Enis Timuçin, Fransa'da gerçekleştirilmiş terör eylemlerini şiddetle kınadıklarını, Dünya 'da terörün artması sonucu insanlığın artık bu duruma el koyması gerektiğini, tüm Dünya'da barışın hızla yayılmasına öncülük etmesi amacı ile yola çıktığını belirterek, "Her kesimden insanın varoluş amacını yaşarken, başarıya ulaştırmayı hedefleyen Barış Harekatı Bütünün Parçası projesi için düğmeye basmış bulunuyoruz. " dedi
Barış harekatı Bütünün Parçasının ;kardeşliği, dostluğu, insani değerleri, sevgiyi büyütme harekatı olduğunu belirten Timuçin, "Barış harekatı Bütünün Parçası; kendimizi affetme, kendimizle barışma harekatıdır. Barış harekatı Bütünün Parçası; gönülleri kavuşturup, gönülleri buluşturma, kutsal bir amaç için, insanlık için varolma harekatıdır. Bu amaç o kadar büyüktür ki, ne tek bir insana mal edilebilir, ne umutsuz , ne de inançsız yürünebilir. Bütün insanlık barışın özlemini çekmektedir. Hepimizin özümüze dönmeye, insanlığımızı yasamaya ihtiyacı vardır. 21.yuzyıl prozakların, psikolojik rahatsızlıkların, kinden, nefretten, kandan beslenenlerin hakim olduğu bir çağ. Hatta organ kaçakçılığı ile organlarımızı çalıp kullanan, Uyuşturucu, gdo’ lu gıdalar, çevre kirliliği ile bizi, organlarımızı zehirlemeye devam eden insancıkların hakim olduğu bir çağdayız. Bunların yarattığı derin hastalıkların, insanlığı tüketmeye çalıştığı bir zamandayız. Kötülükler, iyilikleri yok etmek üzere coktan programlanmış bile. Bizi birbirimize, toprağa ,yeşeren bitkiye, Dünya üzerinde yasayan hayvanlara bağlayan enerji ağımızı günden güne kesmeye, beyinlerimizi, ruhlarımızı, kalplerimizi, esaret altına almaya devam ediyorlar. Tüm Dünya’da hal böyleyken, durum bizim ülkemizde daha farkli vücud buluyor. Bizler geçmişle, gelecek arasında sıkışıp kaldık. Hem maddeye, hem manaya bağlı bir millet olarak, ne gecmişimizden vazgeçebiliyoruz, ne de bilinmedik bir gelecek bize güven veriyor. Sahip olduklarımızı korumak için savaşmaktan, sahip olduklarımızın güzellliğine varamıyoruz. Korkularımızın, nefretlerimizin, endişelerimizin esareti altında yasıyoruz Dini, laikliği ve demokrasiyi yaşayacağımıza, onları korumak için ömür tüketiyoruz. Siyasi ya da farklı ideoljiler, din, dil , ırk, etnik köken ve mezhepler yüzünden birbirimizden nefret eder olmuşuz. Şu 60 ,70 yıllık dünya turu içerisinde nasıl da çekinmeden büyük bir gurur ile nefret temeyi öğrenmişiz birbirimizden."dedi
AMACIMIZ DEVLETLERİN SINIRLARINI DEĞİL, İNSANLIĞIMIZIN ÖNÜNDEKİ SINIRLARI KALDIRMAKTIR
Enis Timuçin, Ne değerlerimizden vazgeçtiğimize, ne de birbirimize değer verdiğimize de değinerek, "Ne inancımıza dokundurtuyoruz ne de başkalarının inancına saygı duyuyoruz. Bu araf malesef derinleşerek bizim ruhlarımıza ,kalplermize ve beyinlerimize kadar sirayet etmiş durumda. Çünkü bizim genlerimiz ile toprağın genleri aynı ve ne yazık ki bu toprağın genlerinde Dünyanın derin arafını yasamak ve bize yaşatmak da varmış. Hiçbir ayrım yapmaksızın bizler, bu topraklarda doğmuş bir millet olarak, amaçsız yaşayamayız ve mutlaka kutsiyete sahip olması gereken amaçlarımız olmalıdır. Bu amaçlar elimizden alındığında ise boşluğa düsüp, yokluğa sürükleniriz. Arafta kalmış olan bizlerin, araftan çıkışı doğru kullanılabilirse, hem bu Dünya'nın hem de gerçek alemin panzehiri olacaktır. Elimizdeki tek ve en büyük silah sevgidir. Sevgi her kötülüğün panzehiridir. Kendimizden başlayarak her canlıyı sevmeyi öğreneceğiz. Biz bu nefreti ve kini yenmedikçe, ne sokaktaki kedi, ne caddedeki ağaçlar ne de Dünya'daki tabiat huzur bulamayacaktır. Bizler nefret ile uğraşırken, onların bize ihtiyacı olduğu gerçeğinden bir haber yaşıyoruz. Çünkü, bizler birbirimizle ve bütün tabiat ile, enerji olarak bağlantılıyız. Maalesef içerisinde bulunduğumuz sistemde kötülüklerin artması sonucu, negatif enerji bir hayli yükseldi. Hatta o kadar ki, artık bir mutluluk hormonu olan endorfini bile, haksızlık sonucu elde ettiğimiz başarılardan, kötü duygu ve düşüncelerden beslenerek üretir hale geldik. Kendi sistemimizi değiştirdik. Kimyamız bozuldu. Bu bizi ziyadesiyle sıkıştırdı. Bu noktada her birimiz artık kendi özümüze kavuşmak istiyoruz, acı çekiyoruz. Milletçe nefretle hareket ettikçe ,kötülükle ,yanlış enerjiyle beslenip aslında kendi kendimizi yok etmeye devam ettikçe, bu Dünya’da sahip olduğumuz insani değerleri de, barışı da, merhameti de, erdemlerimizi de kaybedeceğiz. İnsanın asıl ihtiyacı, insanlığımızı ortaya çıkartacak , güzellik ve sevgi ile yaratmış olduğu Dünya'dan beslenmektir. Şimdi özlerimizi harekete geçirme zamanıdır. Bizler aslında birbirimizden besleniyoruz. Hepimizin kendi kendimizi yok etmekten vazgeçip, kendimizi affetmeye, kendimizle ve insanlıkla barışmaya ihtiyacımız var. Gelin, Barış harekatını hep birlikte gerçekleştirelim. Gelin şehit haberlerine veda edip , dağlarda kaybolan gençliğimizi bulalım. Gelin, insan kanı üzerinden kazanç elde edenlere, ruhlarımızı bu dünyada kendi çıkarları için kötülüklere boğduranlara, Dünya'ya yanlış olarak hizmet eden, bizi ve tüm insanlığı ortadan kaldırmaya yönelik ne kadar kötülük varsa, yerine sevgi, barış ve insanlığı koyalım. Dünya’daki insanlara kim olduklarını ve yalnız olmadıklarını hatırlatalım. Gelin, kendini barışı koruyor diye lanse eden ama sadece bes daimi üyenin haklarını ve sömürü politikalarını masummuş gibi gösteren Birleşmiş Milletler'in aksine Dünya'nın barış hareketi olalım. Bizler bunu hep birlikte başaracağımızın farkındayız. Bu yüzden, biz sadece bu yola çıkılması için ilk adımı atan ve elimizi uzatanlarız. Geri kalan ise gönülden başladığımız, kutsiyeti olan bu amaç için, gönüllerde olanı harekete geçirmek ve hep birlikte yürümektir."
BİRÇOK ÖNEMLİ İSME TEKLİF GÖTÜRECEĞİZ
Barış Harekatının ilk etabında Türkiye'nin önemli isimlerine teklif götüreceklerini de belirten Enis Timuçin;
"Her bir ismin farklı meslek dallarına büründüğü videolar ve fotoğraflar çekeceğiz. Bu süreci anlatan bir kitap kaleme alacağız. Sponsorlardan ve çektiğimiz videoların kamera arkası görüntülerini sinema filmi haline getirip, elde edilen gelirle , ilk başta ülkemizde olmak üzere tüm Dünyada barış ve empati evlerini kurmaya başlayacağız. Bu barış ve empati evlerinde değişik kültürlerin yaşatılacak olmasının yanı sıra,her türlü dine,dile ,ırka sahip insanla kaynaşma imkanı sağlanıp, ortak sevgi ve bariş çalışmaları yürütülecektir. Herkesin sevgiyi kendi anladığı sekilde anlatmasına olanak tanıyacağız. Sinema ve tiyatro salonları oluşturup, farklı kültürlerın sanat eserleri sergilenirken, her kültürden insanla aynı çatı altında,insana , doğaya, hayvana, yaratılmış her güzelliğe sahip çıkıp, dünya çapında cok fayda sağlayacak sosyal sorumluluk projelerine de hep birlikte imza atacağız. Sevgiye, ilgiye,dostluğa, özüne, kültürüne ve sanata aç insanları kayırmaksızın, bu barış ve empati evlerinde buluşturucağız. Bu barış evlerinde, herkes barış için gönüllü olarak çalışma imkanı bulacak. Ülke yönetimleriyle ilgili yaşadıkları sorunları ve talepleri dile getirebilecek gerekli mecralara ulaştırabileceklerdir. İlk olarak Türkiye'de kurulucak bu evlerden sonra, Dünya ayağını başlatarak, hem sanatçılarımızın Dünya’ya açılmasına imkan sağlayacağız, hem de ülkemizin turizmine katkıda bulunacağız. Dünya çapında değer olmuş insanlarla çalışıp, tekrar elde edilen gelirlerle, Barış ve Empati Evleri'nin bünyesinde bulundugu Barış Vakfını kuracağız. Hedefimiz cok büyük. Ama biz doğru bir bilinçle ve gönülle hareket ettikçe , güzellikler her geçen gün büyüyecektir. Dünya bu barış harekatına hazırdır, özlem içerisindedir. O yüzden gelin hep birlikte yürüyelim, gelin bu Dünya’yı barışla , sevgiyle yeniden yeşertelim. Barış Harekatı Bütünün Parçası Birlik Projesi Türkiye'nin birinci ayağında çekilicek görüntülerde yer almak üzere teklif götürecegimiz kişiler,; Sn. RECEP TAYYİP ERDOĞAN, Sn. AHMET DAVUTOĞLU, Sn. KEMAL KILIÇDAROĞLU, Sn. DEVLET BAHÇELİ, Sn.SELAHATTİN DEMİRTAŞ, AJDA PEKKAN, KENAN İMİRZALIOĞLU, ORHAN PAMUK, ATA DEMİRER, SILA, MEHMET BARLAS, SERENAY SARIKAYA, GÜLBEN ERGEN, AYDIN DOĞAN, KEZBAN HATEMİ, GAMZE ÖZÇELİK, HALİT ERGENÇ, BERGÜZR KOREL, NURGÜL YEŞİLÇAY, ARA GÜLER, TUĞÇE KAZAZ, ŞAHAN GÖKBAKAR, MUSTAFA CECELİ, NURİ BİLGE CEYLAN ,GÜLER SABANCI, ARDA TURAN, CEM YILMAZ, NECATİ ŞAŞMAZ, TARKAN ,BEREN SAAT, FATİH TERİM, ACUN ILICALI,AZİZ SANCAR, BERRAK TÜZÜNATAÇ, FAHRİYE EVCEN, GÜLSE BİRSEL, NİHAT HATİPOĞLU ve ülkemizde yaşayan farklı dinlere mensup insanların temsilcileri olacaktır. Bütün bu ve burada isimlerini saymadıklarımız, bizler ve insanımız için bir değerdir. Bu değerlerden topluma verdikleri mesajlarında, hiç bir şartlanmaya ya da metne bağlı kalmaksızın, kendilerini, özlerini, barış, sevgi ve insanlık anlayışlarını, enerjilerini insanlara akıtmalarını ve tüm insanlığı sevgiye ve barışa davet etmelerini isteyeceğiz. Çünkü bu barışın ve özlerin sesidir. Hedef ve yol her geçen gün büyüyecektir. Hedef 78 milyondan başlayıp, 7.5 milyara ulaşmaktır. Yola daha bir çok siyaset, sanat, spor ve iş dünyasından , sivil toplum kuruluşlarından çok değerli isimler eklenecektır. Bu açıklanan 1. Listeden sonra, önümüzdeki 1 ay içerisinde 2. Listeyi kamuoyuna duyuracağız. 2. Listemiz de gönüllü olarak projeye katılmak isteyenlerin talepleri de göz önünde bulundurulacaktır. Türkiye’den sonra dünyanın bir çok ülkesinde de tanınmış isimlerin katılacağı Barış harekatının Dünya ayağını sırası ile bütün ülkelerde gerçekleştireceğiz. İsimlerini yukarıda saydığımız ve davet ettiğimiz kişiler ve Barış Harekatı içerisinde yer almayı kabul edenler ya da katılmak isteyenler, sosyal medya hesaplarından kabul ettiklerini kamuoyuna duyurabilirler. Dedik ya, hiç bir şey tek başına olmaz ve bu hareket hepimizin. İşte bu sebeple, Harekatı ve amaçlanan hedefi yürütmek üzere siyasetçi, sanatçı, emekçi ,sivil toplum kuruluşları arasından gönüllü olarak bu projeyi yürütmek isteyenlerden bir tertip komitesi oluşturacağız. Bu komite a’dan z’ye Barış Harekatı Bütünün Parçası Türkiye'nin tüm oluşumu ve işletimi ile ilgilenecektir . Ayrıca siyasiler ve sanatçılarla yapacağımız çalışmaların tüm çekimleri ile medya duyuruları ve tanıtım işlerini Medyadoktoru Yapım Organizasyon firması yapacaktır. Eğer Barış Harekatı Bütünün Parçası'nı gercekleştiremeyeceğimizi düşünenler varsa, başaramasak bile, gelecek nesiller için büyük bir umut ışığı yakmıs olacağız. Çünkü bir insanı yaşamda sağlam tutan en önemli şey umuttur. Bu noktada herkesi barış harekatına gönülleri fethetmeye, varoluş amacını gerçekleştirmeye, sınırları ortadan kaldırmaya, milletimize yakışır bir biçimde, tüm Dünyayı aslı olan enerjiye, birliğe geri döndürmeye çağırıyorum. Ayrıca Bugünden itibaren, hiçbir siyasi partiyle bağımın olmadığnı da duyurmak isterim. Her kim ki, bu projenın altında başka bir niyet ararsa, barıştan ve insanlıktan başka birşey bulamayacaktır. Onun için herşeyden ve herkesten bağımsız gelin biz olalım. Bizim amacımız Devlet'lerin sınırlarını kaldırmak değil, insanlığımızın önündeki sınırları kaldırmaktır. Onun için diyoruz ki; bu bizim değil hepimizindir. Barış ve insanlık için ses ver Türkiye! Saygılarımla kamuoyuna duyurulur."