"Balyoz Planı" Davası Kararı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı ve 12 Eylül Mağduru Ülkücüler Komisyonu Başkanı Remzi Çayır, "Balyoz Planı" davası kararıyla ilgili, "Aileler üzülmüş olabilir ama sonucu itibariyle Türk demokrasisi ve insan hakları açısından iyi bir gelişme" dedi.

Çayır, partisinin Antalya İl Teşkilatı'nda düzenlediği basın toplantısında, TBMM'de Darbe Komisyonu kurulması fikrinin, kendisine ait olduğunu söyledi. Demokrasinin kendi içinde kendi çaresini üretmesini isteyen Remzi Çayır, "Kendisini Meclis'in ve milletin önüne koyan veya üstünde tutan, her zaman hazır kuvvet gibi bekleyen, her derde deva gibi bekleyen kurum ve kuruluşlar, oyunun kuralına göre hareket etsin istiyoruz" dedi.

Komisyonla darbeleri gerçekleştirenlerin ortaya çıkarılmasını amaçladıklarını anlatan Çayır, temeli insan olan bir anayasa istediklerini ifade ederek, "Devlet güçlü olsun diye anayasa yapılmaz. Bu insanlığın terk ettiği bir durum. Tek kutsalı insan olan anayasa yapmamız lazım. İnsan haysiyet ve şerefiyle onurlu yaşayabileceği bir anayasa olmalı" diye konuştu.

Çayır, Balyoz Planı davasının Türk siyasi hayatında bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimilerinin ifade ettiği gibi bu süreçte mahkeme gerekli titizliği göstermemiş olabilir. Birilerinin iddia ettiği gibi adil yargılama safhaları tam işlenmemiş, işletilmemiş olabilir. Kısa sürede kimi tanıkların dinlenmediği ifade ediliyor. Bütün bunlar doğru olabilir. Ama bir doğru daha var: Hukuk tamamlanmış olmakla beraber, birilerinin bu ülkede zaman zaman ortaya çıkıp seçilmiş parlamentoyu ve parlamentodan çıkan hükümeti hizaya getirmek, onu terbiye etmek, onu tek kol aralığı hizaya getirmek gibi bir ödevi her zaman öne sürdüğü görülmektedir."

Çıkan sonuç yüzünden ceza alan kişilerin evlerinde hüzün yaşanabildiğine değinen Çayır, ancak bunun darbecilerin kimliklerinin yok olduğunu göstermeyeceğini söyledi. Çayır, "Yok etmesi için de Türkiye'de ilk kez darbeciler sivil bir mahkemede ceza aldı" dedi.

Darbe suçunun anayasa ve Ceza Kanunu'na girmesi gerektiğini savunan Çayır, "Herkes kendi işini yapsın. İşini yapmayan hakkında gerekeni bırakın millet yapsın. Sandığını koyarsın milletin önüne, birini götürür, birini getirir. Artık buna alışmamız lazım. Yok (millet bilmiyor) deyip yönetime el koymak veya meşru zemini oluşturup darbe yapmak artık kabul edilemez" diye konuştu.

Remzi Çayır, gereken değişiklikler yapılmazsa darbe, işkence ve insanlık dışı muamelelerin devam edeceğine işaret etti. Çayır, Balyoz Planı davasında çıkan sonucun Türk demokrasi ve insan hakları açısından bir dönüm noktası olduğuna değinerek, "İnsan hakları açısından bu bir kazanımdır. Bunu iyi değerlendirmek lazım. Aileler üzülmüş olabilir ama sonucu itibariyle Türk demokrasisi ve insan hakları açısından iyi bir gelişme. TBMM darbenin suç olduğunu ifade eden yeni kanunlar çıkarmalı ve anayasaya koymalıdır" dedi.

Darbe yapan kişilerin kendilerini "vatansever" diye nitelendirdiklerini de hatırlatan Çayır, kimin vatansever kimin ise vatan haini olduğunu anlayamadığını dile getirdi.

Çayır, şöyle konuştu:

"Darbeci zihniyet (Bu ülkenin sahibiyiz) diyor. Siz bu ülkenin sahibiyseniz biz de sahibiyiz. Biz senin ırgatların değiliz. Türk milleti sandıkta tercihini ortaya koyuyor. Tercihi yok edecek davranışlarda buluyorsun. 27 Mayıs'ın, 12 Mart'ın, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Mart e-muhtırasının gerekçeleri aynı, (Vatan elden gidiyor, kardeş kardeşi kırıyor, Atatürk ilkeleri tam uygulanmıyor, ülke çizgisinden çıkarılıyor). Gerekçe aynı, şablon aynı. Kişiler vatansever olabilir ama bu suç işlemelerini gerektirmiyor. Demokrasiye balans ayarı yapmalarını gerektirmiyor. Seçilmiş parlamentoya müdahaleyi gerektirmiyor. Hükümeti seversin veya sevmezsin, bu aleyhinde çete kurmalarını gerektirmiyor. Parlamentondan çıkmış hükümete herkes saygı duymalıdır. Asker ise hükümetten emir almalıdır. Almazsa da sonuçlarına katlanmalıdır."

Muhabir: Hüseyin Kanber / Güç Gönel