HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Balıkesir'de, "kuş gribi" toplantısı

BALIKESİR (İHA) - Hükümetin kuş gribi hastalığıyla mücadele kapsamında beyaz et sektörünün aldığı yarayı kapatmak için başlattığı seferberliğe Balıkesir de katıldı.

Valiliğin himayesinde belediye ve odaların birlikte organize ettiği kuş gribi bilgilendirme toplantısında sektörün sorunları ele alınırken, toplantıya katılanlara çorbadan tatlıya kadar tamamen tavuk mönüsünden oluşan yemek ikram edildi. Toplantıda verilen ortak mesaj ise, özellikle entegrelerde üretilen markalı ve ambalajlı beyaz et ve yumurtanın herkes tarafından gönül rahatlığıyla yenebileceği oldu.

Balıkesir Ticaret Borsası salonunda gerçekleşen toplantıda konuşan Vali Selahattin Hatipoğlu, ülkede aylardır kuş gribi salgını nedeniyle vatandaşların büyük bir tedirginlik yaşadığını söyledi. Kuş gribi hastalığının Türkiye'de ilk defa Balıkesir'de görüldüğünü ve başarıyla üstesinden gelindiğini hatırlatan Vali Hatipoğlu, serbest biçimdeki evcil kanatlı yetiştiriciliğinin kalkması gerektiğini belirtti. Kuş gribi hastalığının aslında çok korkulacak bir şey olmadığını kaydeden Hatipoğlu, "Vatandaşlarımız yoğun görüntüler altında, maalesef tavuk etinden uzaklaşmak, hatta tavukları tamamen gözden çıkarmak gibi düşüncelere maruz kaldı. Beyaz et entegre tesislerimiz Avrupa standartlarının üzerinde. Ülkemiz beyaz et ve yumurta ihtiyacının yüzde 20'sini Balıkesir ilimiz karşılıyor. Balıkesir'in yetkilileri olarak bizim halkımızı bilgilendirip, tavuk etine yönelmelerini sağlamamız lazım. Kırsal kesimlerde beslenen tavuklar kapalı yerde ise aile içindeki kullanılmasında ben pek sakınca göremiyorum. Ama bu tehlike yok demek değil, tehlike vardır ve uyanık olmamız lazımdır. Ama, dünyada sanki sadece Türkiye Cumhuriyeti devleti, sadece Türk milleti varmış gibi gösteriliyor. Birçok ülkede aynı sorun var" dedi. Toplantıda söz alan sektörün önde gelen kuruluşlarından Banvit'in genel müdürü Ömer Görener, beyaz et sektörünün beklediği Ziraat Bankası kredisinin hala verilmemesi ile beyaz etteki KDV"nin yüzde 18'ler seviyesinde tutulmasına tepki göstererek hükümeti ayıpladı. "Kuş gribi öldürmez, cehalet ve ihmal öldürür" diyen Görener, Tarım ve Sağlık Bakanlıkları'na sağduyulu yaklaşımları için teşekkür etti. Satışların bıçak gibi kesildiğine işaret eden Ömer Görener, "Hepimiz 'kümesime kıran girdi' lafını biliriz, yıllardın bildiğimiz tavuk vebası hastalığı bu. Bizde kuş gribi hastalığı var, ancak, çevremizdeki tüm ülkeler de kesinlikle enfekte. Hala salma olarak dolaşan kanatlılar var ve bunlar enfeksiyona açık. Bunlar göçmen kuşlarla buluştuğu zaman enfeksiyon alıyor ve çevresine yayıyor. Tavuklar köylerin içinde salma olarak dolaşmasın, bunu engellersek hastalığın kontrolünde başarı yakalayabiliriz. Bugün stok miktarı her gün 2 bin 500 ton artıyor. Artık nerede depo bulunursa piliçler oralara depolanmaya gönderiliyor. Ayrıca ortada fiyat yok, 1 milyona da var, 3 milyona da var, ortalık daha toz duman. Arz ve talep sağlanmalı. Ziraat Bankası kredisi neden verilmiyor anlamış değilim, kimse bedava kredi istemiyor. Bunu açıkçası bir ayıp olarak görüyorum. En önemli ayıp da, KDV'nin hala bazı ürünlerde yüzde 18'e varması. Kırmızı ete bakıyorsunuz yüzde 1. Ben ticarette adilliğe inanıyorum, eğer yüzde 18'i 1'e çekemiyorsan, 1'i 18'e çek. Onun için, adalet şart. Herkesin muhakkak markalı ve ambalajlı ürün tüketmesi lazım" diye konuştu.

"TAVUKÇULUK SEKTÖRÜ YOĞUN BAKIMDA"

Şeker Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bor da, sektörün istihdamla ilgili gücü ve önemine dikkat çekerken, sektörde rahatlama olmadığı takdirde yaşanabilecek işsizliğin tehlikeli boyutlara varacağını kaydetti. Bor, "Konunun konuşarak, bilinçlenerek değişeceğine inanıyoruz. Türkiye'deki beyaz et ve yumurtanın yüzde 20'sini Balıkesir vilayeti temin ediyor. İlimizde tedarikçilerle birlikte 50 bin aile, buradaki entegre tesislerindeki işten geçiniyor. Buradaki 3 firma temsilcisinin bordrosunda 4 bin işçi var. Bu, sadece bölgemizin değil, tüm ülkenin bir sorunu. Ülkemize 27 milyon turist geldi. 21 milyar dolar dolayında gelir elde edildi. 27 milyon turist gelmez ise neler olacağı konusunda düşünemeyeceğimiz kadar kötü senaryolar çıkar ortaya. Bugün kırmızı etin kilosu 13 YTL, beyaz etin en pahalısı 3 YTL. Türkmenistan Türk TIR'larına vize vermiyor. Yunanistan iş adamlarına, 'Mecbur değilseniz Türkiye'ye gitmeyin' uyarısı yapıyor. Aynı uyarıları diğer ülkeler de yapıyor. Bugün sadece Romanya'da benim bildiğim 25 bölgede bu hastalık var. Onlardaki basın bu olayı bizimki kadar abartmadı. Ama bizim basın maalesef reyting uğruna, daha fazla reklam alıp, daha çok izlenme adına abarttı. Kuş gribi hastalığı yüzlerce yıldır dünyada var. İngiltere, Hollanda, İtalya bu hastalıkla yaşamayı ve yönetmeyi öğrendi" şeklinde konuştu.

Balıkesir Ticaret Odası (BTO) Başkanı Mahmut Yavuz ise, senelik cirosu 2.5 milyar doları bulan tavukçuluk sektörünün bugün yoğun bakım odasında olduğunu söyledi. Yavuz, konuşmasında, "Bu halde, ülke ekonomisinin uğrayacağı inanılmaz kayıpların yanı sıra, on binlerce insanımızın işsiz kalma tehlikesi her gün biraz daha büyümektedir. Olay sadece tavukçuluk sektörünü değil, turizm ve ulaştırma başta olmak üzere birçok sektör için de tehlike çanlarının çalmasına neden olmuştur. Turizmde yurt dışı iptalleri yüzde 50'yi geçti. Devletimiz elbette imkanları oranında sektöre destek olma çabasındadır. Ancak bunlar yoğun bakımdaki hastanın yeniden ayağa kalkmasına yeterli ilaçlar değildir" dedi. BTO Başkanı Yavuz, depolarda biriken beyaz et miktarının kısa zamanda 100 bin tonu aşacağına dikkat çekerek, bunların devlet tarafından maliyetine satın alınıp, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ve benzeri kuruluşlarca yoksul vatandaşlara dağıtılmasını istedi. Yavuz, ayrıca, sektöre acilen ziraat Bankası'ndan yüzde 8 faiz ile 200 milyon YTL kredi verilmesi gerektiğini söyledi.

"SAĞLIK MÜDÜRÜNÜN ZOR ANLARI"

Yumurtacılara 15 milyon YTL itlaf bedeli verilirken etlik sektörün gözardı edildiğine dikkat çeken Yavuz, "Büyüyen damızlıklar için bu sektöre 45 milyon YTL'den az olamaz üzere destek primi verilmeli. Aksi halde genç damızlıkların itlafı ileride büyük bir beyaz et sıkıntısına yol açacağı gibi, sektörün de çöküşe girmesini hazırlayacaktır. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin 27 Ocak'tan itibaren 6 ay vadeli ve 295 bin YTL/kilogramdan mısır vermeye başlaması kesinlikle yeterli değildir. Vadenin 1 yıla çıkarılıp, fiyatın da 260 bin YTL/kilogram olması gerekli. SSK primleri 31 Aralık 2006 tarihine kadar ertelenmelidir. Eğer bu sektöre sahip çıkılmaz ise dışarıdan et ithal edeceğimiz günler hiç de uzak değildir" diye konuştu.

Konuşmaların ardından, İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, kuş gribi virüsü hakkında davetlileri bilgilendirdi. Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, "Kurban bayramıyla beraber hayvan ve insan hareketlerinin yoğunluğu hastalığı, virüsü yaydı. Hayvan ve insan hareketlerinin engellenip giriş çıkışların kontrol altına alınması gerekir. Manyas'ta bu önlendi ama, Doğubeyazıt'ta temas eden çocuklar öldü. Biz, insanlara bulaşıp ölümler olmasın diye kuş gribi mikrobunun özelliğini anlatıyoruz. Hastalığın görüldüğü bölgenin giriş çıkışlarının hemen kontrol altına alınması çok önemli" şeklinde konuştu. Yeşildere, herkesin tavuk etini birkaç hafta önce nasıl tüketiyorsa aynen devam etmesi gerektiğini, ayrıca yumurtaları da rahatlıkla tüketebileceğini söyledi.
Öte yandan, toplantının ardından davetlilere yemek verildi. Borsa lokantasındaki yemekte, tavuksuyu çorba, piliçli börek, piliç kavurma, tavuklu pilav, yumurtalı mevsim salatası ve tatlı olarak da tavuk göğsü ikram edildi. Vali, Belediye Başkanı, Başsavcı, Emniyet Müdürü, vali yardımcıları, daire müdürleri ve diğer kamu görevlileri ile tüm davetlilerin afiyetle yediği mönü, İl Sağlık Müdürü Süleyman Baysal'a zor anlar yaşattı. Mide bulantısı yaptığı için yıllardır tavuk eti yemeyen Süleyman Baysal'ın tedirginliği, objektiflerin kendisine çevrilmesiyle daha da arttı. Bir anda tüm dikkatleri üzerine çeken Sağlık Müdürü Süleyman Baysal, tavuk yemeğini güçlükle yedi. Toplantıda yanlış anlaşılmamak için, rahatsızlanmayı göze alarak tavuk yiyen Baysal'ın, öğleden sonra rahatsızlığını yatıştırmak için 'Emadure' isimli ilaç kullandığı öğrenildi. Sağlık müdürünün tavuk eti takıntısı dikkat çekerken, daire müdürleri, "Hatır için çiğ tavuk bile yenir. Süleyman beyinki de buna benzedi" diye espri yaptı.

En Çok Aranan Haberler