BARANSU'NUN MGK BELGELERİNİ İFŞA DAVASI... DOSYA MÜTALAA İÇİN BİR KEZ DAHA SAVCIDA

Yüksel KOÇ / İSTANBUL, (DHA) TARAF Gazetesi'nin 28 Kasım 2013 tarihli sayısında, "Gülen'i Bitirme Kararı 2004 MGK'da Alındı" manşetine konu haberle ilgili olarak, haberi yazan gazeteci Mehmet Baransu ile gazetenin eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü Murat Şevki Çoban hakkında, "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "Devletin güvenliği ve siyasal yararlarına ilişkin belgeleri açıklama" ve "MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme" suçlarından 50 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi.
Geçtiğimiz celse mütalaasında davanın konusunun basın suçunu gerekçe göstererek dosyanın bu suça bakmakla görevli İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini talep eden duruşma savcısı, bugünkü davada yeniden mütalaada bulunmak için dosyanın kendisine gönderilmesini istedi.

İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 21. duruşmasına, başka suçtan tutuklu bulunan sanık Mehmet Baransu SEGBİS sistemi ile duruşmaya katıldı. Baransu'nun avukatı Yahya Engin, tutuksuz sanık Mehmet Şevki Çoban'ın avukatı Figen Çalıkuşu da duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya şikayetçi MİT ve MGK'yı temsilen bir hazine avukatı da katıldı.

HAZİNENİN AVUKATI BASIN SUÇU İDDİASINI KABUL ETMEDİ
MGK ve MİT'i temsilen duruşmaya katılan hazinenin avukatı, savcının bir önceki duruşmada, işlenen suçun konusu nedeniyle dava dosyasının basın davalarına bakan İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi yönünde mütalaa sunduğunu hatırlattı. Hazinenin avukatı, dosya konusu suçun basın suçu olmadığını savunarak, "Suçun basın suçu olmadığına dair itirazlarımızı yeniliyoruz. Bu husus önceki duruşmalarda da gündeme gelmiştir. Savcılık önceki verdiği mütalaada basın suçu olmadığını beyan etmiştir ve mahkeme de bu talebin reddine karar vermiştir. Suç devlet sırlarına karşı işlenen suçtur, basın suçu değildir. Genel mahkeme yetkilidir. Dosya tekamül etmiştir. Görevsizlik kararı verilmeyerek sanıkların cezalandırılmasını talep ederiz" dedi.

GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİNİ İSTEDİLER
Söz alan Mehmet Baransu, dosya kapsamındaki suçun basın suçu olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini istedi. Tutuksuz sanık Mehmet Şevki Çoban'ın avukatı Figen Çalıkuşu, suçun basın suçu olduğunu savunarak, "Görevsizlik kararı verilmesini talep ediyoruz. Bu nedenle 4 aylık düşme süresinden dolayı düşme kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.

SAVCI YENİDEN MÜTALAA İÇİN DOSYAYI İSTEDİ
Duruşma savcısı, hem görev yönünden hem de esas hakkındaki mütalaasını sunmak üzere dosyanın kendisine verilmesini istedi. Savcının mütalaasını sunmak için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Mehmet Baransu ile birlikte Taraf Gazetesi'nin eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü Murat Şevki Çoban'ın da şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, MİT 'ihbar eden' sıfatını taşıyor.

İddianamede, Mehmet Baransu'nun 28 Kasım 2013 tarihli Taraf Gazetesi'nde "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı" başlıklı haberde, nitelik itibariyle gizli kalması gereken 25 Ağustos 2004 tarihli MGK toplantısı kararını manşetten yayınladığı ve bu yayınlarını ilerleyen günlerde de devam ettirdiği vurgulandı. Murat Şevki Çoban'ın da, Sorumlu Yazıişleri Müdürü olmasından kaynaklı, Baransu ile birlikte devletin güvenliği veya iç-dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini basın yayın yoluyla ifşa ettikleri öne sürüldü.

52'ŞER YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ
MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgileri ifşa etmek suretiyle suç işledikleri kaydedilen şüphelilerin, "Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme", "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri basın ve yayın yoluyla ifşa etme" ve "MİT'in görev ve faaliyetlerine ilişkin belge ve bilgiyi basın yoluyla ifşa etme" suçlarını işledikleri belirtildi. Mehmet Baransu ve Murat Şevki Çoban hakkında 30 yıl 2'şer aydan 50 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.