EĞİTİM

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Baş ağır gerek, kulak sağır ne demek? Baş ağır gerek, kulak sağır TDK sözlük anlamı nedir?

Birleşik fiiller ve deyimler tek bir kelimeden oluşabilecekleri gibi iki ayrı kelimeden de oluşabilirler. Hatta kimi zaman ikiden daha fazla kelime içeren sözcük öbekleri halinde görülürler. Bu ifadeler, tıpkı atasözleri gibi kısa, açıklayıcı sözlerdir. Ancak atasözleri gibi net olmayıp mecaz içerebilirler. Atasözleri, deyimler ve birleşik fiiller, anlatımı güçlendiren ve dili zenginleştiren araçlardır. Baş ağır gerek, kulak sağır ifadesi de bu zenginliklerden biridir. Baş ağır gerek, kulak sağır ne demektir?

Baş ağır gerek, kulak sağır ne demek? Baş ağır gerek, kulak sağır TDK sözlük anlamı nedir? Baş ağır gerek, kulak sağır ne demek?

Atasözleri, genellikle kısa cümlelerdir. Bir anlam yoğunluğu vardır ve öğüt verirler. Deyimler ve birleşik fiiller ise, öğüt verme amacı gütmezler. Ancak tıpkı atasözleri gibi bir anlam yoğunluğu içerirler. Bu kelime grupları, belirli durumlarda çarpıcı anlamlarından yararlanmak üzere kullanılırlar. Baş ağır gerek, kulak sağır ifadesi de böyle bir kullanıma sahiptir. Baş ağır gerek, kulak sağır ne anlama gelir?

Baş ağır gerek, kulak sağır Ne Demek? Baş ağır gerek, kulak sağır TDK sözlük anlamı nedir?

  • Baş ağır gerek, kulak sağır TDK sözlüğe göre 1 farklı anlama sahiptir.

Baş ağır gerek, kulak sağır TDK sözlük anlamı şu şekildedir:

  1. kişi ağırbaşlı olmalı ve dedikoduları dinlememelidir anlamında kullanılan bir söz

Baş ağır gerek, kulak sağır ile Kurulan Atasözleri, Deyimler ve Birleşik Fiiller

baş ağrıtmak baş (veya başını) alamamak baş bağlamak
baş bulmak baş (veya başı) çekmek baş çevirtmek
baş dille tartılır baş döndürmek baş edebilmek
baş edememek baş eğmek baş eldeyken
baş etmek baş gelmek baş göstermek
baş göz etmek baş göz olmak baş kes, yaş kesme
baş kesmek baş kırılır (veya yarılır) fes (veya börk) içinde, kol kırılır yen (veya kürk) içinde baş koşmak
baş koymak baş olan boş olmaz baş ol da istersen soğan başı ol
baş olmak baş sağlığı, dünya varlığı baş sallamak
baş tutamamak baş tutmak baş üstünde tutmak
baş üstünde yeri var baş vermek baş yakmak
baş yapmak baş yastığı baş derdini bilmez baş yemek
başa çıkmak başa çıkmak başa gelen (dert) çekilir
başa gelmek başa gelmeyince bilinmez başa güreşmek
başa vermek başı ağrımak başı bağlanmak
başı belada olmak başı belaya girmek (veya uğramak) başı çatlamak
başı dara düşmek başı daralmak başı darda kalmak
başı derde girmek başı dönmek başı göğe ermek (veya değmek)
başı hoş olmamak başı için başı kazan gibi olmak
başı nâra yanmak başı sağ olsuna gitmek başı sıkılmak (veya sıkışmak)
başı sıkıya gelmek başı taşa değmek başı tutmak
başı üstünde yeri olmak başı yastığa düşmek başı yastık yüzü görmemek
başı yerine gelmek başı zapt olunmamak başım gözüm üstüne
başımla beraber başın başı, başın da başı var başına balta kesilmek (veya olmak)
başına bela açmak başına bela almak başına bela olmak (veya kesilmek)
başına bir hâl gelmek başına dünyanın belasını sarmak başına çalmak
başına çalsın! başına çıkarmak başına çıkmak
başına çorap örmek başına dert açmak başına dert olmak (veya kesilmek)
başına devlet (veya talih) kuşu konmak başına dikilmek başına dikmek
başına dolamak başına ekşimek başına gaile açmak
başına geçirmek başına geçmek başına geçmek
başına gelen başmakçıdır başına gelmek başına gelmek
başına (...) gelmek başına güneş geçmek başına iş açmak
başına iş çıkarmak başına iş çıkmak başına kâhya kesilmek
başına kakmak (veya kakınç etmek) başına kalmak başına kan çıkmak
başına karalar bağlamak başına oturmak başına sarmak
başına taç etmek başına taş düşmek (veya yağmak) başına yıkmak
başına vur, ağzından lokmasını al başına vurmak başında beklemek (veya durmak)
başında değirmen çevirmek ...-nın başında gelmek (veya yer almak) başında kavak yeli (veya yelleri) esmek
başında olmak başında paralansın başında torbası eksik
başından almak başından aşağı kaynar sular dökülmek başından atmak
başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak) başından geçmek başından kalkmak
başından korkmak başından savmak başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinden eksik etmez
başını ağrıtmak başını alıp gitmek başını ateşlere yakmak
başını bağlamak başını beklemek başını belaya sokmak
başını bir yere sokmak başını bir yere bağlamak başını boş bırakmak
başını çatmak başını çıkarmak başını derde sokmak
başını dik tutmak başını dinlemek başını döndürmek
başını duman almak başını ezmek başını gözünü yarmak
başını istemek başını kaldırmamak (veya kaldıramamak) başını kaşımaya (veya kaşıyacak) vakti olmamak
başını koltuğunun altına almak başını kurtarmak başını nâra yakmak
başını ortaya koymak başını taştan taşa vurmak başını toplamak
başını uçurmak başını vermek başını yakmak
başını yemek başının altında başının altından çıkmak
başının çaresine bakmak başının derdine düşmek başının etini yemek
başının gözünün sadakası başta (veya başında) bulunmak (veya olmak) başta taşımak
baştan aşmak baştan çıkarmak baştan çıkmak
baştan kara etmek baştan kara gitmek

En Çok Aranan Haberler