HABER

Balkaner'den çarpıcı iddialar

Balkaner'den çarpıcı iddialar

ANKARA (İHA) - Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları iddiasıyla eski Başbakan Mesut Yılmaz ile Devlet eski Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divan'da yargılanmasına bugün devam ediliyor.

Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla yaptığı yargılamanın sabahki bölümünde, Yurtbank'ın içini boşaltmaktan ceza alan ve Kartal Cezaevi'de bulunan Ali Avni Balkaner jandarma eşliğinde getirilerek, tanık olarak dinlendi. Türkbank'ın değerinin üzerinde satıldığını kaydeden Balkaner, Mesut Yılmaz ile Korkmaz Yiğit arasındaki ilişkinin işadamı ve Başbakan ilişkisinden daha çok iki ortak ve yakın bir dost gibi olduğunu savundu.

Balkaner, Türkbank ihalesinin Yiğit'te kalacağının önceden belli olduğunu, bu yüzden de Türkbank ihalesine girmediğini belirtti. Çakıcı'nın adamlarının kendisini aradığını ifade eden Balkaner, "Çakıcı Yiğit'i desteklediği için ihaleyi alamıyor. Çakıcı 'seni desteklesin' dedi. Ben de çok şiddetli tepki verdim. İhale iptal edilmeden önce Yiğit ile görüşmemizde kendisi ilk önce Milliyet Gazetesi'ni daha sonra Türkbank'ı alacağını söyledi. Yiğit önce Milliyet Gazetesi'ni sonra Türkbank'ı aldı" dedi.

Yiğit ile ihale öncesinde 2-3 kez görüştüğünü belirten Balkaner, bu görüşmelerin kendi bürosunda olduğunu kaydetti. Balkaner, "Korkmaz Yiğit, Türkbank'ı almakta çok kararlıydı. Görüşmelerimiz Türkbank ihalesiyle ilgili oldu. Yiğit bana ortaklık teklif etti. Ben reddettim. En son ortaklık teklifinde ise bana ihalenin 595 milyon dolara çıktığını söyleyerek 'Ağabeyciğim, rakam çoğaldı, bize ortak olur musun?' dedi. Ben de kendisine 'Sen istediğin sürece seni desteklerim' dedim. İhale sonuçlandıktan sonra Korkmaz Yiğit'e 'Ortak mıyız?' diye sordu. O da bana 'Yok, tek başınayım' cevabını verdi" şeklinde konuştu.

Balkaner, Yiğit'in Yılmaz ve Taner ile telefonda görüştüğüne şahit olduğunu kaydetti. Balkaner, Korkmaz Yiğit'in kredi talebinde bulunup bulunmadığı yönündeki soruya şu karşılığı verdi:

"Hayır, kredi verme konusunda biz talepte bulundu. Yiğit de bana Güneş Taner'in başka bankalarla görüştüğünü, gerekirse bizden kredi alacağını söyledi."
Balkaner, Yiğit'in Başbakanla ihale öncesi, Taner ile ihale sonrası telefonda görüşmeler yaptığını söyledi. Yiğit'in önünde Türkbank'ı aldığına dair yazı olduğunu kaydeden Balkaner, ihalenin Yiğit için çok önemli olduğunu belirtti. Balkaner, "Yiğit benim 6 aydır rüyalarıma giriyor" diye konuştu.

Duruşmada söz alan Yılmaz'ın avukatının Balkaner'e Yurtbank'ın ne zaman battığını sorması üzerine, Balkaner mahkeme heyetine çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Bu konuyla ilgili hayati açıklamalar yapacağım" diyen Balkaner, kendi bankasına el konulmasının nedenini Yılmaz'ın yeğenine verdiği krediyi geri almasından kaynaklandığını iddia etti. Balkaner, "Benim bankamın mevcudu her şeyi karşılıyordu. Mesut Yılmaz'ın yeğeni olan Global Menkul Kıymetler'in sahibi Mehmet Bey o dönemde ekonomik sıkıntı yaşıyordu. Taner beni ilk kez cep telefonumdan arayarak Yılmaz'ın yeğenine kredi vermemi istedi. Ben de kendisine kredi yeterliliğimizin olmadığını söyledim. Taner bana 'Yarın yetkiniz açılıyor' dedi. Bizden 2 trilyon lira kredi istendi. Ancak ben bunun 1 trilyon lirasını vereceğimi söyledim. Bunun üzerine 1 trilyon için Emlakbank'tan yüzde 200 faizle para çektim. Parayı bana yüzde 100 faiz üzerinden vermek istediler. Bunun üzerine aramızda tartışma çıktı ve bankama el konuldu. Bu davadan 34 yıl ağır hapis cezası aldım" açıklamasında bulundu.

Duruşmada söz alan Yılmaz ise, Yurtbank'a el konulduğunda kabinede olmadığını, Taner'in de Hazine Bakanı olmadığını söyledi. Yeğenine kredi verildiğini burada öğrendiğini söyleyen Yılmaz, "Eğer böyle bir muamele olduysa da benim bilgim dışında olmuştur. O anki konumumla bu krediyi sağlayacak konumda değildim. Tanık ifadesinde bana husumet besliyor" dedi.

"BALKANER KOMPLO TEORİSYENİ" Yiğit'in kendisini ihale öncesi ve sonrası çok kez aradığını kaydeden Yılmaz, "Her gün arama listesine baktığımda 10 kez Yiğit'in beni aradığını görüyordum. Yiğit ile 2-3 kez görüştüm. Görüşmemizde Kanal 6'yı ve Milliyet'i aldığını söyledi, ancak kesinlikle Türbank ihalesi konusunu görüşmedik" dedi. Balkaner'i komplo teorisyenine benzeten Yılmaz, "Ali Balkaner komplo teorilerine yakın bir kişidir. Bu açıklamaların benim bilgim dışında bana husumetinden kaynaklandığını düşünüyorum" diye konuştu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Korkmaz Yiğit ise, duruşmaya çağrılan diğer tanıklar Gazi Erçel, Kamuran Çörtük, Mehmet Nazif Zorlu ve Erol Aksoy'un bulunduğu ortamda tanıklık yapmak istediğini belirtti. Yiğit, mahkeme heyetine "Mademki bu tanıklar gelmedi. Ben de tanıklıktan çekilmek istiyorum" dedi. Bunun üzerine Yüce Divan'a başkanlık eden Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Haşim Kılıç, tanığa 'Söylediğiniz kişilerin tanıklığı bundan sonraki duruşmalarda yapılacak. Eğer heyet yüzleştirme kararı verirse sizi tekrar çağırır" dedi. Bunun üzerine tanıklık yapan Yiğit, yaklaşık 7 yıldır yargılandığını belirterek, "Ben duruşmalarda hep sanık oldum. İlk kez tanık olarak dinleniyorum. Bu nedenle çok heyecanlıyım" dedi. Kendisinin mimar olduğunu belirten Yiğit, işleri büyüyence banka sahibi olmak istediğini söyledi. Önce Bank Ekspres'i aldığını söyleyen Yiğit, "Bankekspres'i alınca hayatım altüst oldu" dedi.

1997 yılına kadar Ankara'ya hiç gelmediğini ve hiç bir siyasi tanımadığını kaydeden Yiğit, "Türkbank'ın ihale sürecinde Ankara'nın karanlık koridorlarında yolumu kaybettim" değerlendirmesini yaptı. Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel ile uçakta karşılaştığını ve Erçel'e Fransa'da bir bankayı almayı dd konuştu.
Duruşmadüşündüğünü söylediğini belirten Yiğit, "Erçel bana 'Boşver Fransa'daki bankayı, Türkbank satışa çıkarılıyor' dedi" diye konuştu. 20 Mart 1998 yılında Antalya'da olduğu sırada Çakıcı'nın kendisini telefonla aradığını kaydeden Yiğit, "Çakıcı bana Türkbank ile ilgilendiğini söyledi. 'Sen Türkbank ile ilgilenmiyor musun?' dedi. Ben de 'hayır' dedim" şeklinde konuştu.

O dönemde milletvekili olan Cefi Kamhi ile çok sık görüştüklerini anlatan Yiğit, şunları söyledi:

"Bir gün Hüsamettin Cindoruk, Cefi Bey ve ben bir otelde buluştuk. Cefi Bey, bana Türkbank ihalesine girmemi söyledi. Ben de Çakıcı'dan korktuğum için ihaleye girmek istemediğimi söyledim. Cindoruk da bana 'Çakıcı, MİT'in elemanı. Korkmana gerek yok. Onun sadece beklentileri var, onu yerine getireceğiz" diye konuştu. Ankara'yı tanımadığı için kendisine güç veren insanlara ulaşmaya çalıştığını belirten Yiğit, bu nedenle dönemin Hazine Müsteşarı Yener Dinçmen'e gittiğini söyledi. Cindoruk'un kendisine 'Bir sorun olmaz' sözünü verdikten sonra çeşitli görüşmeler yaptığını kaydeden Yiğit, bu süreçte Kamuran Çörtük'ün kendisini aradığını söyledi.
Yiğit, "Çörtük bana ihaleden çekilmemi söyledi. 'Arkamda Başbakan, Cumhurbaşkanı ve Çakıcı var' dedi. 'O ihaleyi sana yar etmezler' dedi" diye konuştu. Çakıcı'nın kendisi sık sık aradığını Yiğit, "Çakıcı aradığında konuşmamazlık edemezsiniz. Kendisi direkt tehdit etmezdi ama onun arayıp ihaleyle ilgilendiğini söylemesi yeterli" açıklamasında bulundu.

Kamuran Çörtük'e ortaklık teklif ettiğini, ancak Çörtük'ün bunu kabul etmediğini belirten Yiğit, Çörtük'ün Türkbank ihalesiyle daha sonra kendisine bir teklifte bulunduğunu söyledi. Yiğit, "Çörtük bana 'Bankayı 380 milyon dolara alırım. Bana üstünü verir misin. Bunun karşılığında Genç TV ve Flash TV'yi alır mısın?' dedi. Flash TV çok para istedi, Genç TV'yi aldım. Çörtük bu mantıktaki alışverişten rahatsız oldu ve bana paramı ödemek istediğini söyledi. Çörtük bu paranın büyük kısmını ödedi. Şu anda kendisinin 8 milyon 300 bin dolar borcu var" dedi. Yiğit ihaleyi kazandıktan sonra Yılmaz ve Taner'i ziyaret ettiğini ve ikisinin de hayırlı olsun dileklerini ilettiğini kaydetti.

Yılmaz ve Taner'in duruşması öğleden sonra devam edecek.

En Çok Aranan Haberler