Bankalar arası faiz oranını manipüle ettiği gerekçesi ile 450 milyon dolar cezaya çarptırılan Barclays Bankası başkanı Bob Diamond istifa etmeyeceğini açıkladı.
Diamond, bankanın az sayıdaki çalışanının skandala neden olduğunu söyledi ve sorumluluk kabul etmedi.
İngiltere Başbakanı David Cameron, geçtiğimiz günlerde Barclays bankası yöneticilerinin "yanıtlaması gereken ciddi sorular" olduğunu söylemişti.
Cameron, "Kim sorumlu? Sorumluluğu kim üstlenecek ve kim hesap verecek?" demişti.
Maliye Bakanı George Osborne da, suçlu bulunan banka yöneticilerine ceza davası açılması olasılığından söz etti.
Skandalın ardından Barclays'in hisseleri yüzde 15 değer kaybetti.
Diğer bankaların hisseleri de düştü.
RBS hisselerindeki değer kaybı yaklaşık yüzde 10 oldu. Lloyds hisseleri yüzde 5, HSBC hisseleri de yüzde 3,5 civarında değer kaybetti.
İngiltere'de bankacılık denetleme yetkilileri, Barclays Bankası'nda belirlenen yanıltıcı uygulamaların bugüne kadar tanık olduklarının arasında en ciddilerinden biri olduğunu söyledi.
Barclays'in kredi kartlarından bireysel kredilere, havale masraflarından piyasaya kadar pek çok değeri etkileyen bankalar arası ortak faiz oranlarını değiştirdiği ortaya çıkmıştı.
Financial Times gazetesi bankanın bazı çalışanlarının disiplin cezasına çarptırıldığını ve bazıların da işten çıkarılmalarının beklendiğini belirtiyor.
Barclays'in eski başkanı Martin Taylor, son beş yılda yapılan işlemlerle ilgili kabul edilen cezanın "sistemli bir yanıltmaya" işaret ettiğini söyledi.
Taylor bankanın izlediği yanıltıcı bu uygulamanın kasıtlı bir strateji olarak belirdiğini düşündüğünü de belirtti.
Şimdi bankanın başkanı Bob Diamond'ın istifa etmesi için baskı yapılıyor.
İngiltere'de koalisyon ortağı Liberal Demoratlar'dan Lord Oakesshott "az da olsa utanması varsa, istifa eder" dedi.
Barclays de hesaplamalarının bankacılık standartlarının altında olduğunu kabul etti.
Bob Diamond'un da aralarında bulunduğu dört üst düzey yönetici bu seneki ikramiyelerinden vazgeçtiklerini açıkladı.
Dürüstlükten uzak olarak nitelendirilen düzenlemeler, bankanın mali durumunu olduğundan daha iyi gösterilmesiyle ilgili.
Financial Times gazetesi bankanın üst yönetiminin standartların altındaki uygulamalarla ne derece tasarruf ettiklerinin belirlenemediğini belirtiyor.
İngiltere'de bankalar arası işlemlerde borçlanma maliyetleri belirlenirken Barclays doğruları yansıtmadığını kabul etmiş oldu.
ABD'deki mali düzenleyicilerin başını çektiği ve İngiltere'deki kuruluşların da katıldığı inceleme Barclays bankasıyla sınırlı değil.
İngiltere'nin önde gelen HSBC Bankası, İskoçya çıkışlı Royal Bank of Scotland da soruşturulan bankalar arasında bulunuyor.
Bankalar arası Satış Oranı (Libor), bir bankanın başka bir mali kuruluş ya da başka bir bankadan borç alırken kıstas alınan ortak oran.
Barclays ödünç para maliyetini olduğundan düşük göstermişti.
Söz konusu oran uluslararası sistemde trilyonlarca işlem üzerinde belirleyici oluyor.
Bunlar arasında konut kredileri ya da bireysel ihtiyaç kredilerinin faiz oranları da bulunuyor.