Balyoz Davasında Sanıklar Son Kez Konuşuyor

Balyoz davasında sanıklar, karar öncesi mahkeme heyetine hitaben son sözlerini söylemeye devam ediyor. Sanıkların birçoğu adil yargılama yapılmadığından şikayet ederken, bazıları da hukuksuz yargılandıkları için son sözlerini söylemedi.

Albay Mustafa Önsel son sözlerinde “Darağacı kuruldu, usulen son sözlerimiz isteniyor. Ben ilk gözaltına alındığım gün cezamın kesildiğine inanıyorum. Tutuklamaya gönderildiğimde idam kararı tescillendi. Bu zamana kadar verdiğiniz kararlarla beni hiç yanıltmadığınız için size teşekkür ediyorum. Bu yargılamayı tarih yazacak. Bir gün gelecek ve tarihin bu yazdıklarını sizin de bizim de torunlarımız okuyacak. Benim torunların okurken asla utanmayacaklar. Umarım sizin torunlarınız da utanmazlar. Mustafa Kemal bu topraklarda yenilmedi, yine yenilmeyecek. Dün kaçmak için denizi olanlar, yarın kaçmak için delik bulamayacak.” ifadesini kullandı.

Feyyaz Ögütçü, iddianame ve onun paralelinde hazırlanan mütalaada yöneltilen suçlamayı şiddetle reddettiğini söyledi. Mahkemede usül ve hüküm ihlalleri yapıldığını, adil bir yargılama yapılmadığını ileri süren Kadir Sağdıç ise "Bu nedenle son sözümü söyleyemem.” diye konuştu.

Mehmet Fatih Ilgar, adil yargılama yapıldığına dair inancını yitirdiğini söylerken Cem Aziz Çakmak ise “Davada ne karar çıkarsa çıksın bence maksat hasıl olmuştur. TSK’da tavsiye gerçekleşmiştir” ifadesini kullandı.

Ali Semih Çetin, sözün bittiği yerde olduklarını belirtirken Dursun Çiçek ise “Evrensel hukuka dair bir karar beklemediğim için son söz söylemeyeceğim.” dedi.

Emekli Korgeneral Yurdaer Olcan ise, çocukken giydiği üniformasını temiz bir şekilde taşıdığını ve iade ettiğini söyledi. Emekli Albay Harun Özdemir de, ''Allah'ın tek olduğu ne kadar gerçek ise benim suçsuzluğum da o kadar gerçektir'' diye konuştu.

Sanık Bilgin Balanlı, "Anayasa, TCK ve İnsan Hakları Mahkemesi'nin pek çok maddesi ihlal edilmmiş, adil ve hukuka uygun bir yargılama yapılmamıştır. Bugün burada bir karar verilecekse bu karar siyasidir. Hüküm ise TSK ile siyasi bir hesaplaşmanın ürünüdür. Biz de onun mağdurlarıyız. Şu ana kadar yaşananlar, bu mahkemeden adil bir karar çıkmayacağını gösteriyor. Vatan sağolsun." diyerek son sözünü tamamladı.

Ahmet Zeki Üçok ise "Benim hayatım Yassı ada, 12 Mart ve 12 Eylül mahkemelerindeki yargılamalara lanet okuyarak geçti. Ne ceza verirseniz verin umurumda değil. 12 Mart ve 12 Eylül'de idam edilenler nasıl vicdanlarda beraat ettiyse bizler de beraat edeceğiz." ifadesini kullandı.