Balkız: Dershanelerin Kapatılması Teşebbüs Hürriyetinin Önüne Engel Koymaktır

Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, Anayasa’da teminat altına alınan eğitim hürriyeti ve teşebbüs hürriyeti çerçevesinde, özel eğitim kurumları olan dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmaması gerektiğini söyledi. Balkız, “Kanunla halen çalışmakta olan dershanelerin ve etüt merkezlerinin kapatılması demek, Türkiye’de teşebbüs hürriyetinin önüne bir engel konulması demektir. Şayet TBMM böyle bir tasarrufa giderse böyle bir kanunlaşma hareketinin, işleminin Anayasa Mahkemesi’nden döneceği kanaatindeyiz.” dedi. Herkesin ferdi olarak ulaşılabilir ve en yakın yerde eğitim almak, öğretim görmek ve bilime ulaşmak hakkına sahip olduğunu belirten Balkız, bunların önüne geçecek herhangi bir yasama işleminin insan haklarına aykırı düşeceğini savundu. Bunu hiçbir siyasi kanaat ve karara destek olmak veya karşı çıkmak amacıyla söylemediğini dile getirerek, “Tamamen Türkiye’deki Anayasa’nın ve kanunlarımızın insanlarımıza tanıdığı öğretim eğitim hakkının elinden alınması veya engellenmesi kapsamında düşünüyoruz. Kaldı ki kamuoyunda söylendiği veya savunulduğu gibi eğer Türkiye’de gerçekten bir okullaşma ihtiyacı varsa buna da inanıyoruz. Okullaşmaların ayrıca teşvik yoluyla yaygınlaştırılması, hattâ özel okulların önünün teşvik yoluyla açılması ve vatandaşlarımızın eğitime daha kolay ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Yani Türkiye’yi yönetenlerin bu konuda tedbir almaları gerekiyor.” şeklinde konuştu. Mevcut dershane ihtiyacının ve dershanelerin varlığının Türk eğitim sisteminin bir realitesi olduğunu belirten Baro Başkanı Balkız, meselenin yasaklarla değil, birtakım ihtiyaçların kolay yoldan karşılanmasıyla çözülmesi gerektiğini söyledi: “Şöyle ki üniversitelere giriş zor. İnsanlar, öğrenciler bir dershaneye giderek eksiklerini tamamlama ihtiyacındalar. Oysa batı ülkelerinde üniversiteye giriş çok kolay. Neden? Üniversite sayısı fazla. Eğer dershaneleri zaman içerisinde işlevsiz kılmak istiyorsak, çok sayıda üniversite açarak ilkokul ve lise dengi okullarda da eğitimi güçlendirerek üniversite kapılarında bekleme sayısını indirmemiz, azaltmamız gerekiyor. Bunun yolu, daha çok okullaşmaktır ve daha çok üniversite açmaktır.” Etüt merkezlerinin ücretsiz faaliyet gösteren kurumlar olduğuna değinen Zeynel Balkız, “Bu etüt merkezlerinin açıldıkları yerlerin özellikle gecekondu bölgeleri, az gelişmiş bölgeler ve eğitim öğretimin zayıf olduğu yerler olduğunu bildiğimiz için buraların faaliyette olması, öğrencilerimizi kötü alışkanlıklardan koruyan bir sığınak da oluşturmaktadır. Öğrenciler kendi mahallelerinde, özellikle kırsalda ve gecekondu bölgelerde ve az gelişmiş bölgelerde kumar, içki, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan kendilerini korumak için etüt merkezlerinde daha çok vakit geçirerek veya araştırma fırsatı bularak eğitimden geri kalmamış oluyorlar ve kendilerini de birtakım olası kötü alışkanlıklardan da korumuş oluyorlar. Dolayısıyla etüt merkezlerinin ve dershanelerin Türkiye’de eğitim hayatı normalleşene kadar açık kalmasının biz kamu yararına, kamu menfaatlerine daha uygun olduğu kanaatindeyiz.” dedi.