YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Balkan Savaşları'nın 100. Yıl Dönümü

Trakya Üniversitesi (TÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Balkan Savaşları araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Veysi Akın, Balkan Savaşları'nda Edirne'nin savunulduğu

Trakya Üniversitesi (TÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Balkan Savaşları araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Veysi Akın, Balkan Savaşları'nda Edirne'nin savunulduğu tabyaların büyük öneme sahip olduğunu belirterek, tabyaların kentin ve İstanbul'un düşmesini, Osmanlı Devleti'nin de akıbetini belirleyecek öneme sahip olduğunu söyledi.

Akın, AA muhabirine Balkan Savaşları'nın Karadağ'ın 7 Ekim 1912'de Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmesiyle başladığını, ardından Yunanistan, Sırbistan ve Bulgaristan'ın da savaş ilan ettiğini anlattı.

Balkan Savaşları'nın Doğu Trakya'nın da dahil olduğu Balkan Yarımadası'nın büyük bölümünde geliştiğine dikkati çeken Akın, "Ancak bunların en önemli bölümü Edirne'de yaşandı ve tarihe de Edirne müdafaası olarak geçti. Edirne müdafaasının önemli komutanı Mehmet Şükrü Paşa'dır. Bulgarlar tarafından yapılan Edirne kuşatması 5,5 ay sürmüştür" diye konuştu.

Balkan Savaşları'nda Edirne'de gıda ve erzak sıkıntısı yaşandığını ifade eden Akın, şöyle konuştu:

"Edirne'de bu dönemde kaleyi ve şehri savunmak için 60 bin asker bulunuyor. Harp hazırlıkları yapılırken sadece askere göre yapılmıyor, şehir içinde sivil ahali de var. Harpten önce Şükrü Paşa, şehirde savaşa yardımı olmayacak sivillerin, ihtiyarların ve çocukların şehirden çıkarılmasını istemişti. Belki şehirdeki kuşatma uzun sürecekti. İleride de gıda ve erzak sıkıntısı yaşanmıştır. Bunu önlemek maksadıyla böyle bir tedbir almıştır. Beklentileri de doğru çıkmıştır."

-Şükrü Paşa'nın ileri görüşlülüğü-

Akın, Edirne'nin işgal edileceğini anlayan Şükrü Paşa'nın ellerindeki silahların Bulgarların eline geçmesini önlemek için tedbir aldığını belirterek, işgalden bir gün önce bütün tabyalardaki silahların ateşleme mekanizmalarını kırdırdığını, topları ve barutları düşmana karşı kullanma emri verdiğini, kılıçlar da dahil olmak üzere düşmanın eline silah geçmesini önlediğini söyledi.

"26 Mart 1913'de tabyaların birçoğunda silahların sustuğunu ve Bulgarların şehre doğru girdiğini görüyoruz" diyen Akın, şöyle devam eti:

"27 Mart'ta da Şükrü Paşa savaşı bırakacak ve teslim alınacaktır. Bulgarlar şehre girdikten sonra sözlerinde durmamıştır. Türk halkına karşı burada mezalim yapılmıştır. Sadece savaşan askerler değil, sivillerin bir kısmı Sarayiçi olarak bilinen alana kapatılmıştır. Pek çok kişi burada açlıktan ölmüş, açlık ve sefalet dolayısıyla insanların ağaç kabuklarını kemirdiğini tarihi kayıtlar bize göstermiştir."

-Tabyaların önemi-

Edirne'nin nehirlerle kaplı olması nedeniyle savunmaya müsait olduğunu, Balkan Savaşları'ndan önce de çeşitli işgallere uğradığına işaret eden Akın, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'nda Balkanlar'dan gelen güçlü orduların çok kısa sürede Edirne'yi teslim alarak Doğu Trakya üzerinden Çatalca'ya kadar ilerlediğini hatırlattı.

Akın, düşman ordularının ilerleyişinin ardından Edirne'de tabyalar inşa edildiğini vurgulayarak, şunları bildirdi:

"Edirne'deki tabyalar Edirne'nin düşmesini zorlaştıracak, aynı zamanda İstanbul'un da düşmesini, belki de Osmanlı Devleti'nin akıbetini ortaya koyacak öneme sahiptir. Burada çok çetin savaşlar olmuştur. Buralar sadece bir askeri kışla olarak görülmemeli, düşmanın taarruzlarına karşı yapılacak en önemli savunma merkezleri olarak görülmelidir. Buradan hareketle hem savunma amaçlı hem de zaman zaman Edirne'ye karşı yapılan taarruzlara karşı taarruz amaçlı hareketlerin yapıldığını görüyoruz."

  1. Balkan Savaşı'nda Edirne'nin düşüşünün ardından Osmanlı'nın barış yapmak zorunda kaldığını anımsatan Akın, Bulgarlar ve Sırplarla anlaşma imzalandığını kaydetti.

    Yunanlar, Bulgarlar ve Sırpların paylaşma anlaşmazlıkları nedeniyle 2. Balkan Savaşı'nın başladığını hatırlatan Akın, sözlerini şöyle tamamladı:

    "Bu devletlerin birbiriyle savaşmasından Osmanlı Devleti istifade etmek istedi ve Enver Paşa komutasındaki kuvvetlerimiz Edirne üzerine yürüdüler ve çok fazla karşılık görmeden Edirne, 2. Balkan Savaşı döneminde kurtulmuş oldu. Batı Trakya üzerine de birtakım kuvvetler sevk edilmiş ise de daha sonra askerlerimizin yeniden Edirne sınırına çekildiğini ve o arada Batı Trakya'da da müstakil bir Türk Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ve daha sonra buna da son verildiğini biliyoruz.

    Bu bakımdan 2. Balkan Savaşı'nın çıkışı, Edirne'nin yeniden Türk toprağı olması bakımından önemli."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler