(ORDU (İHA) - Dünyanın en çok bal üretilen ülkelerinden biri olan Türkiye'de, son dönemde balın kalitesinde yaşanan sıkıntılar Ordu'da tartışıldı.
TEMA Vakfı tarafından Ordu Tarım İl Müdürlüğü toplantı salonunda, balda yaşanan sorunların ele alındığı bir panel düzenlendi. Panele, TEMA Vakfı Genel Müdürü Ümit Gürses, TEMA Arıcılık Danışmanı Ahmet İnci, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Ordu Tarım İl Müdürü Sadi Sadıkoğlu ve kalabalık bir arıcı topluluğu katıldı.
Panelin ilk konuşmasını yapan TEMA Vakfı Genel Müdürü Ümit Gürses, Türkiye'de son dönemlerde sağlıklı bal üretilemediğini belirterek, "Son dönemde balın kalitesinde katkı maddelerinden dolayı bir sıkıntı yaşanıyor. Biz Artvin'de sözleşmeli bal üretim projesi başlattık. Arıcılara verilen iki haftalık eğitimler sonunda verimin artmasını sağladık. Bununla yetinmedik ve Ege İhracatçılar Birliği ile TÜBİTAK'a balları tahlil ettirdik, en sağlıklı ve verimli bal olduğunu tasdik ettirdik. Bu bir modeldir. AB'ye giriş sürecinde bunu yapmak zorundayız. TEMA isteyen arıcılarımıza bu projede destek verecektir" dedi.
"ÇİN'İN DURUMUNA DÜŞMEYELİM"
Panelde konuşan Ordu Tarım İl Müdürü Sadi Sadıkoğlu da, kalitesiz bal üretimlerinin 'merdiven altı üretim' olduğunu ifade ederek, bu konuda bal üreticilerini uyardı.
Sadıkoğlu, "Arıcımız zaten faizle borç alıyor, şeker alıyor bu işe yatırıyor. Ancak bilinçsizce ve teknik olmayan usullerle bal üretimi yapınca maalesef ortaya bozuk bal çıkıyor. Herkes kafasına göre üretim yapıyor. Bunda bilincin değil, bilmemezliğin, cehaletin önemi var. Şunu iyi bilmek gerekiyor. Dünya hangi standartlarda bal istiyorsa o standartlarda bal üretmek zorundayız. Çin balı kimyasal madde karışımları olduğu sebebiyle dünyada kabul edilmiyor artık. Çin'in durumuna düşmeyelim" diye konuştu.
Son dönemde gelen şikayetler üzerine piyasada yaptıkları araştırmada aldıkları 20 numuneden 6'sının 'gerçek bal' olmadığını tespit ettiklerini belirten Sadıkoğlu, bunun piyasada sahte-suni bal bulunduğu anlamına geldiğini kaydetti.
"BAL YAŞAM KAYNAĞI"
TEMA Vakfı Arıcılık Danışmanı Ahmet İnci ise balın binlerce yıldır sağlık kaynağı olduğuna dikkat çekti. Hattuşaş'ta gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, balın binlerce yıl önce hastalıkların tedavisinde ilaç olarak kullanıldığının ortaya çıktığını vurgulayan İnci, "Binlerce yıl önce insanların kullandığı ilaçların yüzde 97'sinin içeriğinde bal olduğu ortaya çıktı. Bugün bile soğuk algınlığında ıhlamur içeriz. Oysa ıhlamurun nektarında bal özü vardır, ada çayının nektarında bal özü vardır. Zaten arılarda bu bitkilerden bal özü toplar. Yani bal bir yerde antibiyotik özelliği taşıyor. Modern tıp bile artık sentetik ilaç üretiminden yavaş yavaş otantik ilaç, yani doğal ilaç üretimine yöneliyor. Bal böyle sağlık iksiri iken, katkı maddelerinde balı bal olmaktan çıkarmak, merdiven altı imalatı yapmak yakışıksızdır. Bugün ABD, Avrupa ülkeleri dünyadan süt istemiyor, bal istiyor. Ama önce her şeyi teknik usullerince doğal bir şekilde üretmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.