatler doğrultusunda bölge değerleriyle iş, siyaset ve basın camiasına zarar vermek isteyenlere de gerektiğinde tepki göstermek hukuksal değerler çerçevesinde gelişmeyi hedeflemiş olan bizler için başlıca bir amaçtır. Her kim olursa olsun yasalar açısından bir suç işlemişse hukuk çerçevesinde karşılığını ödemektedir. Kaldı ki, hiçbir hukuksal durum ortada yok iken, büyük çabalarla il ekonomisine katkı sağlamakta olan insanlarımıza, iş adamlarımıza ve bazı kurumlarımıza hiç hak etmedikleri şekilde, haber olma niteliğinden uzak ve tamamen kişilik haklarına saldırı şeklindeki yayınların ve gazete haberlerinin saldırgan bir gazetecilik anlayışı, Balıkesir halkı tarafından asla değer görmeyeceği gibi, bu tür yayın ve haberlere halkın ve Balıkesir ilinin tüm dinamik kesimlerince refleks tepkiler verilmesi gereği çok önemli bir gerçektir. Dün bu tür haksız ve mesnetsiz iddialara dayalı ve somut gerçeklerden uzak bir tarzla Balıkesir İlindeki bazı insanlarımızı, iş adamlarımızı, kurumlarımızı ve hatta kendi meslektaşlarını bile hedef alarak, tamamen korku, tehdit ve şantaj amaçlı haberlerle onları kamuoyu önünde itibarsızlaştırmaya yönelik yol ve yöntemlerle yıllardır haksız kazanç ve menfaat sağlayan bazı sözde gazeteciler, yıllar önce olduğu gibi bugün de bağımsız Türk yargısı önünde hesap vermektedirler. Bugün, bu sözde gazetecileri, koyun postuna bürünmüş kurt misali ekendi bünyelerine katan bazı yerel gazetelerin son günlerde isim değişiklikleri yaparak kamuoyu önüne sözde yeni bir imaj altında yeniden çıkma girişimleri toplumumuzun hemen her kesiminde büyük bir endiş ile izlenmektedir. Hiç şüphe yok ki geçmişte bu tür gazete ve gazetecilere abonelik, reklam ve danışmanlık adı altında maddi destek sağlayanlar, bugün nasıl kamu vicdanında tartışılır ve yargılanır hale gelmiş ise bundan sonra da, bu tür gazete ve gazetecilere aynı yollarla maddi ve manevi destek sağlayacak olanlar kamu vicdanında aynı şekilde tartışılır ve yargılanır hale geleceklerdir. İşte ilimizdeki toplumsal barış ve huzur ortamını olduğu kadar, iş, siyaset ve basın dünyamızı da yakından ilgilendiren bu toplumsal yaraya bu vesile ile bir kez daha parmak basarak, saygıdeğer Balıkesir halkını, iş, siyaset ve basın dünyamızın güzide temsilcilerini böylesi bir toplumsal sorumluluk noktasında ortak bir onurlu duruşa davet etmek görevimizdir. Bu yolda, toplumun bütün kesimlerine olan inancımız ve güvenimiz tamdır. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz."

GAZETECİLER CEMİYETİNDEN AÇIKLAMA

Öte yandan, Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir, meslek örgütlerinin yaptığı bu açıklamayı saygıyla karşıladıklarını söyledi. İHA muhabirine konuşan Ramazan Demir, Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu, Anayasa'da da yer aldığı gibi basının özgür ve hür olduğunu, sansür edilemeyeceğini, ancak günümüzde sınırlı olan basın özgürlüğünün farklı algılanıp kişi ve kurumlara iftira atılması, küçük düşürülmesi şeklinde kullanılamayacağını bildirdi. Basındaki çürük elmaları toplumun ayıklaması gerektiğini belirten Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir şunları söyledi:

"Meslek örgütlerinin yaptığı açıklamayı saygıyla karşılıyoruz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Anayasasında da basın özgürdür, hürdür sansür edilemez maddesi yer almaktadır. Ancak, günümüzde hiçbir özgürlük de sınırsız değildir. Basın özgürlüğünün de farklı algılanıp kişisel çıkarlar yönünde kullanılarak kişi ve kurumlara iftira atılması, bunların hedef gösterilmesi ve küçük düşürülmesi gibi de kullanılmamalıdır. Böyle bir anlayış gazetecilik mesleği ve ahlaki değerler ile bağdaşmaz. Ayrıca hiç kimsenin gazetecilik yapmasını engelleyecek, gazete çıkarmasını engelleyecek, kişinin yüz kızartıcı vs. suçu yoksu engelleyecek bir kanun da yoktur. Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti olarak sürekli iyi ile kötüyü güzel ile çirkini ayırt etmesi için çağrılarda bulunuyoruz. Her camiada olduğu gibi bizim camiamızda da çürük elmalar bulunmaktadır. Bunları ayıklamak yine topluma, vatandaşa düşmektedir. Eğer bir yayın organı çıkıyorsa, sokaktaki vatandaş veya iş dünyası hiçbir gazeteyi beğenmek ve okumak zorunda değildir. Eğer o gazeteyi ve yayınlarını beğenmiyorsa ona tepkisini okumayarak vermelidir diye inanıyoruz."