Baltık Denizi Anomalisi, keşfedilişinin 5. yılında halâ gizemini koruyor

Rick T Cartman / Mynet Haber

Botni Körfezi’nin 90 metre altında, 55 metre çapında, şekli pek de doğal formasyonu andırmayan bir obje: Baltık Denizi Anomalisi

Baltık Denizi Anomalisi, 19 Haziran 2011’den beri uluslararası medyanın ve bilim insanlarının merceği altında. Ne var ki, henüz hiçbir kesin sonuca varılamadı!

Objenin kaşifi İsveçli hazine avcısı Peter Lindberg, kulağa çılgınca gelse bile hakikaten de bulduğu hazinelerle ünlü bir isim. 1600’lerde batan ünlü viking gemisini tek parça halinde bulan da o, 1. Dünya Savaşı esnasında içindeki 100 yıllık şampanyalarla birlikte batan gemiyi bulan da! Ancak Peter Lindberg’ün bundan 5 yıl önce bulduğu şey, tahminlerinden çok öteye gitti. Bir başka batık gemiyi ararken tesadüfen radarına yakalanan anomali, kamuoyuna sunulduğu andan bu yana birinci haber!

Bazen daha sık, bazense seyrek; ama tüm dünya 5 yıldır bu fenomeni konuşuyor. Haberlerin başlangıç cümlesiyse genelde aynı: "Star Wars hayranları, müjde! Çünkü obje, hakikaten de Han Solo’nun gemisi Millenium Falcon’u andırıyor. Bu benzerlik, "Denizin dibinde antik bir UFO mu bulundu?" sorularını doğruyor.

2011’de keşfedildi, o gün bugündür sorular susmak bilmedi.

Kimileri de bu fenomenin insan eliyle yapılmış bir obje olabileceğini, belki Atlantis’in bir parçası bile olabileceğini öneriyor. Doğal bir formasyon olma ihtimalinde diretenler de mevcut, küçük bir kısım insan ise bu objenin cehennemin kapısı olduğunu iddia ediyor ve kesinlikle müdahale edilmemesini istiyor.

Araştırma ekibi, bu küçük bir kısım insan güruhunu görmezden geldi tabii.

İlk keşifte doğal şartlar yüzünden dalış yapamayan OceanX ekibinin, yeterli fonlamayı biriktirip 1 yıl sonra yaptığı ikinci keşifte, dalgıçların yüzeye çıkardıkları şeylerse daha fazla soru işareti doğuruyor.

Obje etrafındaki gariplikler kafa karıştırıyor...

Öncelikle; o derinlikte suyun sıcaklığı 6-7 derece olması gerekiyor. Ancak objenin tam üzerindeyken sıcaklık ansızın -1 dereceye düşüyor. Ayrıca objenin üzerindeyken hiçbir elektrikli alet çalışmıyor, suyun her derinliğinde çalışması için tasarlanan, dalgıçların bulundurduğu uydu telefonları bile!

Metal mi, beton mu, yoksa sadece doğal bir kaya formasyonu mu?

Kariyerinde 6000’in üzerinde dalış yapan profesyonel dalgıç Stefan Hogerborn, objeye yakından baktığında bir çeşit kalıptan çıkmış beton olduğunu düşünmüş. Ancak dokunduğunda üzerindeki birikintinin dağıldığını, aslında simsiyah bir madde olduğunu görmüş. Bu maddeden numuneler almış ve yüzeye çkarmış.

Stokholm Üniversitesi’nde incelenen numuneler ve resimler, bu fenomenin doğal bir yapı olduğu tezini neredeyse ortadan kaldırdı. Maddenin yanmış bir volkanik taş olabileceğinden şüpheleniliyordu, ancak uzmanlara göre Baltık Denizi’nin o bölgesinde volkanik hareketlilik imkansızdı. Bir başka sav ise, herhangi bir doğal oluşumun bu kadar keskin hatlara sahip olamayacağı yönündeydi.

Üstelik fenomenin iç yapısı hakkında halâ bir bilgi yok, alınan numune yalnızca dış yüzeyden küçük bir parça. İçeriden de numune almayı hedefleyen üçüncü keşif ise hiç gerçekleşemedi. Neden mi?

Amerikan Fox News televizyonunun bir anda ortaya çıkardığı ve kısa süre sonra yayından çektiği haber yüzünden.

Haber, "İsveçli gezginler UFO bulduklarını iddia ediyorlar, ancak sadece bir kaya formasyonu bulmuşlar" diyor ve gezginlerin tüm emeğini görmezden geliyordu. Üçüncü keşif için gereken fonlama bir anda yayılan bu küçük düşürücü haber yüzünden sağlanamadı, böylelikle bu açıklanamayan anomali Baltık Denizi’nin dibinde kaldı.

Anomalinin ne olduğuna dair sorular halâ yanıt bekliyor; bu ‘şey’ nedir, nasıl bu kadar düzgün, iç tarafındaki madde ne...

...1500 metre güneyinde yer alan bu denizaltı dağı ile ilişkisi ne!?

Bu ‘şey’ sanki yere çakılmış, sürüklenirken denizaltı dağını ikiye ayırmış, ve bir noktada durmuş gibi.

Değil mi? Sizce?

Kaynaklar: mirror.co.uk, news.com, thebalticanomaly.se, zmescience.com, snopes.com, livescience.com, youtube.com