HABER

Balyoz’daki Hayrunnisa’nın esrarı

Site son olarak 2002’de hazırlandığı iddia edilen darbe planlarında yer alan 6 kuruluşun yıllar ya da aylar sonra aldıkları adlarıyla geçtiğini ortaya çıkardı.

-ANKARA (ANKA) – Balyoz Davası’nda “bir numara” olduğu iddia edilen İstanbul Birinci Ordu Eski Komutanı Çetin Doğan’ın yakınları tarafından kurulan “Çetin Doğan ve Gerçekler” sitesi, iddianameye dayanak oluşturan “darbe cd’lerinde” belirtilen “belge”lerde birçok kuruluşun yıllar sonra edindikleri isimleriyle geçtiğini öne sürmeye devam ediyor. Site daha önce açıkladıklarına ek olarak adı saptanan 6 yeni kuruluşun sahteciliği ortaya koyduğunu iddia etti.

Çok sayıda firma ya da kuruluşun TÜBİTAK tarafından da incelenen CD’lerde, yıllar sonraki adlarıyla yer aldığını ortaya çıkaran site, bunun iddianamenin sahtecilik üzerine kurulduğu iddialarını ortaya çıkardığını savunuyor.

-“GELECEĞE DÖNÜŞ 3” SENARYOSU GİBİ-

Sitede “Geleceğe Dönüş” filminin anımsatıldığı “Balyozculardan ‘Back To The Future’ belgeler serisi” başlıklı değerlendirmede, Balyoz davasıyla ilgili özetle şu iddialar ortaya atıldı:

-11 no.lu CD’den çıkma Balyoz belgesi. CD metadatasına (üstveri) göre en son 2 Ocak 2003’de kaydedildi. ‘Gizli’ ibareli belgede ‘Desteklenecek ve Çalışılacak Dernekler’ listesinde yer alan bir kuruluş ‘Taksim Rotaract Kulübü Derneği’ olarak ilan edilmiş. Derneğin ‘Fraksiyonu’ bölümünde adeta televizyon dizilerindeki gibi ‘Mason’ denilmiş. Ancak gerçekte dernek bu belge yazıldıktan altı ay sonra 15 Haziran 2003’te kuruldu. Sitede derneğin kuruluş tarihini kanıtlayan bir belge de bulunuyor.

-Balyoz belgelerinden 11 no.lu CD’de bulunan ‘Kapatılacak ve El Konulacak Dernekler.doc’ listesinde 46’ncı sırada ‘Türk-İran Sanayicileri ve İşadamları Derneği’ ibaresi var. ‘İrticai-bölücü’ olarak sınıflandırılan dernek 2002’de ‘Türk-İran İşadamları Derneği' olarak kuruldu, adı 2005’te ‘Türk-İran Sanayicileri ve İşadamları Derneği’ (TİSİAD) olarak değişti. Böylece Balyozcuların, darbe planı yaparken derneği iki yıl sonra değişecek adıyla fişlediği ortaya çıkıyor.

-2003′de hazırlandığı iddia edilen, İstanbul’daki hastane, ilaç deposu v.s. sağlık kuruluşlarının sıralandığı Balyoz planı ekinde bir hastane, tam beş sene sonra, 2008 yılında bir Hastaneler Grubu tarafından satın alındıktan sonra değişen ismiyle geçiyor. Listenin 58. Sırasında 1996’da kurulan, adı 2003’de adı ‘Sultan Hastanesi’ olan bir hastane ‘Medical Park Sultangazi’ biçiminde yeralıyor. Oysa bu ad hastaneye beş yıl sonra 2008’de Medical Park Grup tarafından satın alındıktan sonra konuluyor.

-Aynı belgede bir başka hastane de iki sene sonra değişen adıyla listeleniyor: Bu hastane Aralık 1998’de Şafak Hastanesi adıyla kuruluyor ve Aralık 2004’de devredilmesiyle birlikte yani Balyoz belgesi yazıldıktan tam 23 ay sonra Avrupa Şafak Hastanesi adını alıyor.

-NİSA (HAYRUNNİSA) HASTANESİ-

-Belgede Yenibosna ilçesinde ‘Nisa Hastanesi (Hayrunnisa Hastanesi)’ ifadesi yer alıyor. Tesis 1994 yılında ‘Hayrunnisa Hastanesi’ olarak kuruluyor ve 2003 yılındaki tek adı bu. Hastane yenilendikten sonra, Aralık 2004’de ‘Nisa Hastanesi’ adını alıyor ve hastanenin yeni ismiyle bir açılışı daha yapılıyor.

İsim değişikliğinden sonra, yani 2005 başından itibaren bu hastane ‘Nisa Hastanesi’ olarak geçiyor ve kimi zaman eski–yani Aralık 2004’den önceki–adı olan Hayrunnisa da, parantez içinde belirtiliyor. Aynı Balyoz belgesinde olduğu gibi.

-Davanın dayanağını teşkil eden 11 no.lu CD’nin içindeki bir belgede bir şirketin beş yıl sonra, 2008 yılı sonunda yabancı bir şirket tarafından satın alındıktan sonra değişen adı bulunuyor.

33’üncü sıradaki şirket ‘Yeni Recordaki İlaç ve Hammaddeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ adını taşıyor. Bu şirketin 2008 yılının sonuna kadarki adı ise ‘Yeni İlaç ve Hammaddeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi.’ Yeni İlaç, 2008 yılı sonunda İtalyan firması Recordati S.p.A. tarafından satın alınıyor ve adı “Yeni Recordati İlaç ve Hammaddeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” olarak değişiyor.

-“SAHTE CD İLE TSK’YA DAVA AÇILDIĞI YENİ ORTAYA ÇIKIYOR ÇÜNKÜ...”-

Çetin Doğan ve Gerçekler sitesinde, “Bu CD’nin orijinal olduğu iddiasıyla onlarca insan aylarca hapiste tutuldu, onlarcasının terfisi engellendi ve yine aynı iddiayla 200’e yakın kişi Balyoz davasında sanık olarak bulunuyor! ‘Soruşturmanın gizliliği’ nedeniyle, iddianame ve ek klasörleri hazırlanıncaya kadar sanıklara bu belgeler gösterilmediği için, belge sahteciliğini kanıtlayan bu hataları daha önce tespit etmemiz maalesef mümkün olamadı” denildi. Belgeyi 2003’ten çok daha sonraki bir tarihte hazırlayan kişilerin yaptığı bu hataların neden önemli olduğu sorusu ise şöyle yanıtlandı:

“Çünkü bu ve zamanlama hatalarını içeren tüm diğer belgeler (Balyoz Güvenlik Harekat Planı, el konulacak ve kapatılacak dernekler, desteklenecek dernekler, emniyet görevlileri fişlemeleri, vs.), suç unsuru içeren tüm diğer belgeler gibi 11 no.lu CD’nin içinde bulunuyor. Balyoz iddianamesi 11 no.lu CD’nin orijinal olduğu (yani CD’nin üstverisinde göründüğü gibi 5 Mart 2003’de oluşturulduğu) iddiasıyla hazırlandı. Oysa bütün suç unsurlarını içeren bu CD’nin 2003’de hazırlanmış olmasına olanak yok. CD’deki sadece bu belgeyi incelediğinizde bile CD’nin en erken Temmuz 2008’de oluşturulduğunu görüyorsunuz. Kısacası, davadaki iddialara esas teşkil eden Balyoz CD’si sahte.”

En Çok Aranan Haberler