HABER

Barbaros Çocuk Köyü, meclis gündeminde

ANKARA (İHA) - İzmir'in Urla İlçesi'ndeki Barbaros Çocuk Köyü sorunu TBMM gündemine taşındı. CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, köyde yaptıkları araştırmalara ilişkin raporu açıklarken, "Yaptığımız araştırmalarda köyde yoğun tecavüz olaylarına rastlanmamıştır. Köyün içinde ve dışında paralı fuhuş olayı yoktur. Gerçek, bir kızımızın köyün dışında bir delikanlıyla ilişkisi vardır" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda İzmir-Urla'daki Barbaros Çocuk Köyü'nde meydana geldiği iddia edilen 'fuhuş' olayı gündeme taşındı. Gündem dışı söz alan CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, kendilerinin bir milletvekili grubuyla inceleme yaptıklarını belirterek, incelemeye ilişkin bilgiler sundu. Barbaros Çocuk Köyü'nün Refah-Yol Hükümeti döneminde 'misyonerlik faaliyeti yapılabileceği' endişesiyle açılmadığı, ancak daha sonra DSP hükümeti döneminde Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin bu köyü açtığını kaydetti. Baratalı, köyle ilgili genel bilgilerin dışında yaptıkları incelemelerin sonucunu açıklarken, "Yaptığımız araştırmalarda köyde yoğun tecavüz olaylarına rastlanmamıştır. Köyün içinde ve dışında paralı fuhuş olayı yoktur. Genç bir kızımıza köyün dışında bir delikanlıyla ilişkisi vardır" dedi. Tutuklanan kamu görevlilerinin 'görevi kötüye kullanmak' suçundan hapse girdiklerini söyleyen Baratalı, basının konuyu 81 çocuğa tecavüz gibi duyurmasının son derece sıkıntı yarattığını ifade ederek, "Yaptığımız çalışmalar ve aldığımız bilgilerde bunların olmadığı ortaya çıkmıştır. Her insanın evinde olduğu gibi bu köyde de yaşanmaktadır. Bu modelin devamı ya da devam etmemesi yönünde görüşler vardır. Bize göre model çağdaş bir modeldir" dedi.

Köylerle bağlantılı olarak biran önce gençlik köylerinin yapılması ve 12 yaşını dolduran çocukların buralara alınması gerektiğini kaydeden Baratalı, "Bunlar bizim çocuklarımız. Bu 15 günlük olayda maalesef idaremiz adliyemiz ve medya tabiri caizse sınıfta kalmıştır. Medya olayı çok çarpıtarak kamuoyuna aktarmıştır. İdari olarak orada çalışanların da soruşturmadan görevden alınması" diye konuştu. Baratalı, daha önce tarikatlarla ilişkisi olduğu anlaşılan bir kişinin de Manisa'dan alınarak İzmir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne vekaletin getirilmesinin de sakıncalı olduğunu belirtti.

"TAKINTILARDAN VAZGEÇELİM"

Ardından söz alan Devlet Bakanı Güldal Akşit, hiçbir zaman sosyal hizmet kurumları üzerinden siyaset yapılmaması uyarısında bulundu. Barbaros Çocuk Köyü olayının yargıya intikal ettiğini kaydeden Akşit, ilk andan itibaren olayı bütün ayrıntılarıyla takip ettiklerine dikkat çekerek, "Bakanlığım döneminde buraya atanmış hiçbir idareci yer almamaktadır" dedi. Bu tür olayların siyaset malzemesi yapılmamasını, sosyal yerlere yardımda bulunan sivil toplum örgütlerinin küstürülmemesini isteyen Akşit, "Sivil toplum örgütleriyle hayırsever kişi ve kuruluşlarıyla sorunları daha iyi çözeceğimizi umuyoruz. Sorumsuzlukların hesabını soracağız. Yüzlerce dernek ve vakfı küstürmek istemiyoruz. Herkesin sağduyulu yaklaşmasını bekliyoruz" dedi.

Akşit, İzmir Sağlık İl Müdürlüğüne atanan Zekeriya Ertaş ile ilgili spekülasyon yapılmamasını ve insanların 'İmam-Hatipli', 'İlahiyatçı' gibi ayrımlara tabi tutulmamasını istedi. Yeni atanan il müdürünün son derece başarılı olduğunu dile getiren Akşit, bu atamanın partizanca yapıldığını iddia etmenin 'haksızlık' olduğuna dikkat çekti. 'Bunları ilahiyatçı diye hiçbir göreve layık görmeyenler'in ayrımcılık yaptığını söyleyen Akşit, "Allah aşkına ilahiyat fakülteleri, imam-hatipler Türkiye Cumhuriyeti'nin yasal kurumları değil midir? Binlerce insan bu ülkenin insanı değil midir?" diye sordu. "Lütfen şu takıntılardan vazgeçelim. Bu tür takıntılardan kurtulalım" ifadelerine yer veren Akşit, bu tür yaklaşımlarla bir yere varılamayacağını da belirtti.

En Çok Aranan Haberler