YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Barış

Barış her nerede ve ne için olursa olsun ne güzeldir. Çatışma her nerede ve ne için olursa olsun ne kötüdür!

Bölgemizde barış rüzgârları esiyor.

Ciddi çatışmaların yaşandığı uzun bir dönemden sonra, bu dönemin ağır ve hafif izlerini en iyi taşıyan ve en iyi yansıtan şehir olan Diyarbakır’da daha önce kesinlikle bir araya gelmez denen etkili güçler, insanlar, yapılar barış için bir araya geldi.

Barış ve huzur duygusu dalga dalga halkın arasına yayılıyor. Örgütte evlatları olan ve diken üstünde duran ailelerin de, çocukları bölgede asker olan ailelerin de onların yakınlarının da hatta hiç ilgisi olmayanların da yüzleri aydınlanıyor.

Uzun yıllar süren çatışmalar ülkemize ve bölgemize çok pahalıya mal olmuş durumda.

Yıllar önce okuduğum yazıda bu çatışmalara harcanan para ile üç buçuk tane GAP projesi tamamlanabileceği dile getirilmişti. O tarihte GAP’ın kendisi de henüz tamamlanmamıştı ve buna rağmen ülke ekonomisine çok büyük katkısı vardı. Aradan geçen yıllar boyunca da bu silahlı mücadeleye dünya kadar para akıtıldı.

Şimdi artık kalıcı barışla bu paraların önemli bir bölümünün bölgeye fabrika, yatırım, iş, ekmek olarak, alt gelir gruplarına sosyal yardımlar olarak geri döneceğini umuyorum.

Bölgeye yapılacak yatırımlarla temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çeken büyük kalabalıkların hem huzur anlamında, hem ekonomik anlamda rahatlayacaklarını ümit ediyorum.

Para önemlidir. Para refahın diğer adıdır.

Para çatışma ortamlarını, gergin yerleri sevmez. Para uzun süreli yerleşeceği yerlerde huzur ve barış ortamı arar. Hatta çok nazlı olduğu için onlarla da yetinmez, değerlendirilebileceği alt yapıların, düzeneklerin, sistemlerin, desteklerin hazır olmasını da ister.

Yerli ve yabancı sermaye kendisini güvende hissedebileceği, kolaylıkla çoğalabileceği yerlere akar. Gittiği yere iş ve ekmek götürür, refah ve güven de götürür.

Pek çok Doğulu iş adamının uzun yıllar boyunca birikimlerini ülkenin batısındaki güvenli kentlere akıttığını bilmeyenimiz yoktur. Aslında bu anlamda onları kınamaya da hakkımız yoktur.

Barış ve huzurun bölgede kendini ciddi anlamda hissettirmesiyle sadece o paraların bir kısmı değil, batılı sermaye sahiplerinin paralarının bir kısmı da Doğu ve Güneydoğuya gelecektir.

Buralar büyük işsiz kitleleriyle emeğin nispeten ucuz olduğu yerler oldukları için gelecektir, buralar diğer bölgelere göre hızla artan nüfuslarıyla iyi birer pazar oldukları için gelecektir, uluslararası ticaretin yoğunlaşmasıyla stratejik önem kazanacağı için gelecektir, devlet teşviklerini almak için gelecektir, bölgede geleceği parlak olan turizm sektöründen pay almak için gelecektir.

Barış ve huzur bölgede bulunan ve bölgeye gelmeye niyetli olan insanların morallerini de yükseltecektir. Morali yüksek eğitimli, donanımlı insanlar bölgeden gitmekten vazgeçecek ve yine tıpkı para gibi başka yerlerdeki eğitimli ve donanımlı insanlar buraya gelmeye başlayacaklardır. Uzman doktorlar, üniversite hocaları ve başka meslek gruplarından insanlar bu huzurlu, güneşli, havası temiz şehirleri tercih edeceklerdir.

Vaktiyle yabancı turistlerin ellerindeki rehber kitaplarda mutlaka görülmesi gereken yerler olarak işaretlenmiş olan şehirler, Diyarbakır, Van, Kars, Doğubayazıt, Mardin, Hakkari, Adıyaman yeniden popüler turistik merkezler olarak canlanıp hareketlenecektir. O canlanmayla birlikte seksenli yıllarda bölgede bulunan kilimciler, kamping alanları, diğer turistik eşya ve konaklama işletmeleri açılacak, gelişecek, büyüyeceklerdir.

Turizm ve sanayideki hareketlenme doğal olarak ulaşım, finans ve kimi diğer sektörleri de geliştirecektir.

Kuzey Irakla ilişkilerimizle birlikte ticaret hacmimiz de gelişecektir. Bu da yine bölgeye iş, ekmek olarak geri dönecektir.

Yani kurumuş olan dereler yeniden hayat bulacaktır.

Sade onlar değil elbet. Gönüllerde kurumuş dereler de hayat bulacak. Bunca yıldır gerginlikten, kötü haber beklemekten harap olmuş yürekler rahatlayacak, canlanacak, çağlamaya başlayacaktır.

Yıllardır dağlara, yaylalara gitmeye hasret kalanlar bu hasretlerini gidereceklerdir. Yaylalar açılacak, hayvancılık can bulacaktır.

Annelerin, eşlerin şehre, okula, pazara gönderdikleri yakınları için elleri yüreklerinde kalmayacaktır.

Devletleri tarafından dışlanmadıklarını aksine kucaklandıklarını gören insanlar özgüven kazanacak, bu ülkenin bir yurttaşı olmaktan, kabul görmekten, saygınlıklarının tanındığını fark etmekten mutlu ve memnun olacaklar, gerginlikleri bitecek, yürekleri huzur bulacaktır.

Düne kadar anadillerinde yayın yapan televizyonları, dilleri ile ilgili dersleri birer politik yem olarak görenler bunların öyle basit nedenlere dayanmadığını, aksine karşılarında kendilerini her anlamda kucaklayan diğer yurttaşlarından ayırmayan bir devletin bulunduğunu görecek, kırgınlıklarını, küskünlüklerini unutacaklardır.

İnsanlar işlerine güçlerine yoğunlaşıp çalışacak, daha verimli üretimler yapacaklardır.

Vaktiyle negatif duyguların yansıdığı yüreklere pozitif duygular ulaşacak ve fazlasıyla karşı tarafa geri dönecektir. Gülmeyen yüzler de, ağlayan yüzler de güleceklerdir. Uzun yıllar boyunca gergin, üzüntülü yaşayıp da gülmeyi unutan insanlar gülmeyi yeniden öğreneceklerdir.

Elbette bütün bu sayılanlar barışın, barış duygusunun, huzurun kazasız belasız coğrafyamızın ve yüreklerimizin tamamına yakınına ulaşmasıyla gerçekleşecektir. Şimdiden sonra altı çizilecek olan şey budur.

Hepimiz biliyor ve hissediyoruz ki, bu süreçte az ya da çok, içeriden ya da dışarıdan baltalama çabaları olacaktır. Savaştan, kandan, kavgadan ve dumanlı havadan geçinenler, barış olmasın diye ellerinden ne geliyorsa sonuna kadar yapacaklardır ve onları savuşturmak da bu sürece taraf olan her bir kesimin, her bir bireyin görevi olacaktır.

Sonuç olarak her şey barışın sürekliliğine, sağlıklı olmasına bağlıdır. Barış henüz nekahet devresindedir ve özene ihtiyacı vardır.

Bu haliyle bile öyle büyüktür ki ışığı yüz binlerce yüreğe ulaşmaktadır.

İbrahim Tatlıses’in ve onu izleyecek olanların çocuklarına Barış adını koymalarıyla hızla büyüyecektir.

Umudumuz o yöndedir.

17/11/13

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler