Balıkesirli gezgin arıcı ailesiyle en iyi balı üretmek için bölge bölge dolaşıyor

EDİRNE (AA) - HAKAN ŞAHİN - Geçimini bal üretimiyle sürdüren Balıkesirli gezgin arıcı Ağıç ailesi daha kaliteli bal üretimi için arılarını florası zengin Trakya'ya getirdi.

Balıkesir'in Edremit ilçesinden 500 kovanla iki ay önce yollara düşen Ağıç ailesi lavanta ve ayçiçeği tarlalarına yakın kısımlara yerleşti.

Şu anda Edirne merkeze bağlı Tayakadın köyünde kurdukları çadırda konaklayan Ağıç ailesi ayçiçeği hasadına kadar bölgede kalacak.

Eşi ve 3 çocuğuyla Edirne'ye gelen Erdem Ağıç, AA muhabirine gezgin arıcının yılın bir dönemini baba ocağından ayrı geçirdiğini bunu en iyi balı üretmek için yaptıklarını söyledi.

İşleri zor olsa da gereği neyse tüm zahmetlere katlandıklarını ifade eden Ağıç, "Gurbetteyiz, el memleketindeyiz... Arazideyiz şartlarımız ağır ama bu iş bizim baba mesleğimiz. Babamızdan bunu gördük, öğrendik. Devamlı bu işi yapıyoruz." dedi.

Ağıç, ailesiyle yaz aylarında memleketinden uzak olsa da helal lokma için her şeye değer olduğunu vurguladı.

Yaklaşık 4 aylık mesaileri sonunda bir kovandan ortalama 15 kilogram bal aldıklarını anlatan Ağıç, "Balı tüccara, tedarikçilere toptan olarak satıyoruz. Ancak perakende satışımız yok. Burada 450 - 500 kovanımız var, yıllık üretim kovan başına 15- 20 kilogramdır tabii mera iyi olursa yıllık olarak değişiyor bu rakam. Sezon boyunca buradan 7,8 ton bal çıkarabiliyoruz." diye konuştu.

- "Yıl boyunca 2,3 bölge geziyoruz"

Gezgin arıcı Erdem Ağıç'ın eşi Esra Ağıç ise çocukları 4 yaşındaki Umut, 11 yaşındaki Yağmur ve 13 yaşındaki Refik ile eşine yardım ettiklerini anlattı.

Yazları evlerinden uzak geçirdiklerini çocukların evlerinden uzakta büyüdüğünü ifade eden Ağıç, zor bir yaşam olsa da nafakaları için koşturan eşine yardım etmek amacıyla onun yanında olmayı tercih ettiğinin altını çizdi.

Zor olsa da günlerin çabuk geçtiğini belirten Ağıç, şunları kaydetti:

"Tabii burada kalmak, yemek, içmek her yönden biraz daha zor. Ama eşim bu mesleği tercih ettiği için ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Gün çabuk geçiyor. Sabah kalkıyorum çocuklarla ilgileniyorum. Kahvaltıdan sonra arılara bakıyoruz. Daha sonra öğle yemeği hazırlıyorum bunun ardından yine arılara bakıyoruz, böyle vakit geçiyor. En büyük zorluğumuz evimizden uzağız, gurbet eldeyiz. Çocuklarla dışarıda kalmak zor. Edirne'den başka Muğla Milas'a gidiyoruz, memleketimizdeki çam bölgelerine giriyoruz. Yıl boyunca iki, üç bölge geziyoruz. Çam, ayçiçeği ve bahar balı üretiyoruz."