Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce "doğal sit-nitelikli koruma alanı" ve "sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı" olarak tescil edilen tabiat parkı, birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor.
Kuş gözlemcisi 49 yaşındaki Ümit Malkoçoğlu, 12 yıldır Türkiye'nin en büyük tabiat parklarından Ballıkayalar'daki yaban hayatı yakından takip ediyor.
Çocukluk yıllarında yaban hayata duyduğu ilgi zamanla kuş gözlemciliğine dönüşen Malkoçoğlu, canlı yaşamın kayıt altına alınmasına katkıda bulunuyor.
Tabiat parkında gözlemler sonucu aralarında gökkuzgun, kara kulaklı kuyrukkakan, çapraz gaga, kocagöz ve ala doğan gibi nadir görülenlerin de olduğu yerli ve göç kuşu olmak üzere 125 tür kayıt altına alındı.
"YAPTIĞIMIZ GÖZLEMLERİ ULUSAL VERİ BANKAMIZDA PAYLAŞIYORUM"
Ümit Malkoçoğlu, AA muhabirine, doğaya olan merakı sayesinde kuş gözlemciliğine başladığını söyledi.
Uzun yıllardır Ballıkayalar bölgesinde gözlemcilik yaptığını belirten Malkoçoğlu, şunları kaydetti:
"Çocukluğumdan beri doğaya ilgim vardı. Sonraki yıllarda çevremdeki canlıları merak edip tanıdıkça kuş gözlemciliğine yöneldim. Uzun yıllardır da Gebze bölgesinde kuş gözlemliyorum. Yıl boyu kuşları yakından gözlemleyebiliyorum. Sabah erken saatlerde geliyorum ve takip ediyorum. Dürbünle bakıp yerlerini belirledikten sonra fotoğraflarını çekiyorum. Yaptığımız gözlemleri ulusal bir veri bankamız var, orada paylaşıyorum ve kuşların korunmasına katkıda bulunmaya çalışıyorum."
Malkoçoğlu, Türkiye'de yaklaşık 500 kuş türünün gözlemlenebildiğini, bunlardan 125'inin Ballıkayalar'da kayıt altına aldığını aktararak, "Bunların bazıları yerli kuşlar, yıl boyunca gözlemleyebiliyorsunuz; bazı türler yaz göçmeni, bazıları da geçiş kuşu. Geçtiğimiz aylarda ala doğan türünü gözlemledim; Ballıkayalar bölgesi için yeni bir türdü. Bunun dışında gökkuzgun, kara kulaklı kuyrukkakan, çapraz gaga, kocagöz gibi nadir türleri de zaman zaman Ballıkayalar Tabiat Parkı'nda gözlemleyebiliyoruz." diye konuştu.
Kuşların doğanın dengesindeki önemine değinen Malkoçoğlu, "Etrafınızda ne kadar çok kuş türü varsa aslında her şey o kadar yolunda gidiyor, doğadaki denge bozulmamış demektir. Bu da insanlar için çok önemli. Doğadaki havanın ve toprağın temizliği, insanlar için de sağlıklı yaşam ortamı demek." ifadesini kullandı.
"KUŞ GÖZLEMCİLİĞİ YAPMAK ZOR DEĞİL"
Malkoçoğlu, kuş gözlemciliğinin keyifli bir uğraş olduğunu dile getirerek, "Kuş gözlemciliği çok güzel bir hobi, sizi hem doğayla buluşturuyor hem de doğanın korunmasına katkıda bulunuyorsunuz. Yapmak çok zor değil. Çıplak gözle bile yapabilirsiniz. Yaşadığınız şehirde, oturduğunuz sokakta, işe giderken gözlemleyebilirsiniz. Biraz daha ilerletmek istiyorsanız basit bir dürbün, kuş kitabı bu alanda ilerlemeniz için yeterli olacaktır." diye konuştu.
Çektiği görseller sayesinde doğanın durumuyla ilgili bilgi sahibi olduğunu anlatan Malkoçoğlu, "Yılın belirli zamanlarında yaptığımız gözlemleri internet sitesinde veri olarak paylaşıyoruz. Bu veriler kuş bilimciler tarafından değerlendiriliyor. Kuşların dağılım alanları artıyor mu veya azalıyor mu sayı olarak popülasyonları ne seviyede gibi bilgileri yorumluyorlar." dedi.