Barolardan Kayıpların Ve Faili Meçhul Cinayetlerin Takibi İçin Proje

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bazı barolar, 1990’lı yıllarda işlenen cinayetler ve kayıp olaylarının aydınlatılması için proje başlattı.Bölgede 1990’lı yıllarda işlenen ve zaman aşımına durumuna gelen olayları takip ve aydınlatmak için bölge barolarının başlattığı proje kapsamında Diyarbakır’da bir araya gelen baro başkanları, adli mekanizmanın etkili yürütülmesi için, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden JİTEM davasını izledikten sonra adliye önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bölge baroları adına açıklama yapan Bitlis Baro Başkanı Enis Gül, bölge baroları olarak global diyalogla beraber bir proje başlattıklarını ifade ederek söz konusu çalışmanın bölgesel düzeyde olduğunu söyledi.Gül, “Projenin amacı failli meçhul cinayetler, gözaltında kayıplarla ilgili olarak, spesifik yaklaşık 9 dava belirleyerek, bu davalar üzerinde çalışma yapıp çalışmalarımızı sonlandırmak, davayı takip etme, faillerin bulunmasını sağlamak, cezalandırılmasını ve yargıya taşınmasını hedefliyoruz. Bu bağlamda Batman Barosu’nun 5 dosya, Diyarbakır Barosu 4 dosya, Bitlis Barosu 3 dosya ve Van Barosu da 3 soruşturma dosyayı üstlenmiş. Şu an Diyarbakır’da bulunuşumuzun nedeni Diyarbakır ve Batman Barolarının üstlendiği dosyaların duruşmasını takip etmek ve soruşturma dosyasının daha etkin yürütülmesi için ilgili dosyanın savcısıyla görüşüp talebimizi ileteceğiz” dedi.“EN AZINDAN 20 YIL SONRA, ADLİ MEKANİZMA BUGÜN ARTIK ADİL VE ETKİLİ OLSUN”Daha sonra söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise, adli mekanizmanın artık adil ve etkili olması gerektiğini dile getirerek, zaman aşımına uğramak üzere olan dosyalara dikkat çekti. Elçi, "Biz bölge baroları olarak, mağdurların adalet mücadelesi ve dayanışma içerisinde onlara hukuki yardımı sağlamaya devam edeceğiz. 1990’lı yıllarda adli mekanizmanın işlenmemesi nedeniyle özellikle kamu görevlileri tarafından gözaltında kayıp ve failli meçhul cinayetlerin gerçekleşen eylemlere yönelik, etkili bir soruşturma yürütmemeleri ve tarafsız bir tutum sergilememeleri nedeniyle bir çok cinayet ve gözaltında kayıp olayları uzun yıllar karanlıkta kaldı. Bir çok olay adli kayıtlara yansımamıştır. Yansımışsa bile çok yanlış ve daha farklı bir şekil tutanaklara alındı. Dolayısıyla hala binlerce dosya zaman aşımına uğrama tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Biz bu suçların aslında zaman aşımına uğramaması gerektiğini ve insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına alınmasını düşünüyoruz. Buna ilişkin uluslar arası hukuk standartları, yargı ve mahkemelerin yorumlar karşısında zaman aşımına uğramaları gerekiyor. Bu suçların mağdurları adalet bekliyor. En azından 20 yıl sonra, adli mekanizma bugün artık adil ve etkili olsun. Bu olayın faillerini ortaya çıkarsın” diye konuştu.