Bankasya bu sene 42 şube açmayı planlıyor

Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik, büyüme projeksiyonları çerçevesinde bu sene 42 şube açmayı düşündüklerini söyledi. İnsan kaynağının kurumlar için kritik öneme sahip olduğuna vurgu yapan Çelik, eleman alımlarında yabancı dil bilenlere öncelik verdiklerini belirterek, "Afrika ülkelerinden Sengal'den, Orta Asya'dan insanları bünyemize dahil edeceğiz. Çok kültürlü, çok uluslu bir banka olma yolunda ilerliyoruz." dedi.

Globalcv, İnsan Kaynakları Danışmanlığı ve İK Portalı tarafından tertip edilen İnsan Kaynakları Zirvesi'nde konuşan Bankasya Genel Müdürü Abdullah Çelik, personel alımı konusundaki kriterlerin önemini anlattı. İnsan kaynağının finans kurumları için kritik olduğuna işaret eden Çelik, "Göreve geldiğimde ilk olarak insan kaynaklarını revize ettim. Ardından 5 genel müdür yardımcısı, 28 bölge müdürü atadım. Neden? Çünkü hedeflerimize uygun idareci profili ile çalışmak durumundayız. Gelinen aşamada Bank Asya, ülke içinde büyümeye devam edecek. Geçen sene 25 şube açtık, bu sene 42 şube açmayı öngörüyoruz. Nihayetinde bir yandan büyüyeceğiz, diğer yandan insan kaynaklarına odaklanacağız." ifadelerini kullandı.

Eleman alımlarında yabancı dil bilenlere öncelik tanıdıklarını aktaran Çelik, bununla yetinmediklerini yakın bir zamanda farklı ülkelerden insanları da bünyelerine dahil edeceklerini belirtti. Bankasya Genel Müdürü, "Afrika ülkelerinden, Senegal'den, Orta Asya'dan insanları bünyemize dahil edeceğiz. Çok kültürlü, çok uluslu bir banka olma yolunda ilerliyoruz. Bakın, bir Genel Müdür ya da CEO insan kaynakları ile ilgili karar almıyorsa gönderdiği sinyaller eksik oluyor. şirketi hakkı ile yönetmiyordur. Onun için idareciler bu alanlarda etkin olmalı, önemli rol oynamalıdır." diye konuştu.

"TEK TALİHİMİZ; İNSAN KAYNAĞI VE ONUN ÜLKEMİZE KATACAĞI DEĞER"

Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin idarecilerinin insan kaynaklarına dair algılalarını ve eleman alımlarında uyguladıkları yöntemleri anlattığı zirvenin bir diğer konuşmacısı da BİM İcra Kurulu Üyesi Haluk Dortluoğlu'ydu. Dortluoğlu, insan kaynağının Türkiye ekonomisi adına önemine vurgu yaparken, "Ülke olarak doğal kaynaklarımız yok. Petrolümüz ya da doğalgazımız yok. Öte yandan cari açık almış başını gidiyor. Peki, bu kaynakları nasıl ikame edeceğiz, açığı nasıl kapatacağız? Güçlü ülke olma yolunda nasıl ilerleyeceğiz? Tek talihimiz; insan kaynağı ve onun ülkemize katacağı değer. Bu anlamda insan kaynaklarına eğilmeliyiz, çünkü tek kaynağımız bu." değerlendirmesinde bulundu.

BİM'in insan kaynağı departmanı bulunmadığını aktaran Dortluoğlu, buna rağmen nasıl personel istihdamını yaptıklarını şöyle anlattı:

"İnsan kaynakları departmanı olmadan nasıl iş modellerimizi uyguluyoruz? Bir defa her bir birimin idarecisi eleman alımı için araştırma yapar, ardından amiri ile görüşür. O da araştırmalardan ikna olursa eleman alımı tamamlanır. Bizde insan kaynakları, operasyon gibi yaklaşımlar söz konusu değil. Peki mülakatlar ve imtihanlara tabi tutmadan elemanlarımızı nasıl alıyoruz? Bunun cevabı kültürdür. Kendimize özgü kurum kültürümüz var. Burada disiplin ve iş modeline yaklaşım, çalışkanlık gibi etik kodlarımız bulunuyor.