DOHA (İHA) - El-Cezire televizyonunda yayımlanan ve El-Kaide örgütü lideri Üsame Bin Ladin'e atfedilen ses kaydının, istihbarat analistlerince yapılan ilk değerlendirmelere göre gerçek olduğuna inanıldığı bildirildi.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yetkililerince yapılan açıklamadaysa, bazı televizyon kanallarına isimlerinin açıklanmaması kaydıyla açıklamalar yapan istihbarat yetkililerinin, sesin Bin Ladin'e ait olduğunu düşündüklerini ancak araştırmaların halen devam ettiğini söyledikleri belirtilmişti.
NBC televizyonuna konuşan bir yetkili de, "Banttaki sesin ona ait olduğunu düşünüyoruz ve aksini düşünmek için ortada bir sebep yok" dediği ifade edilmişti.
Sesin Bin Ladin'e ait olduğunun resmen doğrulanması halinde, söz konusu kaydın bu yılın başından şimdiye kadar, Ladin'in hayatta olduğuna dair elde edilen ilk kanıt olarak değerlendirileceği kaydedilmişti.
CBS televizyonuna konuşan istihbarat yetkilileri ise, bandın, Irak Lideri Saddam Hüseyin'in silah denetçileriyle ilgili kararını vereceği bir zamanda yayımlandığına işaret ettikleri ve bunun bir tesadüf olmadığını söyledikleri açıklanmıştı.
KONUŞMANIN TAM METNİ Katar'daki El-Cezire televizyonu tarafından yayımlanan ve El-Kaide lideri Üsame Bin Ladin'e ait olduğu öne sürülen ses kaydının metni şöyle;
"Günahkar Amerikan hükümetiyle müttefik ülkelerin halklarına:
Kurtuluş yolu, saldırganlığa karşı koymakla başlar. Saldırganlığa aynı şekilde mukabele etmek, adaletin ta kendisidir.
New York ve Washington'daki zaferlerin ardından şu ana kadar meydana gelenler (ve benzerleri olan Tunus'ta Almanlara yönelik operasyon, Yemen'deki Fransız tankerinde patlama, Karaçi'de Fransızlara yönelik saldırı, Kuveyt'in Faylaka Adası'nda ABD deniz kuvvetlerine saldırı, Bali'de Avustralyalı ve İngilizlere yönelik bombalama ve en son Moskova'daki rehine eylemi), Allah'a ve O'nun Peygamberine itaat eden ve dinlerini muhafaza etmek isteyen arzulu Müslümanların karşılığından başka bir şey değildir.
Çağımızın Firavunu Bush'un Irak'ta çocuklarımızı öldürmesi ve ABD'nin müttefiki İsrail'in, Filistin'de yaşlı, çocuk ve kadınların evlerini bombalaması, liderleriniz kendilerini bu suç çetesinden uzak tutması için yeterlidir.
"BEYAZ SARAY'DAKİ GRUP"
Filistin'deki kardeşlerimiz, takriben yüzyıldır katledildi ve en ağır acıya mahkum edildi.
Filistin'deki kardeşlerimizi savunmaya kalktığımızda dünya harekete geçip, terörizme karşı savaş kisvesi altında, haksız ve hatalı olarak Müslümanlara karşı birleşiyor.
Hükümetleriniz, Beyaz Saray'daki grubun, bu çağın en büyük katillerinden oluştuğunu bilmiyor mu?
Rumsfeld, Vietnam'da 2 milyondan fazla insanı öldüren bir canidir.
Cheney ve Powell, Bağdat'ta, Hulagu'nun yaptığından daha fazla yıkım ve cinayete yol açtı.
Hükümetleriniz, bilhassa İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada, Almanya ve Avustralya, niçin Amerika ile müttefik olup Afganistan'da bize saldırdı?
Avustralya, Afganistan'daki savaşa katılması ve Doğu Timor'un Endonezya'dan ayrılmasına destek vermesinden dolayı uyarıldı. Ancak, Bali'deki bombaların yankısıyla uyanana kadar bu ikazları dikkate almadı. Avustralya hükümeti, daha sonra hatalı olarak saldırıda kendi vatandaşlarının hedef alınmadığını söyledi.
"KAYBETTİKLERİMİZİ DÜŞÜNÜN" İnsanlarınızın, Tunus, Karaçi, Faylaka, Bali ve Amman'dakiler gibi ölmelerini görmekten acı duyduğunuzda, Irak ve Filistin'de ölen çocuklarımızı hatırlayın, Afganistan'da kaybettiklerimizi düşünün.
Moskova'daki ölülerinize baktığınızda Çeçenistan'daki ölülerimizi de hatırlayın.
Ne zamana kadar korku, katliam, yıkım, sürgün, öksüz ve dul kalma bizim kaderimiz olacak ve daha ne kadar emniyet, istikrar ve neşe sadece sizin bölgenizde kalacak?
Şayet saldırırsanız size de saldırılacak ve bombalarsanız siz de hedef olacaksınız.
Müslüman milletin, cihada devam için Allah huzurunda yemin etmiş evlatları, adaleti tesis etmek ve zulmü ortadan kaldırmak amacıyla kalpleri çarptığı müddetçe sizinle mücadele edecektir.
Nihayet, dininin zafer kazanması için bize yardım etmesi ve ölene kadar cihat ederek rahmetine mazhar kılması için Allah'a dua ediyoruz."