HDP Grup Başkan Vekili ve İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe açıklamasına ilişkin sözlerinin ardından çözüm sürecinin dondurulduğunu savunurken, "AKP, deyim yerindeyse süreç açısından şuurunu kaybetmiş durumda. Diyalog kanallarını açık tutarak tekrar bir toparlanma sürecinin oluşması gerektiğini ısrarla belirtiyoruz. Ama AKP bu şuur kaybı psikolojisinden bir türlü çıkmıyor. Şuur kaybının bir sonraki aşaması komadır. Uzamış koma da genelde ölümle sonuçlanır" dedi. Baluken, HDP'nin bir baraj sorununun olmadığını da söyledi.
İmralı heyetinde yer alan ve aynı zamanda HDP'nin Diyarbakır milletvekili adayı olan İdris Baluken, çözüm sürecinin geldiği aşama, AK Partili yetkililer tarafından yapılan açıklamalar, seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Seçim sürecine girilmesiyle birlikte belli bir duraksamanın yaşandığı görülen çözüm süreci hakkında "Süreç, AKP tarafından donduruldu" değerlendirmesini yapan Baluken, AK Parti'nin paniğe kapıldığını savundu. Baluken, "Özellikle seçim süreciyle ilgili AKP'nin içerisine girmiş olduğu panik havası, kaygı ve travmatik bir psikoloji, çözüm süreciyle ilgili AKP'nin frene basma durumunu beraberinde getirdi. Burada özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık hesaplarıyla mevcut seçim tablosunun uyuşmaması son derece önemlidir" dedi.
Baluken, İmralı'da yapılan son görüşmede İzleme Heyetinin kurulması ve atılacak adımlar noktasında belirli bir mutabakata varıldığının ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe açıklamasına ilişkin sözlerinin ardından sürecinin dondurulduğuna vurgu yaparken "AKP, önüne gelen seçim anketlerinde kendi yaşadığı düşüşü ve HDP'nin yaşamış olduğu yükselişi çözüm sürecinin siyasi yansıması olarak değerlendirdi" dedi. Bu değerlendirmenin son derece yanlış olduğunun altını çizen Baluken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef o günden bu güne AKP, deyim yerindeyse süreç açısından şuurunu kaybetmiş durumda. Şuur kaybı şu açıdan önemlidir; Biz özellikle bu şuur kaybına müdahale etmek istiyoruz. Diyalog kanallarını açık tutarak tekrar bir toparlanma sürecinin oluşması gerektiğini ısrarla belirtiyoruz. Ama AKP bu şuur kaybı psikolojisinden bir türlü çıkmıyor. Şuur kaybının bir sonraki aşaması komadır. Uzamış koma da genelde ölümle sonuçlanır."
Baluken, İmralı'ya gitme ve İzleme Heyeti'nin kurulmasına dönük taleplerini, geçen hafta yetkililer ile yaptıkları görüşmede ilettiklerini ancak bu konuda kendilerine halen bir geri dönüşün yapılmadığını aktardı. Baluken, görüşmede somut adımların atılması, askeri hareketliliği ve hayata geçirilmek istenen provokasyonları, bunların süreçte yaratacağı kaotik durumları paylaştıklarını ancak hükümetin gerekli dersleri çıkarmadığını gördüklerini söyledi.
-"BAŞ KOYMALARINA GEREK YOK"-
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "Riski alan biziz, bu yola baş koyduk biz. Canımız pahasına, Çözüm Sürecini başarıya ulaştıracağız inşallah" şeklindeki sözlerini değerlendiren Baluken, "Kimse AKP hükümetinden ya da Akdoğan'dan sürece baş koymalarını beklemiyor. Somut adım koysunlar, masaya mantıklı öneriler koysunlar, resmi müzakerelerde Kürt sorununu ve Türkiye'nin demokratikleşme sorununu nasıl çözeceklerini koysunlar. Doğrusu AKP'nin son iki üç aylık pratiği sürece baş koyma değil altına dinamit koyma pratiğidir. Eğer gerçekten bir samimiyet ortaya koyacaklarsa bu tarz söylemlerle halkı tatmin etmek inandırmak mümkün değil. Halk artık somut adım bekliyor. Baş koymalarına gerek yok. Bu sürecin altına dinamit koyma yaklaşımından vazgeçsinler. Sürecin kimin tarafından başlatıldığı ise bütün Türkiye halkı ve dünya kamuoyu tarafından biliniyor. Şu anda baldıran zehrini sürecin kendisine içirmek istiyorlar. Bu yaklaşımlardan vazgeçsinler, süreci zehirlemesinler yeterli. Süreç zaten kalıcı barışın final aşamasına gelmiş durumda. Atacakları birkaç somut adımla bütün dünyada müzakere süreçlerinin sonucu ulaştığı metotları devreye sokmaları durumunda süreç sonuçlanacaktır."
DİHA'ya göre seçim sürecine de değinen Baluken AK Parti'nin siyasi tabloya kışladan müdahale etmek istediğini savundu. Baluken, "Hükümet şu anda mevcut durumu ordu üzerinden değiştirmeye çalışıyor. Siyasi tabloya kışladan müdahale etmek istiyor. Ordu kışladan hükümetin ya da onların talimatıyla hareket eden valilerin direktifleriyle çıkmıyordu. Bu çatışmasızlık sürecinde bugüne kadar hiç böyle bir durum yaşanmadı. Nitekim Ağrı Diyadin'de yaşanılanların ardından en üst düzeyden askeri yetkililer, hükümetten talimat aldıklarını açıkladılar. Şu an kimi bölgelerde de yaşanan hareketlilikten de AKP hükümeti sorumludur. Silahı devreye koyarak seçmen iradesini değiştirmeye yönelik bir hamledir. HDP'nin baraj sorunu olmadığını görünce bu sefer farklı silahlı unsurları devreye koymaya başladılar. Bir baskı yaratma Türkiye'de de HDP'ye yönelik eski ön yargıları devreye koyacak bir algı yaratma peşindeler" dedi. (ANKA)
(HM/ÖZK)