HABER

Balyoz'u tahliye eden hakimin dosyası kayıp

İstanbul 9.Ağır Ceza Hakimi Yılmaz Alp, dilekçe göndererek Emniyet Genel Müdürlüğü'nden hakkında yayınlanan geçmişine ilişkin dosya ve fiş kayıtlarını sordu.

Balyoz sanıklarını tahliye etmesinin ardından 19 yıl önceki polis kayıtları gazetelerde yayınlanan Hakim Alp'in dosyasını "polis bile" bulamadı.

-İLGİNÇ OLAY BALYOZ İLE BAŞLADI-

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Yılmaz Alp, Haziran ayında terör ve çete suçlarına bakmakla görevli Beşiktaş Adliyesi'nde nöbetçi hakim olarak görev yapmıştı. Buradaki görevi sırasında Balyoz sanıklarının haklarında verilen tutuklama kararlarına yaptıkları itirazları karara bağlayan Alp, aralarında eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da bulunduğu 26 Balyoz sanığını tahliye etmişti.

Tahliye kararlarının ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün Yılmaz Alp hakkında 19 yıl önce tuttuğu terör dosyası ve fişleri, basına sızdı. İmha edilmesi gerektiği halde 19 yıl saklandıktan sonra gazetelerde yer alan kayıtlara göre; Yılmaz Alp, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin son sınıfından okurken 05 Şubat 1991 günü saat 07.40 sularında Abidinpaşa Tıp Fakültesi Caddesi Gazi Sokak'ta bir bidon benzin ve poşet içerisinde molotof kokteylleri ile birlikte gözaltına alınmıştı.

Alp, polise verdiği ifadede, "Otobüs durağına gidiyordum. O esnada bir şahıs yanımdan geçerken elindeki torbayı atarak kaçtı. Ben de içinde kırılacak bir şey vardır diye elime aldığımda polis beni yakaladı" demişti. Fişlere göre; Alp'in Abidinpaşa'daki evinde yapılan aramada ise çok sayıda illegal yayınla birlikte slogan yazımında kullanılan üç adet sprey boya ele geçirilmiş; Alp, boyaları da "Ablam Fatma Alp'e aittir" diye savunmuştu.

-DHKP-C'Lİ HAKİM-

Yılmaz Alp, gazetelerde 'DHKP-C'li Hakim' başlığıyla yayınlanan fişlerin ardından bir açıklama yaparak gözaltı olayını doğrulamış, "1991'de gözaltına alındım, katılmadığım bir olay nedeniyle. Bir öğrenci eyleminde hasbelkader orada bulunduğum için. Yedi günlük gözaltıdan sonra Ankara DGM Başsavcılığı'na çıkarıldım. 12 Şubat 1991'de Ankara DGM Savcılığı'nca mahkemeye çıkarılmadan serbest bırakıldım. Tutuklama talebiyle mahkemeye çıkarılmadım. 26 Şubat 1991'de takipsizlik kararı verildi" demişti.

Alp, takipsizlik kararı verildiği için imha edilmesi gereken fişlerin hesabını ise resmi dilekçe ile Emniyet Genel Müdürlüğü'ne sordu. Bu dosyanın ve fiş kayıtlarının 19 yıl sonra ortaya çıkartanlar hakkında ayrıca suç durusunda da bulunan Hakim Alp ilgililer hakkında "görevi kötüye kullanma", "kişisel verilerin kaydedilmesi" ve "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçlarından işlem yapılmasını istedi.

-POLİS "BİZDE DOSYA YA DA FİŞ KAYDI YOK"-

Suç duyurusunun ardından Emniyet Genel Müdürlüğü'ne dilekçe ile başvuran Hakim Alp, hakkında tutulan kayıtları sordu. Emniyet Genel Müdürlüğü de Alp'in dilekçesini, 19 yıl önce kendisini gözaltına alan Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdi. Ankara Emniyet Müdürlüğü, Yılmaz Alp'e "Hakkınızda herhangi bir kayda rastlanamamıştır" yanıtı verdi. Böylece sadece poliste bulunan ancak mahkemenin takipsizlik kararının ardından imha edilmesi gerektiği halde 19 yıl sonra gazete sayfalarında yer alan kayıtların kimden ve nasıl sızdığı henüz tespit edilemedi.

ANKA

En Çok Aranan Haberler