Baro Başkanı Özmen: Sürgün Edilen Öğretmenler Istifaya Zorlanmaktadır

- DİYARBAKIR'da bulunan 6 sivil toplum örgütü adına yapılan ortak açıklamayı okuyan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, bölgede 1000'e yakın öğretmenin zorunlu görev yeri değişikliği ile başka yerlere gönderilmesine tepki göstererek, "Sürgün edilen birçok öğretmen bu uygulamalarla siyasi, ekonomik ve ailevi sebeplerle istifaya zorlanmaktadır" dedi.
Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Mali Müşavirler Odası ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından, bölgede yaklaşık 1000 öğretmenin zorunlu yer değişikliği kapsamında başka illere göndeilmesi ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Diyarbakır Barosu'nda yapılan basın toplantısında ortak açıklamayı Baro Başkanı Ahmet Özmen okudu. Özmen, Eğitim-Sen'in edindiği bilgilere göre Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Tunceli, Van, Elazığ ve Gaziantep'ten yaklaşık bin öğretmenin zorunlu yer değişikliği kapsamında il dışına sürgün edildiklerini belirterek şöyle dedi:
"Sürgün edilenlerin neredeyse tamamı OHAL KHK'sı ile açığa alınıp, daha sonra görevlerine iade edilen öğretmenlerdir. Söz konusu idari tasarruf ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olup, çalışma özgürlüğü, çalışma hakkı ve sendikal özgürlükleri yok saymıştır. Öte yandan, aile birliği ve bütünlüğü, nitelikli eğitim hakkı, toplumsal barış ve keyfi tutum nedeniyle kamu otoritesine olan güven zedelemiştir. Sürgün, insan hakları ile bağdaşmayan bir ceza olup ceza hukukundan 1965 yılında tamamen kaldırılmıştır. Sürgün edilen birçok öğretmen bu uygulamalarla siyasi, ekonomik ve ailevi sebeplerle istifaya zorlanmaktadır. Diyarbakır'da öğretmen eşlerden biri Niğde, diğeri Amasya'ya sürgün edilmiş, okul çağındaki çocuklarını yanlarına alamamaları aile bütünlüğünün bozulmasına sebep olacaktır. Öğretmenlerin sürüldüğü şehirlerin bilinçli seçildiği de dikkatlerden kaçmamaktadır. Sürüldükleri yerlerde teşhir edilerek mesleklerini sürdürmeleri dayatılmaktadır. Bu dayatma, sürgün edilen öğretmenlerin üye oldukları sendika veya politik duruşları nazara alındığında bir tür cezalandırma ve aynı zamanda onları gittikleri şehirlerde hedef haline getirip fişleme amacı gütmektedir."