“Ankara'ya mesajınız nedir?” sorusuna Barzani, “Kürdistan, sırtınızı verebileceğiniz güvenli ve müreffeh bir yerdir” yanıtını verdi. Kürt Bölgesi Başkanı, Sykes Picot anlaşmasına ilişkin, “Sykes Picot anlaşması bir suç değilse de büyük bir yanlıştır. Bu olumsuz tavır, aynı zamanda anlaşmayı imzalayan dört ülkenin karşılaştığı sorunların temel sebebidir” ifadelerini kullandı.
“Kürtler, içinde yaşadıkları 4 devlette siyasi olarak başarılı oldu mu?” sorusuna ise Barzani şu yanıtı verdi: “Halk tamamen başarılı. Ancak felsefe ve bakış açısı bakımından partiler ve hareketler arasında ihtilaf olabilir. Ancak hepsi, haklarının ellerinden alındığına ve dünyadaki milletler gibi onların da kaderini tayin etme hakkına sahip olduğuna inanıyor.”
MEDYADA YER ALAN AÇIKLAMALAR ÇELİŞKİLİ
Barzani, “Referandum ile ilgili Türkiye'nin tavrı nedir?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Medyada yer alan açıklamalar çelişkili. Ama genel olarak Kürdistan halkının haklarına karşı değiller. Bildiğiniz gibi, Birleşmiş Milletler'in üyesidirler. Üyelerinin egemenlik hakkı ve toprak bütünlüğüne saygı göstermek, örgütün prensiplerindendir. Aslında bölgeden gelen açıklamalar, büyük bir bölümünün karşı olmadığı yönünde. Referandumun tarihiyle ilgili o devletlerin tavrını anlıyoruz.”
KÜRDİSTAN İLE KOMŞUMUZ TÜRKİYE'NİN İLİŞKİLERİ ÇOK İYİ
Barzani, “Erdoğan ile ilişkileriniz nasıl? Türkiye'ye yaptığınız son ziyarette Erdoğan sizden ne talep etti?” sorusuna, “Kürdistan ile komşumuz Türkiye'nin ilişkileri çok iyi. Her iki taraf olarak ticari ve ekonomik ilişkilerimizin güçlü olmasından memnunuz” cevabını verdi.
KÜRDİSTAN'DA MİLYAR DOLARLIK YATIRIMLAR YAPIYORLAR
Devamında ise Barzani, şunları söyledi: “Türk arkadaşlarımız kendileri açısından Kürdistan Bölgesi'nin önemli olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu yüzden bizimle devam ediyorlar ve halen Kürdistan'da milyar dolarlık yatırımlar yapıyorlar. Dev projelerin büyük bir bölümünde ortaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilerimiz hem yeni hem de eski. Bizimle beraber Uluslararası Erbil Havalimanı'nın açılışını yaptı. Bizden ilişkilerimizin güçlendirilmesi ve geliştirilmesinden başka bir şey istemedi.”